www.diledebiyat.net
Bu sitede ara
ANA SAYFA
Biyografiler
Dil ve Anlatım
Türk Edebiyatı
YGS-LYS Konuları
Soru Bankası
100 Eser
Dosyalar
İletişim
EDEBİYAT
Sözlü Dönem Türk Edebiyatı
Halk Edebiyatı
Divan Edebiyatı
Modern Türk Edebiyatı
Yazar ve Şairler
Şiir Bilgisi
Nesir Bilgisi
Anlatım Türleri
Edebî Sanatlar
Edebî Akımlar
Batı Edebiyatı
Çocuk Edebiyatı
Lise 100 Temel Eser
Edebiyat Sözlüğü
Türkiye Edebiyat Haritası
Edebiyat Ajandası
Yazar-Eser Sözlüğü
Türk Mitolojisi
Türk Halk Kültürü
Edebiyat Soru Bankası
Oyun ve Piyesler
DİLBİLGİSİ
Dil Bilimi
Türkçenin Tarihi
Ses Bilgisi
Kelime Bilgisi
Cümle Bilgisi
Paragraf Bilgisi
Metin Bilgisi
Anlatım Bozuklukları
Yazım Kuralları
Noktalama İşaretleri
Türkçe Soru Bankası
Osmanlı Türkçesi
Çağdaş Türk Dilleri
Eş ve Yakın Anlamlı Kelimeler
EĞİTİM-ÖĞRETİM
Dil ve Anlatım Dersi
Diksiyon ve Hitabet
Kompozisyon
TYT - AYT Konuları
GENEL
Paylaşım
İletişim
DOST SİTELER
Edebiyol
Azerbaycan Edebiyatı
HiTurkey
Eş ve Yakın Anlamlı Kelimeler
>
Eş Anlamlı ve Yakın Anlamlı Kelimeler Sözlüğü |G|
Eş Anlamlı ve Yakın Anlamlı Kelimeler Sözlüğü |G|
gabi
ahmak
gabilik
ahmaklık
gacı
dost, kadın, metres, sevgili
gaddar
acımasız, cani, hınzır
gaf
yersiz hareket, yersiz iş
gafillik
gaflet
gaflet
dikkatsizlik, uyku
gaflet uykusu
bilgisizlik
gafleten
ansızın, birden, birdenbire, zıpçıktı
gaga
ağız, dimdik
gagalamak
azarlamak, hırpalamak
gagayı
martı
gâh
bazen, kâh
gaile
dert, kaygı, keder, sıkıntı, üzüntü, yük
gailesiz
dinç
galat
hata
galebe
çokluk
galeyan
coşkunluk, kaynama
galeyan etmek
coşmak, kaynamak
galiba
ihtimal ki, olabilir ki
galip gelmek
kazanmak
galiz
iğrenç
galsame
solungaç
gam
çile, gam, hüzün, kasvet, kaygı, tasa, teessür, üzüntü
gamlanmak
kaygılanmak
gammaz
jurnalci
gammazlamak
çuğullamak, kötülemek, satkınlık etmek
gamsız
rahat
gamze
batık
gamze etmek
kırıtmak
gani
bol, çok, varlıklı, zengin
garaz
amaç, hedef, kin, maksat
garet
yağma
garet etmek
soymak, yağmalamak
gariban
biçare, garip, kimsesiz, zavallı
garip
abus, acayip, cins, gariban, kimsesiz, tuhaf, yabancı, zavallı
gariplik
garabet
garipsemek
yadırgamak
gark etmek
batırmak, boğmak
gark olmak
batmak
garp
batı
gaseyan etmek
kusmak
gato
çörek, pasta
gâvur
acımasız, merhametsiz
gayda
tulum
gaye
amaç, erek, hedef, maksat, meram, murat, uğur, yol
gayr
başkası
gayret
çaba, himmet, hız
gayret etmek
çabalamak, uğraşmak
gayriadi
olağanüstü
gayriciddi
laubali
gayrikanuni
yasa dışı
gayrilegal
illegal
gayrimahdut
sonsuz
gayrimakul
saçma
gayrimemnun
kırgın, kızgın, küskün
gayrimenkul
emlak
