1. Türkler yazıyı
kullanmadıkları için onlarla ilgili (özellikle eski Türk tarihi) elimizde
bulunan bilgiler başka ulusların bakışını yansıtmaktadır. Türk tarihi ile
ilgili her belge ve bulgu önemlidir. Bu bulgulardan herhangi biri bütün tarihin
çekirdeğini oluşturabilir.
Bu parçada geçen “tarihin çekirdeği” sözüyle anlatılmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A)
Tarihi
oluşturan temel gerçekler
B)
Gerçeklere
bakış açısını etkileyecek faktörler
C)
Eksik
bilgileri tamamlayıcı ipuçları
D)
Tarihî
gerçekleri değiştirecek bilgiler
E)
Tarih
içindeki önemli gelişmeler
2. Güzel sanatların
ana kollarından biri olan edebiyatın yegâne ifade malzemesi dildir. Ressam
nasıl boya, fırça, tuval; mimar taş, demir, çimento, tahta; müzisyen ses;
heykeltıraş, tunç, kil, seramik vb. malzemelerden faydalanarak, ----, ----,
---- ve heykelini yapıyorsa yazar ve şair de dili kullanarak eserine hayat
verir.
Bu parçada boş
bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) romanını - evini - arabasını
B) B) eşyasını - çanağını - resmini
C) C) tablosunu - köşkünü - bestesini
D) D) fırçasını - taşını - ilhamını
E) E) bestesini - öyküsünü – eserini
3. Doğal Hayatı
Koruma Örgütü, Avrupa’daki elektrik santralları, sera gazını atmosfere salmayı
durdurmazsa kısa bir süre sonra “Buzul Çağı”na gireceğimizi açıkladı.
Bu cümleden
aşağıdaki yargılardan hangisi kesin olarak çıkarılır?
A) Avrupa ülkeleri elektrik ihtiyaçlarının çoğunu fosil yakıtlar
kullandıkları santrallerden karşılıyor.
B) Sera gazı salınımında en büyük pay Avrupa ülkelerine aittir.
C) Atmosferdeki sera gazı miktarı henüz iklim değişikliği oluşturacak
miktarın çok altındadır.
D) Atmosfere salınan sera gazlarının dünyanın ikliminin değişmesine neden
olduğu bilinmektedir.
E) İklim değişikliği ile ilgili araştırma yapan tek kuruluş Doğal Hayatı
Koruma Örgütü’dür.
4. (I) Orhan Pamuk’un yazdığı Kara Kitap,
değişik bir üslup yaratma çabasının ürünü olarak görülmektedir. (II) Romanda
vaka “Galip’in evden ayrılan eşi Rüya’yı araması ve bu arayış sırasında eşinin
ağabeyi gazeteci Celal’in köşe yazılarında ipucu araması” biçiminde kurulmuştur.
(III) Ancak bu arayışta İstanbul’un sadece bir fon mekân olarak
kullanılmadığını da belirtmek gerekir. (IV) Çünkü, gerek olay akışı sırasında
gerek Celal’in aktarılan köşe yazılarında şehre, roman kişilerinden daha önde
bir yer verilmiş olduğu dikkat çekiyor. (V) Kara Kitap’ı, çok yönlü arayışlar
romanı olmasının yanında özellikle tarihî ve kültürel değerleriyle İstanbul’u
anlatan bir eser olarak da değerlendirmek gerekir.
Yukarıdaki parçada
numaralanmış cümlelerin hangisinde bir saptama yapılmamıştır?
A) I. B)
II. C) III. D) IV. E) V.
5. Cesaret,
kaybedeceklerimiz azaldıkça artan bir duygudur.
Aşağıdakilerden
hangisi anlamca bu cümleye en yakındır?
A) Hayatına yön vermek isteyen insanlar kaybetmekten korkmamalıdır.
B) Korkak insanlar aslında sahip olduklarını çok seven insanlardır.
C) Kaybedecekleri azalan insanın cesareti de aynı oranda azalır.
D) Korkaklık genetik, cesaret de zengin değildir.
E) Hiçbir şeyi olmayan bir insan her şeye sahip olan bir insandan daha
cesurdur.
