www.diledebiyat.net
Bu sitede ara
ANA SAYFA
Biyografiler
Dil ve Anlatım
Türk Edebiyatı
YGS-LYS Konuları
Soru Bankası
100 Eser
Dosyalar
İletişim
EDEBİYAT
Sözlü Dönem Türk Edebiyatı
Halk Edebiyatı
Divan Edebiyatı
Modern Türk Edebiyatı
Yazar ve Şairler
Şiir Bilgisi
Nesir Bilgisi
Anlatım Türleri
Edebî Sanatlar
Edebî Akımlar
Batı Edebiyatı
Çocuk Edebiyatı
Lise 100 Temel Eser
Edebiyat Sözlüğü
Türkiye Edebiyat Haritası
Edebiyat Ajandası
Yazar-Eser Sözlüğü
Türk Mitolojisi
Türk Halk Kültürü
Edebiyat Soru Bankası
Oyun ve Piyesler
DİLBİLGİSİ
Dil Bilimi
Türkçenin Tarihi
Ses Bilgisi
Kelime Bilgisi
Cümle Bilgisi
Paragraf Bilgisi
Metin Bilgisi
Anlatım Bozuklukları
Yazım Kuralları
Noktalama İşaretleri
Türkçe Soru Bankası
Osmanlı Türkçesi
Çağdaş Türk Dilleri
Eş ve Yakın Anlamlı Kelimeler
EĞİTİM-ÖĞRETİM
Dil ve Anlatım Dersi
Diksiyon ve Hitabet
Kompozisyon
TYT - AYT Konuları
GENEL
Paylaşım
İletişim
DOST SİTELER
Edebiyol
Azerbaycan Edebiyatı
HiTurkey
Eş ve Yakın Anlamlı Kelimeler
>
Eş Anlamlı ve Yakın Anlamlı Kelimeler Sözlüğü |H|
Eş Anlamlı ve Yakın Anlamlı Kelimeler Sözlüğü |H|
ha
evet
hab
uyku
habaset
alçaklık
haber
bilgi, havadis, salık, sorak, yenilik, yüklem
haber vermek
salık vermek
haberci
muhbir, müzevir
habercilik
ihbar, jurnal
haberdar
muttali
haberdarlık
ihtar, ikaz, uyarı
haberdarlık etmek
uyarmak
haberi olmak
bilmek
haberler
istihbarat
haberleşme
iletişim, muhabere
haberli
agâh, haberdar
habip
sevgili
habitat
yurt
haç
put
haça
çatal
hacet
idrar, lüzum
hacet yeri
tuvalet
hacısı hocası
hepsi, herkes
haczetmek
girev götürmek
had
derece, kota, sınır, terim, uç
hadden artık
aşırı
haddinden fazla
aşırı
hadi
haydi
hadise
olay, vaka, vukuat
hafakan
sıkıntı
hafi
gizli, saklı
hafif
ferah, kolay, rahat, uçuk, yavaş, yumuşak, yüngül
hafif yollu
hafifmeşrep
hafiflemek
azalmak, rahatlamak
hafifletmek
azaltmak
hafiflik
rahatlık
hafıza
bellek, hatır, yaddaş
hafızlamak
ezberlemek
hafriyat
kazı
hahiş
rica
hahiş etmek
yakarmak
hail
engel
hain
alçak
hainlik
hıyanet, ihanet
haiz
sahip
haiz olmak
taşımak
hak
adalet, doğru, doğruluk, gerçek, hukuk, kazanç, kazı, pay
hâk
toprak
hak yolu
doğruluk
hakan
kağan
hakaret
taşlama
hakendaz
faraş
hakeş
cetvel
hakeza
böyle
hakikat
asıl, doğru, esas, gerçek, gerçekten
hakikaten
doğrudan, fiilen, gerçekten, nitekim, sahiden
hakikatli
vefakâr
hakiki
gerçek
hakim
idare eden, söz geçiren, yargıç
hâkim
baskın, egemen
hâkim
yargıç
hâkim olmak
hükmetmek
hâkimiyet
hüküm
hakir
değersiz, keyfiyetsiz
hakkaniyet
doğruluk
hakketmek
kazmak
hakkında
baresinde, için, karşı
haklamak
bozmak, kırmak, yenmek
haklar
hukuk
haklı
doğru, yerinde
haksız
nahak
haksızlık
mağduriyet
hal
ben, benek
hal
durum
hal
puan
hâl
davranış, dert
hâl
durum, güç, güç kuvvet, hatır, kuvvet
hâl
sıkıntı, takat, tavır, tutum, vaziyet
hal hareket
gidiş
hâl tercümesi
öz geçmiş
hala
bibi
hala
teyze
hâlâ
henüz, şimdiye kadar
halas
kurtuluş
halas etmek
kurtarmak
halas olma
iflah
halas olmak
kurtulmak
halaskâr
velinimet
halayık
cariye
halbuki