gayrimeskûn
boş, ıssız
gayrimuntazam
dağınık, gelişigüzel
gayrimüstakil
bağımlı
gayrisafi
karışık, katışık
gayritabii
acayip, sapık
gayrı
başka, diğer, gayri
gayz
hınç, öfke
gayzlanmak
öfkelenmek
gaz
tül
gaza
cihat
gazal
ceylan
gazap
hiddet, hınç, hışım, öfke
gazaplandırmak
kızdırmak
gazaplanmak
kızmak, öfkelenmek
gazaplı
kızgın
gazete
sütun, yenün
gazlamak
kaçmak
gebe
boğaz, hamile
geberik
ölü
gebertmek
öldürmek
gebeş
aptal, sersem
gece
akşam, geceleyin
geçe
yaka
gece kuşu
yarasa
gece vakti
geceleyin
geçek
güzergâh, hat
gecelemek
konaklamak
geceleyin
gece, gece vakti
geceli gündüzlü
sürekli
geçen
sabık
geçen yıl
bıldır
geçende
bugünlerde, geçenlerde
geçenek
aralık, koridor
geçenlerde
geçende
geçer
makbul
geçer akçe
muteber
geçerlemek
onaylamak
geçerli
itibarlı, makbul, muteber
geçerli olmak
konuşmak
geçerlik
revaç
geçerlilik
hüküm
geçici
bulaşıcı, eğreti, muvakkat, muvakkati, öteri, sari, yaya, yolcu
gecikme
rötar
geciktirme
tehir
geciktirmek
savsaklamak
geçilme
geçiş
geçilmek
bırakmak, terk etmek
geçim
anlaşma, dolanma, maişet, uyum
geçimlik
nafaka
geçimsiz
bedreftar, huysuz, şirret, yola gitmeyen
geçimsizlik
hırgür, hırıltı, zıddiyet, zırıltı
geçindirmek
bakmak
geçinme
geçim, maişet
geçinmek
anlaşmak, dolanmak, ölmek, taslamak, uzlaşmak, yaşamak
geçirme
nakil
geçirmek
etmek, giymek, görmek, iletmek, kalmak, kaydetmek, nakletmek, oturmak, savmak, takmak, tespit etmek, vurmak, yapmak, yazmak
geçiş
geçilme, geçme, intikal, transfer
geçişim
intikal
geçişli
tesirli
geçişsiz
lazım, tesirsiz
geçiştirmek
kurtulmak, savuşturmak
geçit
intikal, transfer
geçkin
geçmiş
geçme
geçiş, transfer
geçmek
aşmak, bırakmak, bitmek, buyurmak, girmek, gitmek, harcamak, işlemek, kalmak, kapmak, olmak, oturmak, sirayet etmek, sönmek, tükenmek, vazgeçmek, yaşamak, yermek, yürümek
geçmez olmak
kalkmak
geçmiş
dün, evvel, geri, mazi
geçmişte
eskiden
geda
dilenci, fakir, yoksul
gedik
imtiyaz, kertik, yara
gedmek
delmek
gelecek
ati, encam, ileri, istikbal, müstakbel
gelenek
âdet, anane
gelgeç
geçici
gelgit
kabarma
geli
kilo
gelin
kukla
gelin abla
yenge
gelin olmak
evlenmek
gelincik
lale
gelir
hasılat, medahil
gelişememek
küsmek
gelişememiş
geri
gelişigüzel
itinasız, rastgele, üstünkörü
gelişim
inkişaf, tekâmül
gelişme
inkişaf, nema, tekâmül, terakki
gelişmek
ilerlemek, inkişaf etmek, palazlanmak, parıldamak, serpilmek, şişmanlamak, yetişmek
geliştirme
ihya
gelme
göçmen
gelmek
akmak, başlamak, buyurmak, çıkmak, dayanmak, doğmak, getirmek, izlemek, katılmak, takip etmek, türemek, ulaşmak, uymak, varmak, yönelmek