6. (I) Amasya
Hatuniye Camii, II. Beyazıt’ın eşi ve Şehzade Ahmet’in annesi olan Bülbül Hatun
tarafından 1510 yılında yaptırılmıştır. (II) Bulunduğu mahalleye de adını veren
Hatuniye Camii, hamam ve sübyan mektebi de barındırdığından külliye özelliği
taşımaktadır. (III) Alçak yay kemerli bir kapıdan girilen caminin son cemaat
yeriyle gök arasına beş küçük kubbe serilidir. (IV) Moloz taştan yapılmış olan
beden duvarlarının sadece kuzey cephesi farklı bir görünüşe sahiptir. (V)
Caminin tuğladan yapılmış tek şerefeli minaresine selam verip içeri
girdiğinizde sanki çok sık geldiğiniz ve her köşesini bildiğiniz bir mekâna
yeniden gelmişsiniz hissine kapılırsınız.
Bu parçada
numaralanmış cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik yönünden diğerlerinden
farklıdır?
A) I. B) II. C) III. D)
IV. E) V.
7. (I) Edebiyat, söz
ve yazıyı içerisinde bulunduran bir sanattır. (II) Bu sanata değişik açılardan
yaklaşarak farklı sonuçlara ulaşmak mümkündür. (III) Bir başka deyişle edebî
esere yönelmedeki amaç ve metod farklılığı, elde edilen sonucun farklılığını da
beraberinde getirecektir. (IV) Günümüzde edebiyat biliminin temel problemini,
söz konusu sanatın temel hâli olan edebî eser, onun biricik değilse bile
birinci varlık sebebi durumundaki estetik değerlerini çözümleme
oluşturmaktadır. (V) Bu sebeple edebiyat bilimcisinin görevi, edebiyat eserinin
kıyısında-kenarında veya dışında dolaşmak değildir. (VI) Eserin ruhuna nüfuz
edip güzellik sırlarını keşfederek okuyucuya sunmak gerekir.
Bu parçada numaralanmış
cümlelerden hangisi kendinden önceki cümleyi açıklamaktadır?
A) II. B) III. C) IV. D)
V. E) VI.
8. Ben eleştirmenim.
Her gün yeni bir kitabı, yeni bir şairi ya da yazarı ele alır; gazetedeki
köşemde okurlarıma tanıtırım. Bu tanıtım yazılarımda ne kadar tarafsız olduğumu
soruyorsunuz. Son tanıttığım eserden yola çıkayım bu sorunun cevabı için. Genç
bir yazarın romanı, kitap bana çok uzak geldiği için öyle eleştirdim, daha çok
kötüledim diyebilirim çünkü ben Avrupa kültürüyle değil, Anadolu kültürüyle
yetişmiş, bu topraklardan şekil almış biriyim. Kendi kültürümü aşağılayan,
kötüleyen bir esere ben nasıl iyi diyebilirim? Bırakın beni, hangi eleştirmen
kendine uzak duran bir eseri över ki?
Bu parçada asıl
anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Gazetelerde yayımlanan kitap tanıtımları çok güvenilir bilgiler
içermez.
B)
Eleştirmen tarafsız olmak zorundadır.
C)
Her eleştiri yazarı, seçtiği eseri günün sanat anlayışına göre inceler.
D) Her eleştirmen, sanat eserlerini yaşadığı toplumun kültürüne göre
değerlendirir.
E) Bir toplumun genel kültür anlayışına ters düşen eserleri okuyucu
beğenmez.
9. (I) İki hafta
önceden biletlerimizi alıp işlerimizi düzenlemiştik. (II) Medyada o kadar çok
reklam yapılmıştı ki gitmesek çok şey kaybedeceğimize inanmıştık. (III) Salon
da muhtemelen bizim gibi aynı şeylerden etkilenmiş insanlarla doluydu. (IV)
Gösteri başladığında büyük bir heyecan vardı içimizde ama bir saatlik program
boyunca bu program ne zaman bitecek diye sabırsızlanıyorduk. (V) Bu pogramdan
sonra şu kararı almıştım: Bir daha reklamlara inanıp bir şey yapmayacaktım.
Bu parçadaki
numaralanmış cümlelerden hangisinde “tahmin” anlamı vardır?
A) I. B) II. C) III. D)
IV. E) V.
10. Bazı insanlar
vardır, ölmeden ölürler; unlarını elemiş, eleklerini asmışlardır; yaşarken anı
olmuşlardır. Onlar gömülmeden mezardadırlar. Bazıları da vardır, mezara zor
gidecekmiş gibi görünürler. Öldüklerinde elekleri ellerindedir. Ne güzel, ne
imrenilecek bir ölümdür, ne imrenilecek bir yaşamdır onlarınki. Önüne öyle büyük
hedefler koymalıdır ki insan, onları bir türlü tamamlayamamalıdır,
tamamlayamadan ölmelidir. Deyim yerindeyse gözü açık gitmeli, iki eli o işin
yakasında olmalı, olmalı ki yaşam devam etsin.