oysa
hâlbuki
oysa
hale
ağıl
halel
bozma, bozukluk
haleldar
bozuk, bozulmuş
haleldar etmek
bozmak, sarsmak
haleldar olmak
bozulmak, sarsılmak
halen
şimdi, şimdice
hâlen
hâlâ
hâlet
durum
haletiruhiye
ahvaliruhiye
hali
boş, ıssız, tenha
haliç
koy, körfez
halife
hükümdar
halifelik
hilafet
halis
arı, saf
halis muhlis
öz
halisane
samimi
halk
ahali, el, kamu
halk bilimi
folklor
halk etmek
yaratmak
halk oylaması
halk oyu, referandum
halk oyu
halk oylaması, referandum
halk ozanı
âşık
halka
kangal
halkiyat
folklor, halk bilimi
hâllenmek
değişmek
halletmek
çözmek
hallolmak
sonuçlanmak
hallolmuş
mahlul
hâlsiz
bitkin
halt etmek
kabahat etmek, sefihlemek
halta
tasma
halvet
kuytu
ham
kaba, kabak, olmamış, tor
ham madde
ham mal
ham mal
ham madde
hamakat
ahmaklık
hamam
banyo, sıcak
hamaset
cesaret, kahramanlık
hamasi
kahramanlık
hamaylı
muska
hamdetmek
şükretmek
hamel
koç
hamhalat
çorak, kuru
hami
velinimet
hamil
destek
hamil olmak
taşımak
hamile
gebe
hamiş
not
hamı
topyekûn, tüm
hamle
adım, atak, hücum
hamletmek
yormak
hamule
yük
hamur
asıl, maya, öz
han
karvansaray
hanay
avlu, hol, sofa
hançer
kama
hançere
gırtlak
handan
neşeli, şen
handikap
engel
hane
basamak, ev, göz, konut
hanedan
sülale
hanek
konuşma, söz
hangar
çardak, talvar
hangi
ne
hanım
avrat, bayan, eş, hanımefendi, hatun, hayat yoldaşı, kadın
hanımanne
kaynana
hanımefendi
hanım
hantal
abullabut, iri, kaba, kocaman
hanuman
ocak
hap etmek
yemek, yutmak
hapaz
avuç
hapis
cezaevi, hapishane, mahpus
hapishane
cezaevi, hapis, içeri, kafes, mahpus, tekke
hapsetmek
alıkoymak, engellemek, kapamak, sınırlamak, tutuklamak
hapşırık
aksırık
hapşırma
aksırık
hapşırmak
aksırmak
har
kızgın, sıcak
harabat
meyhane
harabati
dağınık, derbeder
harabe
enkaz
harabelik
enkaz
haram
yasak
harami
eşkıya, haydut, hırsız, kuldur, yolkesen
haramzade
piç
harap
bitkin, laçka, perişan, viran, yorgun
hararet
coşkunluk, ısı
hararetlenmek
canlanmak
hararetli
canlı, koyu
haraza
gürültü, kavga, öfke, sinir
harbe
harbi
harbi
askerî, doğru, mert, temiz
harbi deste
müfreze
harbiden
gerçekten
harbilik
doğruluk
harç
katışık, mahlul, masraf
harcama
gider, sarfiyat
harcamak
dökmek, ezmek, geçmek, kullanmak, sarf etmek, tüketmek, vermek, yemek
harcanmak
gitmek
harçenk
yengeç
harcırah
yolluk
harek
sedye
hareket
akım, davranış, deprem, devinim, eylem, faaliyet, fiil, tutum, yürürlük
hareket etmek
davranmak, deprenmek, oynamak, yapmak, yürümek
hareket tarzı
tutum
hareketli
aktif, atak, canlı, faal, kıvrak, oynak
hareketsiz
durgun, ölü, tek
hareketsizlik
sükûnet
harem
eş, karı
harfler
hurufat
hariç
dış, dışarı, müstesna
haricî
yabancı
haricî işler
dış işleri, hariciye
hariciye
dış işleri, haricî işler
haridar
müşteri
hariflemek
bunamak
harika
mükemmel, tam
harikulade
olağanüstü
harimiismet
ocak
harir
ipek
haris
aç, açgözlü
harislik
hırs
harıldamak
çalışmak, yanmak
harın
hain, huysuz, obur
harlak
çağlayan
harlamak
alevlenmek
harman etmek
harmanlamak
harmandalı
sarhoş
harmanlamak
karıştırmak
harmoni