gemi
tekne
gemilik
tersane
gen
geniş
genç
dinç, körpe, toy
genç erkek
çocuk
gençler
çoluk çocuk
gene
esasen, tekrar, yeniden, yine
genel
umumi
genelev
kerhane, koltuk
genelge
tamim
genelleme
tamim
genelleştirme
tamim
genellikle
ekseri, umumen, umumiyetle
geniş
çok, ferah, gen, koca, rahat, yaygın
genişlemek
büyümek, gelişmek, kabarmak, şişmek
genişletme
teşmil
genişliğinde
kadar
genişlik
arz, boyut, en, vüsat
genlik
bolluk, refah
gerçek
asıl, başlıca, ciddi, doğru, doğruluk, hak, hakikat, sadık, sahici, tam, temel
gerçekleme
teyit
gerçekleşme
tahakkuk
gerçekleşmek
çıkmak, tutmak
gerçekleştirmek
hazırlamak, yapmak
gerçekli
muhakkak
gerçeklik
asıl, gerçek, hakikat
gerçekten
bayağı, doğrudan, fiilen, hakikat, hakikaten, nitekim, sahi, sahiden, yakinen
gerçi
vakıa
gerdanbent
gerdanlık
gerdanlık
gerdanbent
gereç
malzeme, materyal
gereğince
göre
gerek
icap, lazım, lüzum, lüzumlu
gerek olmak
gerekmek, istemek
gerekçe
delil, esas, münasebet
gerekli
lazım, lüzumlu, vacip, zaruri
gereklik
icap, lüzum
gereklilik
hacet, lüzum, zaruret
gerekseme
ihtiyaç
gereksemek
muhtaç olmak
gereksinim
ihtiyaç
gereksinmek
muhtaç olmak
gereksiz
abes, boşuna, fuzuli, lüzumsuz, nahak, yararsız
gerelti
engel, perde
gergi
perde
gergin
bozuk, sinirli
gerginlik
gerilim
geri
aptal, arka, art, geçmiş, geri kalmış, mazi, son, sonuç
geri bırakmak
atmak
geri çekilme
ricat
geri dönmek
kayıtmak
geri kalmış
geri
geri vermek
kaytarmak
gerici
irticacı, mürteci
gericilik
irtica
geride bırakmak
geçmek
gerileme
ricat
gerilim
tansiyon
gerilmek
kızmak, öfkelenmek, sinirlenmek
geriz
lağım
germek
çekmek, uzatmak
germen
hisar
gestalt
biçim, boy, durum, yapı
getiri
faiz, kazanç, ürem, yarar
getirmek
gelmek, iletmek, sağlamak, sürüklemek
getirtmek
celbetmek
geveze
atak, boşboğaz, çaçaron, lafazan, zevzek
gevezelik
çene
gevher
cevher
gevrek
gözü sulu
gevşek
uyuşuk
gevşek ağızlı
geveze
gevşeklik
rehavet
gevşemek
boşalmak, hoşlanmak, sakinleşmek, sevmek, tavsamak, yatışmak, yumuşamak
gevşetmek
boşaltmak
gezelemek
gezinmek
gezgin
seyyah
gezi
seyahat
gezici
gezgin
gezinme
seyran
gezinmek
dolaşmak, eğlenmek
gezinti
koridor, seyran, sofa
gezme
seyran
gezmek
başvurmak, bulunmak, dolanmak, dolaşmak, gitmek, görmek, yürümek
gezmen
gezgin
gibi
kabil, kadar
gibi olmak
kesilmek
giç
budala, enayi
gicişme
uyuz
gicişmek
kaşınmak
gider
çıkar, mahariç, masraf
giderek
tedricen, yavaş yavaş
giderilmek
çıkmak
gidermek
almak, aradan kaldırmak, bastırmak, çıkarmak, kesmek, yok etmek
gidi
pezevenk
gidiş