Bu parçada
vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
A) Umutları olan insanlar her zaman mutlu olurlar.
B) İnsanlar yaptıklarıyla anılır, güzel şeyler yapmayan insanlar çabuk
unutulurlar.
C) İnsanları yaşatan canlı tutan amaçlarıdır, yaşam bitmeden amaçlar
bitmemelidir.
D) Yaşama sıkı sıkıya bağlı insanlar, geride bıraktıklarıyla öldükten
sonra da yaşarlar.
E) Başarılı insanlar amaçlarını ölmeden gerçekleştirirler, öldükten sonra
saygıyla anılırlar.
11. Karşınızdaki biri,
açmış ağzını yummuş gözünü sizin değer yargılarınıza küfrediyor. Ne
yapacaksınız bu durumda, susmanın faziletinden mi yararlanacaksınız? Yoksa,
söylediklerinin yalnışlığını mı göstereceksiniz? Ya da bir ortamda hiçbir
değer ifade etmeyen bir konu konuşuluyor, siz de mi konuşacaksınız, hiç önemli
olmayan, size ve oradakilere hiçbir şey kazandırmayacak bir konuda siz de mi
bir fikriniz olduğunu göstermek isteyeceksiniz ya da sizden bilgili birilerinin
olduğu bir ortamda konuşulan konuyla ilgili fikirlerinizi söyleyecek de sonra
utanacak mısınız? Sizi bilmem ama ben ilkinde konuşur, diğerlerinde susardım.
Bu parçanın ana
fikri aşağıdakilerden hangisidir?
A)
Her durumda kendi fikirlerimizi ortaya koymalıyız.
B)
Söz dinlemeyecek kişilerle konuşmanın bir anlamı yoktur.
C)
Susmak, konuşmaktan daha erdemli bir eylemdir.
D)
Kim ne bilirse bilsin, başkasından öğrenilecek şeyler vardır her zaman.
E)
Susmanın da konuşmanın da yeri vardır.
12. Ünlü eleştirmen
şiiri çocuk oyuncağına benzetir. Ona göre şiir küçük bir çocuğun daha doğrusu
bir bebeğin oyuncağı gibidir. Bebek oyuncağı tanımaz, bilmez ama onlardan gelen
sesleri dinler, bu seslerden huzur bulur; sakinleşir ve bu sesleri sever
sadece. Oyuncak değildir bebeği ilgilendiren, bebeğe huzur veren oyuncaktan
çıkan seslerdir.
Bu parçada
eleştirmenin yaptığı benzetmeden hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
A)
Şiirde şekil değil ahengin önemli olduğuna
B)
Şiirin yapı unsurlarına dikkat edilmesi gerektiğine
C)
Her şiirin gelenekle bağını korumasının önemli olduğuna
D)
Şiirin sadece insanı anlatabileceğine
E)
Şiirin özgünlüğünün tek güzellik unsuru olduğuna
13. Hayatta çığır açmak, toplumu
aydınlatmak gerçekten zor iştir. Siz gördüğünüz, hissettiğiniz karanlığı aydınlığa
çevirmek için bir mum yakarsınız ama birileri o mumu söndürmek için durmadan
üfler. Yaktığınız mumun ateşi güçlüyse hiçbir nefes onu söndürmeye yetmez, yok
eğer mumun ateşi cılız kalmışsa hafif bir “üff” onu söndürür.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi
çıkarılabilir?
A)
Yenilikler
güçlü ve sağlam temelli olmazsa kalıcı olamaz.
B) Her
toplumda yapılan yeniliklere karşı çıkanlar kadar onu destekleyenler de
bulunur.
C)
Toplumu
aydınlatmak için çalışan insanların toplumu iyi tanıması gerekir.
D)
Topluma
mal olmayan değişimler topluma ters düşen değişimlerdir.
E)
Edebiyatçıların
görevlerinden biri de toplumlarına önderlik etmektir.
14. Tevfik Fikret hürriyetten
iki ay sonra yıldı. Yılmasaydı, kocaman (I)Tanin gazetesini (II)yüzüstü bırakıp evine (III)kaçar mıydı? Biraz (IV)dirensede tekmeyle
kovulsa canım yanmaz, bir başka gazete uydurup inançlarını savunmak bile (V)aklına gelmedi.