ahenk, düzen, uyum
harp
savaş
hars
ekin, kültür
has
mahsus, özgü, saf
hasar
sur, zarar, ziyan
haşarı
nadinç
haşat
bitkin, bozuk, kötü, yorgun
haşat olmak
yorulmak
hasbelkader
tesadüfen
hasbihal
söyleşi
hasbihâl
sohbet
hasbihâl
söyleşi
hasep
nitelik
haşere
böcek
haset
günü
haset etmek
kıskanmak
hasetçi
kıskanç
hasetlenmek
kıskanmak
haşin
sert, zahimli
hasis
bayağı, cimri, değersiz, eli sıkı, pinti
haşiv
doldurma
hasiyet
etki, haslet, hassa, huy, mizaç, yaradılış
hasıl olmak
türemek
hasılat
gelir, kazanç, ürün
hasılı
hülasa
hasım
düşman, rakip
hasımlık
düşmanlık
hasır otu
saz
haşırdamak
hışıldamak
haşlamak
azarlamak, dalamak
haşlanmak
kaynamak
haslet
hasiyet, huy, tabiat
haşmetli
görkemli
hasret
özlem
hasretini çekmek
özlemek
hasretmek
vermek
hassa
hasiyet, özellik
hassas
alıngan, duyarlı, duygulu
hassaten
bilhassa, özellikle
hasse
duyu
hasta
parasız, pestil, rahatsız, züğürt
hasta bakıcı
tıp bacısı, tıp kardeşi
hasta etmek
tutmak, vurmak
hasta olmak
hastalanmak
hastalanmak
hasta olmak
hastalanmış
hasta
hastalık
dert, illet, tutku
hastalıklı
çürük, marazi, yarım
hasut
kıskanç
haşyet
korku
hat
biçim, çizgi, sınır, yazı, yol
hat çekmek
çizmek
hata
galat, günah, kusur, suç, yanılgı, YANLIŞ, yanlış, zühul
hatalı
YANLIŞ
hatar
risk
hatim
bitirme
hatime
son, sonuç
hatip
natık
hatır
akıl, durum, gönül, hafıza, hâl, kalp, keyif, sevgi, yâd, yâddaş, zihin
hatıra
anı, hediye, yadigâr, yazıt
hatırı sayılır
oldukça çok
hatırlamak
anmak, bilmek, bulmak, çıkarmak, dönmek
hatırlamamak
unutmak
hatırlatmak
deşmek, okşamak, söylemek
hatırlı
saygın
hatta
bile, dahi, velev
hattıhareket
davranış, tutum
hatun
bayan, eş, hanım, kadın, zevce
hatun kişi
kadın
hav
pamuk
hava
ahvalruhiye, âlem, beste, cazibe, çevre, durum, eda, esinti, esir, gökyüzü, keyif, muhit, ortam, tarz
hava gazı
metan gazı
hava meydanı
havalimanı
hava taşı
gök taşı
hava tebdili
hava değişimi
havadan
boş, değersiz
havadar
dayı, torpil, velinimet
havadis
haber
havai
boş, değersiz, uçarı
havalanmak
kalkmak
havale etmek
devretmek, göndermek, ısmarlamak, yollamak
havalename
havale
havali
yöre
havalı
havadar
havan topu
havan
havandeste
havaneli
havaneli
havandeste
havari
yardımcı
havayi
bedava, beleş
havi olmak
içermek, ihata etmek, kapsamak
havil
korku
havlamak
ürümek
havlanmak
kabarmak
havlu
silgi
havsala
leğen
havuç
kök, yerkökü
havyar
kürü
havza
bölge, mıntıka, tekne
hay küy
şamata, vaveyla
hayâ
utanç, utanma
haya etmek
utanmak
hayal
düş, görüntü, rüya, serap
hayal etmek
düşlemek
hayal gücü
muhayyile
hayalci
hayalperest
hayalet
gölge, görüntü
hayali
muhayyel
hayâlı
sıkılgan, utangaç
hayallemek
hayal etmek
hayat
avlu, can, meslek, ömür, varlık, yaşam, yaşantı, yazgı
hayat arkadaşı
eş
hayat dolu
canlı, neşeli
hayat hikâyesi
öz geçmiş
hayat kadını
fahişe, orospu, sürtük
hayat tarzı
yaşantı
hayat yoldaşı
hanım, karı, zevç
hayati
önemli
hayatileşme
tahakkuk
hayatiyetli
canlı
hayatta olmak
yaşamak
haydamak
defetmek, kovmak
haydavcı
sürücü, şoför, yöndemci
haydut