davranış, durum, ezgi, hal hareket, seyir, tempo, tutum
gidiş geliş
trafik
gidiş yolu
güzergâh
gidişat
davranış, durum, tutum
gidişmek
kaşınmak
gine
gene, yine
giranbaha
değerli
girdap
burulgan
girenlemek
serinlemek
girev
diyet, ipotek, rehine
girev götürmek
haczetmek
girgin
pişkin
girift
çapraşık, dolaşık, karışık
girinti
tırtıl
girintisiz çıkıntısız
düzgün
giriş
başlangıç
girişik
girift
girişim
adım, teşebbüs
girişimci
müteşebbis
girişken
atak
girişme
teşebbüs
girişmek
davranmak, girmek, kalkmak, koyulmak, sarılmak, tutmak
girizgâh
giriş
girme
intisap
girmek
almak, başlamak, bulaşmak, buyurmak, dönüşmek, erişmek, fethetmek, geçmek, girişmek, kaçmak, katılmak, sığmak, ulaşmak, vurmak
git
yallah
gitmek
başvurmak, buyurmak, çalışmak, çıkmak, dayanmak, değerlendirmek, düşmek, geçmek, gezmek, işlemek, karşılamak, ölmek, saymak, ulaşmak, uzanmak, varmak, yakışmak, yapmak, yaraşmak, yetişmek, yetmek, yürümek
gittikçe
tedricen
giyecek
giyim, giyinecek, giysi, paltar, üst
giyim
çul, elbise, giyecek, giysi, kıyafet
giyinecek
giyecek
giyit
giysi
giymek
çekmek, kullanmak, taşımak
giysi
çıkarmak, çul, don, elbise, entari, giyecek, giyim, kıyafet, paltar, üst, üzeri
giz
peçe, sır
gizem
sır
gizemli
esrarengiz
gizleme
inkâr
gizlemek
örtmek
gizler
esrar
gizletmek
saklamak
gizli
illegal, kapalı, mahrem, örtülü, saklı, zımni
gizlice
kaçak
gizlilik
mahremiyet
gıcık etmek
kızdırmak
gıcıklanmak
huylanmak, kuşkulanmak
gıcır
yeni
gıcır gıcır
taptaze, yeni
gıcırı bükme
anlamsız, yersiz, zoraki
gıcırtı
protesto
gıda
besin
gıdık
gerdan
gına
bolluk
gıpta etmek
imrenmek
gır
lakırtı, söz, uydurma, yalan
gır gır
komik, matrak
gıybet
kötüleme
gıybet etmek
yermek
global
toptan
göbek
gömlek, karın, kindik, kuşak, merkez, nesil
göç
nakil
göcen
kedi, pişik
göçer
göçebe
göçeri
konar göçer
göçermek
değiştirmek, devretmek, göçürmek
göçkün
göçebe
göçmek
çökmek, oturmak, ölmek, taşınmak, yıkılmak
göçmen
gelme, muhacir
gocuk
kürk
göçük
çökme, çökük, yıkıntı
gocunmak
acışmak, çekinmek, kaçınmak, üstüne götürmek
göçürme
nakil
göçürmek
aktarmak, nakletmek
göden
işkembe
gödeş
semiz
godoş
pezevenk
göğermek
morarmak
göğerti satan
manav
göğüs
bağır, döş, meme, sadır, sine
göğüslemek
direnmek, karşı durmak
göğüslük
önlük
gök
feza, gökyüzü, sema, uzay, yetişmemiş
gök kubbe
gök
gökçe
mavi, semavi
gökçe yazın
edebiyat, yazın
gökçül
semavi
göksel
semavi
gökyüzü
gök, hava, sema
göl ayağı
ayak
gölcük
azmak
gölge
hayalet
gölgelendirmek
bozmak
gömlek
basamak, derece, göbek, işlik, kat, kılıf
gömmek
bastırmak, batırmak, defnetmek
gömü