Bu parçada numaralanmış yerlerden hangisinde
yazım yanlışı yapılmıştır?
A) I. B) II. C)
III. D) IV. E) V.
15. 80’li (I)
yıllarda tiyatromuz yeni bir yazar kazandı: (II) Mehmet Baydur. (III) 1983’te hem Ankara, (IV) hem
İstanbul’da sahnelenen “Limon” hoş bir şaşkınlık yarattı, (V) tiyatro
izleyicisini memnun etti.
Bu parçada
numaralanmış noktalama işaretlerinden hangisi gereksiz kullanılmıştır?
A) I. B) II. C) III. D)
IV. E) V.
16.
Kurak mevsimlerde
dikenler biter (I)
Solgun (II) olur
tepelerin taşlı yüzü
Usuldan sallanır
kuşların kanatları (III) susuzluğa
Sığınmak (IV) için bir
bulutun yağmuruna
Yakarır (V)göklere yalnız
ağaçlar
Bu dizelerdeki
altı çizili sözcüklerden hangisinin kökü tür yönüyle diğerlerinden farklıdır?
A) I. B) II. C) III. D)
IV. E) V.
17.
Şimdi kuşatılmış zamanın sınırlarından
Alıp düşlerimi gidiyorum bir sonsuzluğa
Yağmur yağıyor, gökyüzünde titreyen aydınlık
Bir çocuk sokuluyor koynuma, yüzü terli
Rüzgâr salınıyor yüreğimin çiçekli dalında
Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A)
Bağ
fiil
B)
Türemiş
sözcük
C)
Birleşik
yapılı isim
D)
İlgeç
E)
Tamlayanı
ile tamlananı arasına sıfat girmiş belirtili ad takımı
18. Aşağıdaki
cümlelerin hangisinde altı çizili sözcüğün türü diğerlerinden farklıdır?
A)
Hikâyeler daha çok kahvehaneler ve büyük konaklarda anlatılırdı.
B) Hikâyeci,
hikâyesini anlatmak için uygun bir günde kahvehaneye gelirdi.
C) Hikâyecinin bir
elinde uzunca bir değnek bir elinde de okuyacağı kitap bulunurdu.
D) Kahvehanenin
ortasında herkesin görebileceği yüksek bir yerde otururdu.
E)
Bununla birlikte hikâyecinin hırkasının cebinde
de gözlükleri vardı.
19. Hafta sonu, heyecanla eşimin
tutacağı evi görmeye gittim ama mutfağını beğenmedim.
Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden
hangisidir?
A)
Özne-yüklem
uyumsuzluğu
B)
Yanlış
bağlaç kullanılması
C)
Nesne
eksikliği
D)
Ek
eylem eksikliği
E)
Tamlayan
eksikliği
20. Türkler tarihte tek bir
coğrafyada varlıklarını sürdürmemiş ve dünyaya kapalı bir yaşam benimsememişlerdir.
Bu cümle için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A)
Yapıca
bağlı bir cümledir.
B)
Yüklemi
edilgen çatılıdır.
C)
Anlamca
olumsuzdur.
D)
Öge
dizilişine göre kurallıdır.
E)
Yüklemin
türüne göre fiil cümlesidir.
21 ve 22. soruları aşağıdaki
parçaya göre cevaplayınız.
Kimyon,
güzel kokusu ile yemeklere renk katan, yalnızca insan beslenmesinde değil aynı
zamanda endüstri, ilaç ve boya sanayinde de kullanılan bir bitkidir. Mercimeğe
benzer bir yapıda 35-40 cm boya ulaşan, tohumu 4,5 cm uzunlukta olan bir bitki
türüdür. Yetiştiriciliği yaygın olarak Orta Anadolu’da yapılmaktadır.
Özellikle Afyon, Ankara, Eskişehir ve Konya illeri kimyon üretiminde başı
çekmektedir. İklim olarak yazları sıcak, kışları soğuk bölgelerde
yetiştirildiği bilinir. Hafif topraklarda yetiştiriciliği, kaba bünyeli
topraklara göre daha verimli olmaktadır. Ayrıca yıllık yağışın yüksek olduğu
alanlarda verim daha yüksek olmaktadır. Ekim sırasında mutlaka fennî gübre
kullanılmalı, fosfor ve azotlu gübreleme yapılmamalıdır.
21. Bu parçada
kimyon ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A)
Nerelerde kullanıldığına
B) Ülkemizde
üretiminin yapıldığı yerlere
C) Yetiştiği iklim
şartlarına
D) Ekimin ve
hasadının ne zaman yapıldığına
E)
Ekimi sırasında yapılacak gübrelemeye
22. Bu parçanın anlatımıyla
ilgili aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A)
Karşılaştırma yapılmıştır.
B) Tanık göstermeye
başvurulmuştur.
C) Açıklayıcı
anlatımdan yararlanılmıştır.
D) Niteleyici
sözcüklere yer verilmiştir.
E) Benzetmeden
yararlanılmıştır.
23 ve 24. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
İki yaşına
kadar çocuğun çıkardığı seslerle zekâsının ilişkisi olmamasına karşın iki
yaşından sonra dil gelişimi ile zekâ arasında sıkı bir ilişki olduğu
saptanmıştır. Erken konuşan çocukların zekâ düzeylerinin normal ya da normalin
üstünde olduğu ve dilin zekâya bağlı olarak geliştiği görüşü kabul
edilmektedir. Zihinsel gerilik, sağırlık, yaygın gelişimsel bozukluklar
çocukların geç konuşmasının sebeplerindendir. Dil gelişimi, temelde aynı
sırayı izlese de bu gelişmenin hızı sosyal çevreden etkilenmektedir.
Erişkinlerin bebekle erken dönemde başlayarak kurdukları sözel iletişim bebeğin
ana dilini öğrenmesinin temelini oluşturur. Özellikle anne tarafından çocuğa
sunulan sözel uyaran zenginliğinin dil gelişimini olumlu etkileyeceği
bildirilmektedir.
23. Bu parçaya
göre dil gelişiminin hızı neden etkilenmektedir?
A)
Zekâ düzeyinden
B) Ailenin eğitim
seviyesinden
C) İçinde yaşanılan
ortamdan
D) Annenin aldığı
eğitimden
E)
Fiziksel olgunluktan
24. Bu parçada
aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur?
A)
Çocukların geç konuşmasının nedenleri nelerdir?
B) Anne-çocuk
ilişkisi çocuğun dil gelişimini etkiler mi?
C) Dil becerisi ile
zekânın ilişkisi var mı?
D) Dil gelişiminde
okul eğitimi önemli midir?
E)
Erken konuşan çocukların zeki olduğu söylenebilir mi?
25.
I. Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor
Bir hilal uğruna ya Rab ne güneşler batıyor
(İstiare)
II. Gül gülse daim ağlasa bülbül acep degül
Zira kimine ağla demişler kimine gül (Tezat)
III. Karlar etrafı beyaz bir karanlığa gömdü
Kar değil, gökyüzünden yağan beyaz ölümdü
(Kinaye)
IV. Yâri Ferhat olanın ellere ülfeti ne
Şirin ol katlanayım dağ gibi külfetine
(Telmih)
V. Güller kızarır utancından o gonca gül
gülünce
Sümbül bükülür kıskancından kâkül dökülünce
(Hüsnütalil)
Numaralanmış dizelerin hangisinde ayraç
içinde verilen söz sanatı yoktur?
A) I. B) II. C)
III. D) IV. E) V.
26. ----, anonim halk şiiri
nazım biçimlerindendir. Kendine özgü bir ezgiyle söylenir. Ezgilerine,
konularına ve yapılarına göre olmak üzere üç grupta incelenen bu tür hemen her
konuda yazılabilir.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden
hangisi getirilmelidir?
A)
Türkü B)
Mâni C)
Ağıt D)
Ninni E)
Şarkı
27 ve 28. soruları
aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
SANAT
Yalnız senin gezdiğin bahçede açmaz çiçek,
Bizim diyarımız da binbir baharı saklar!
Kolumuzdan tutarak sen istersen bizi çek,
İncinir düz caddede dağda gezen ayaklar.
...
Sen raksına dalarken için titrer derinden,
Çiçekli bir sahnede bir beyaz kelebeğin;
Bizim de kalbimizi kımıldatır yerinden,
Toprağa diz vuruşu dağ gibi bir zeybeğin.
...
Başka sanat bilmeyiz, karşımızda dururken
Yazılmamış bir destan gibi Anadolu’muz.
Arkadaş, biz bu yolda türküler tuttururken,
Sana uğurlar olsun... Ayrılıyor yolumuz.