define
gömülmek
gark olmak, kaybolmak, yok olmak
gömüt
kabir, mezar
gön
deri, kösele
gönç
varlıklı, zengin
gonca
tomurcuk
gönder
bayrak ağacı, üvendire
gönderilmek
gitmek
göndermek
atmak, çıkarmak, sevk etmek, sunmak, ulaşmak, uzatmak, yollamak
gönen
nem, rutubet
gönenç
bolluk, refah
gönençli
müreffeh
gönlünü almak
gönlünü etmek
gönlünü etmek
gönlünü almak, razı salmak
gönül
arzu, can, dil, hatır, içeri, istek, kalp, karın, sine, yürek
gönül avcısı
çapkın
gönül belası
dert
gönül borçlusu
minnettar
gönül borcu
minnet, şükran
gönül rahatlığı
huzur
gönülden
candan
gönüllenmek
alınmak, darılmak, gücenmek
gönüllü
fahri
gönülsüz
kerhen
göre
diye, için, nazaran
göreceli
izafi, nispi
görelik
bağlılık
görelilik
izafiyet
görenek
âdet
göresimek
özlemek
göresin
acaba, acep
görev
hizmet, işlev, vazife, yer
görevlendirmek
bırakmak, göstermek
görevli
memur
görgü
deneyim, tecrübe, terbiye
görgülü
aydın, efendi
görgüsüz
basit, çakal, hıyar, ilkel, kabak, tor, yavan
görk
gösteriş
görkem
gösteriş, ihtişam, şaşaa, şatafat, tantana
görkemli
gösterişli, muhteşem
görklü
gösterişli, güzel
görme
müşahede
görme engelli
âmâ, kör
görmeden
gıyaben
görmek
almak, anlamak, bakmak, çıkmak, değerlendirmek, gezmek, izlemek, karşılaşmak, kavramak, rastlaşmak, seçmek, seyretmek, sezmek, vermek, yaşamak
görmemek
uyumak
görmez
görme engelli
görmezliğe vurmak
görmezlikten gelmek
görmezlikten gelmek
görmezliğe vurmak
görü
nezaret
görücü
dünürcü, elçi
görülen
tanıdık
görülmedik
fevkalade
görülmek
rastlanmak, seçilmek
görümce
baldız
görünen
zahirî
görünme
cilve, tebarüz, tezahür
görünmek
azarlamak, başlamak, benzemek, gelmek, göstermek, gözükmek
görünmez olmak
kaybolmak, yitmek
görüntü
hayal, hayalet, manzara, sahne
görüntülemek
yaratmak
görüntülük
ekran
görünüm
görünüş, manzara
görünüş
çehre, eşkâl, görünüm, manzara, suret, zahir
görünüşte
sureta
görüş
fikir, göz, inanç, mezhep, mütalaa, randevu, rey, telakki, ufuk, vuslat
görüşme
konuşma, musahabe, mülakat, müzakere, temas, ziyaret
gösterge
belirti, im, işaret, nişan
gösteri
nümayiş, tezahürat
gösteri yapmak
çıkış etmek, ifa etmek
gösteriş
caka, cila, çalım, fiyaka, göze girme, kurum, lüks, nümayiş, şan, tumturak
gösterişli
ağır, ağırbaşlı, görkemli, lüks, oturaklı, zengin
gösterişlilik
şan
gösterişsiz
basit, mütevazı, sade, ünsüz, yalın
gösterişsizlik
tevazu
gösterme
tayin, teşhir
gösterme parmağı
işaret parmağı
göstermek
açıklamak, benzemek, çıkarmak, işaret etmek, tayin etmek
göstermelik
numune, örnek
göt
dip, kıç
götürge
asansör
götürmek
atmak, çalmak, dayanmak, iletmek, katlanmak, öldürmek, sevk etmek, sökmek
götürülmek
gitmek
götürüm
sabır, tahammül
gövde
beden, cisim, esas, vücut
göveri
sebze
gövermek
morarmak, yeşermek
göverti
sebze
goygoycu
dilenci
göymek
yakmak
göynük
yanık
göyük
yanık
göz
bakış, bölüm, çekmece, delik, görüş, hane, kaynak, nazar, oda
göz atmak
göz gezdirmek
göz doktoru
gözcü
göz erimi
ufuk
göz gezdirmek
göz atmak
göz hapsi
göz tutsağı
göz kamaştırıcı
görkemli, muhteşem, parlak
göz kırpımı
lahza
göz tutsağı
göz hapsi
gözaltı
nezaret
gözcü
gözetmen, nokta
gözdağı
tehdit
gözde
aziz
göze girme
gösteriş
gözene
gözlük
gözenek
pencere
gözetçi
bekçi
gözetim
himaye, nezaret
gözetlemek
gözlemek, tarassut etmek
gözetme
himaye, nezaret
gözetmek
bakmak, beklemek, himaye etmek, kayırmak, kollamak, korumak, kovmak, sakınmak
gözetmen
gözcü
gözgü
ayna
gözlem
müşahede, rasat
gözlemci
müşahit
gözlemek
araştırmak, beklemek, gözetlemek, incelemek, izlemek, kollamak, korumak, müşahede etmek, tarassut etmek
gözlemevi
rasathane
gözlemlemek
gözlemek, müşahede etmek
gözlenilmeden
kazara, zıpçıktı
gözletmek
oyalamak
gözlük
aynek
gözsüz
görme engelli
gözü aç
açgözlü
gözü kapalı
gözübağlı, kör körane
gözü kara
cesaretli
gözü pek
cesur, yiğit
gözü sulu
gevrek, nazik yürekli
gözü tok
tokgözlü
gözübağlı
gözü kapalı
gözükme
tezahür
gözyaşı
yaş
grado
derece
gramer
dil bilgisi
grev
tatil
gri
boz, boz renk, kül rengi
gril
ızgara
grup
camia, deste, hizip, kol, küme, öbek, saf, set, takım, zümre
gübür
çöp, süprüntü
güç
ağır, bilek, can, çetin, derman, fer, hâl, hız, kudret, kuvvet, mecal, müşkül, sarp, takat, zor
güç kuvvet
hâl
güçbeğenir
müşkülpesent
gücendirmek
incitmek, yaralamak
gücenik
küskün
gücenmek
burulmak, darılmak, ıkınmak, incimek, incinmek, kırılmak
gücenmiş
kırık
güçlendirme
ihya
güçlendirmek
perçinlemek
güçlenmek
yükselmek
güçlenmiş
oturmuş
güçleşmek
daralmak
güçleştirmek
kesmek
güçlü
canlı, dayanıklı, demir, diri, gürbüz, kadir, korkunç, kudretli, kuvvetli, muazzam, üstelik, yüksek
güçlük
engel, meşakkat, müşkül, müşkülat, pürüz, sarp, zahmet, zor
güçlükle
dar, zor
güçlükler
müşkülat
güçsüz
âciz, çelimsiz, kof, ölü, pestil
güçsüzleşmek
tükenmek
güçsüzleştirmek
tüketmek
güçsüzlük
zafiyet
güçten düşmüş
bitkin
gücük
bodur, kısa
gücük ay
şubat
gücün
ancak, zorla
güdelemek
kovalamak
güdü
saik
güdücü
çoban, sürücü
güdük
kısa
güdülebilen
güdümlü
güdüm
idare
gufran
bağışlama
güfte
söz
gül
çiçek, kızılgül
gül destesi
buket
gül renkli
pembe
güldeste
buket
güldürü
komedi
güldürücü
gülünç, komik, maskara, tuhaf