27. Bu
dörtlüklerle ilgili aşağıdaki değerlendirmelerden hangisi yanlıştır?
A) Millî benliğini kaybetmiş olanlara karşı kültürel kimliğini
koruyanların dünya görüşü öne çıkarılmıştır.
B) Duygudan çok
düşünceye yaslanan şiirde mukayeseler ve karşıtlıklar bağlamında Anadolu
sanatı ön plana çıkarılmıştır.
C) Millî Edebiyat
akımının temel ilkelerinden biri olan Türkçeyi sadeleştirme anlayışına bağlı
kalınarak yalın bir konuşma diliyle yazılmıştır.
D) Birbirine zıt iki
ayrı kahramanın başından geçen olaylar anlatıldığı için manzum hikâye türünde
yazılmıştır.
E) Şiirde geçen “sen” sözcüğü Batı’dan etkilenen sanatçıyı, “biz” sözcüğü
millî değerlere bağlı sanatçıyı, “dağda gezen ayaklar” sözü Anadolu halkını
temsil etmektedir.
28. Bu
dörtlüklerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Teşbih sanatından yararlanılmıştır.
B) Şiirin üzerinde
kurulduğu karşıtlığı vurgulamak için ve bu yolla ahengi sağlamak için “biz” ve
“sen” sözcükleri tekrarlanmıştır.
C) Hece ölçüsünün
7+7=14’lü kalıbı kullanılmıştır.
D) 2. dörtlükteki
“derinden” ve “yerinden” sözcüklerindeki “-er”ler tam kafiye oluşturmuştur.
E) Son dörtlükteki “-urken” ve “-muz” ekleri ek hâlinde redife örnektir.
29. Memduh Şevket Esendal’ın hikâyelerinde geçen kişilerin sert, yıkıcı, kırıcı olduğu sanılmasın. Tersine yumuşak huylu ve uysaldırlar. Kalenderce bir umursamazlık içindedirler. Olayların gidişine ayak uydururlar. Onların dayanış ve direnişleri, aslında bir “uyma” ve “katlanma”dır. Onlar da Esendal gibi kökten değişikliğe karşıdır. Esendal’ın amacı sorunlara çözüm bulmak değil, hayatın bir kesitini vermektir. O, gözlerini düşler dünyasına çevirmemiş, gerçeklere yönelmiş, kaynağını orada bulmuştur.
Bu parça, aşağıdaki yazı türlerinin hangisinden alınmıştır?
A) Makale B) Eleştiri C) Sohbet
D) Fıkra E) Anı
30. İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı’nda sözlü ürünleri besleyen üç önemli tören vardır. Bunlar, “sığır” denilen av törenleri,(I) “şölen” denilen kurban ve ziyafet törenleri, “sagu” denilen yas törenleridir. (II) Bu törenlerde “ozan, kam, baksı, oyun, şaman” (III) olarak adlandırılan şairler “kopuz” adı verilen saz eşliğinde (IV)şiir söylerler. Bu dönem şiirinde nazım birimi dörtlüktür, (V) ölçü ise hece ölçüsüdür.
Bu parçada numaralanmış yerlerden hangisinde bilgi yanlışı vardır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
31. Toplumu oluşturan sınıfların özelliklerini, bunlara karşı yöneticinin tutum ve davranışlarının nasıl olması gerektiğini konuşma, tartışma ve öğütlerle anlatan bu eserde adalet, mutluluk, akıl ve akıbet kavramları bazı karakterler aracılığı ile somutlaştırılmıştır.
Bu parçada sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisidir?
A) Divanü Lügati’t-Türk
B) Atabetü’l-Hakayık
C) Divan-ı Hikmet
D) Dede Korkut Hikâyeleri
E) Kutadgu Bilig
32. 15. yüzyıl Çağatay edebiyatının ve Doğu Türkçesinin en büyük şairidir. Sanatçı, dönemin hükümdarı Sultan Hüseyin Baykara’nın hizmetinde çalışmış, vezirlik yapmıştır. Dördü Türkçe, biri Farsça beş divanı olan sanatçı, Türk edebiyatının ilk hamse şairidir.
Aşağıdaki eserlerden hangisi, bu parçada sözü edilen sanatçıya ait değildir?
A) Mecalisü’n-Nefais
B) Vesiletü’n-Necat
C) Hayretü’l-Ebrar
D) Mizanü’l-Evzan
E) Mühakemetü’l-Lügateyn