güle güle
yakşı yol
güleç
mütebessim
gulgule
gürültü, şamata
gülgûn
pembe
güllabi
açıkgöz, kurnaz
gülle
kumbara, kurşun, mermi, top mermisi
güllelemek
kurşunlamak, vurmak
güllü kelem
karnabahar
gülme
kahkaha
gülmece
mizah
gülmeceli
mizahi
gülmeli
mizahi
gülmeyen
ciddi
gülücük
tebessüm
gülük
hindi
gülümseme
tebessüm
gülümser
sevimli
gülümseyen
mütebessim
gülünç
kepaze, komik, matrak, tuhaf
güman
şaibe, şans, zan
gümbedek
birdenbire
gümbürdemek
ölmek
gümrah
zinde
gümrahlık
bolluk
gümrüksüz
kaçak
gümüş varak
varak
gümüşgöz
açgözlü, cimri
gün
çağ, devir, gündüz, güneş, sıra, tarih, zaman
gün batımı
gurup
gün batısı
batı
gün doğusu
doğu
gün gülü
gelincik
gün ortası
öğle
günah
cürüm, hata, sorumluluk, vebal, yazık
günahkâr
fail, sanık
günahlı
günahkâr
günahsız
arı, masum
günaydın
sabahın hayır
güncek
şemsiye
güncel
aktüel, mühim, şimdiki
güncellik
aktüalite, aktüellik
gündelik
yevmiye
gündeş
güncel
gündizme
dallık, takvim
gündüz
gün
gündüz feneri
zenci
gündüz gösterimi
matine
gündüz seansı
matine
güneş
gün
güney
cenup
günindi
batı, garp
günlük
jurnal
günorta
öğle
günortada
öğleyin
günü
haset, kuma
günü geçmiş
bayat
günübirlik
gelişigüzel
günücü
kıskanç
günülemek
kıskanmak
güpür
kumaş
gür
bol, verimli
gurbet acısı
sıkıntı
gurbetlik
gurbet
gürbüz
güçlü, muhkem, sağlam
güre
çekingen, dinç, korkak, kuvvetli, ürkek
güreşçi
pehlivan
güreşçi köprüsü
köprü
gurk
kuluçka
gurlamak
guruldamak
gürlek
çağlayan
gürlük
bereket
gürpedek
ansızın
guru
pir
güruh
sürü
gürüldemek
tangırdamak
gürültü
hengâme, patırtı, şamata
gürültü patırtı
gürültü, kavga
gürültüsüz
sütliman
gurup etmek
batmak
gurur
benlik, çalım, kasıntı, kibir, kurum, loka, tekebbür
gururlanmak
kabarmak, şişmek
gururlu
mağrur
gussalı
acıklı
gusto
beğeni
gütmek
izlemek, otarmak, takip etmek
güven
cesaret, emniyet, güvenç, güvenme, hörgüç, itimat, kredi
güven oyu
itimat reyi
güvenç
güven, itimat, kıvanç
güvence
garanti, teminat
güvence akçesi
depozit, depozito
güvenerek
istinaden
güveni olmak
güvenmek, inanmak
güvenilen
güvenilir
güvenilir
ciddi, emniyetli, itimatlı, muteber, sağlam
güvenilmez
kancık
güvenli
emin, emniyetli
güvenlik
asayiş, emin amanlık, emniyet, emniyyet
güvenme
güven
güvenmek
dayanmak, inanmak, itibar etmek
güvey
damat, küreken, yezne
güveyi
damat
güya
sanki, sözde
güz
payiz, sonbahar
güzel
doğru, hoş, iyi, kalburüstü, kıvrak, körpe, leziz, yakışıklı
güzellik
letafet, yumuşaklık
güzellik salonu
kuaför
güzergâh
gidiş yolu
güzeşt
ıskonto, taviz
güzeşte
geçmiş
güzgü
ayna
güzide
seçkin, seçme
güzün
payizde