harami, kuldur, şaki
haydutlar
eşkıya
haydutluk
soygunculuk
hayıf
haksızlık
hayır
iyi
hayırlı
güzel, hayır, iyi
hayırsız
asi
haykırış
feryat
haykırma
nara
haykırmak
çağırmak, seslenmek
haylaz
çapkın, hınzır, nadinç, yaramaz
hayli
birçok, çok, epey
haymana
tembel
hayret etmek
şaşmak
haysiyet
değer, itibar, onur, saygınlık
hayta
başıboş, haylaz, serseri
hayvan
döngül
haz
ezgi, lezzet, zevk
haz almak
hazzetmek
hazan
sonbahar
hazandide
solgun
hazar
barış
hazfetmek
çıkarmak, gidermek, kaldırmak, silmek
hazin
acıklı, dokunaklı
hazine
kaynak
hazım
sindirim
hazır
amade, tayyar
hazır olmak
yetişmek
hazır para
nakit
hazırlamak
dizmek, kotarmak, kurmak, sağlamak, tayyarlamak
hazırlanmak
davranmak, yetişmek
hazırlanmış
mücehhez
hazırlık
tedarik, tedbir
hazırlıklı
mücehhez
hazmetmek
dayanmak, katlanmak, sabretmek
hazne
depo, hazine
hazzetmek
haz almak, hoşlanmak, lezzet almak
he
evet
heba etmek
mahvetmek
hedef
amaç, erek, garaz, gaye, maksat, uğur
hediye
armağan, fiyat, hatıra
hekim
doktor, sagan, tabip
hekim hakkı
vizite
hela
ayakyolu, tuvalet
helak olmak
ölmek, yok olmak
hele
alelhusus, özellikle
helikopter
dikuçar
helke
kova
hemasır
çağdaş
hemayar
denk, eşit
hemen
çabucak, derhal, sadece, yalnız
hemencecik
çabucak
hemencek
çabucak
hemfikir
kafadar
hemişe
daima, hep, vızır vızır
hemişelik
daimî
hempa
arkadaş
hemreylik
dayanışma
hemşire
bacı, kız kardeş, simil, tıp bacısı
hemsohbet
muhatap
hengâm
vakit, zaman
hengâme
gürültü, kavga, patırtı
henüz
daha, hâlâ, yeni
hep
cemi, cümle, daima, hemişe, hepsi, kamu, mecmu
hepsi
hep, tüm
hepten
tamamıyla
her daim
daima
her hâlde
diyesin, sağlam
hercümerç etmek
karıştırmak
herhangi
rastgele
herif
adam
herke
kova
herkes
âlem, cümle, dünya, kâinat, millet
herze
abuk sabuk, anlamsız
hesap
durum, tahmin, tutum
hesap etmek
düşünmek, hesaplamak, tartmak, tasarlamak
hesap günü
kıyamet
hesap pusulası
hesap
hesapçı
tutumlu
hesaplamak
zamanlamak
hesaplanmış
hesaplı
hesaplı
düşünülmüş, hesaplanmış, ölçülü, tedbirli, tutumlu, ucuz
hesaplıca
hesaplı
hesapsız
müsrif, savruk
heves
arzu, eğilim, istek, keyif, merak, şevk
heves etmek
yatmak, yeltenmek
heveskâr
amatör, hevesli
hevesli
aç, heveskâr, istekli, tutku
heybetli
büyük, ulu
heyecan sinyali
alarm
heyecanlanmak
alevlenmek, coşmak, kaynamak
heyelan
uçkun
heyet
kurul
heykelci
heykeltıraş
hezel
alay, mizah, şaka
hezen
dal, değnek, sopa
hezeyan
sayıklama, sersemleme
hezeyan etmek
saçmalamak
hezimet
darmadağın olma, tarumar olma, yenilgi
hezimete uğratmak
çommak, ezmek, sindirmek, yenmek
hibe
bağış, bağışlama
hibe etmek
bağışlamak
hibrit
melez
hiç
tek
hicap
perde, utanç, utanma
hiçbir
tek
hiciv
taşlama, yergi
hicret
göç
hicviye
yergi
hiddet
gazap, hışım, öfke
hiddet etmek
kızmak, öfkelenmek
hiddetlendirmek
kızdırmak
hiddetlenmek
kızmak, öfkelenmek
hiddetli
kızgın
hijyen
temiz
hijyenik
temiz
hikaye
kıssa
hikaye
öykü
hikâye
olay
hikâye
öykü
hikâye etmek
söylemek
hikâyecik
fıkra
hikâyeler
kısas
hikmet
felsefe
hilaf
aykırı, karşıt, ters, yalan
hilat
kaftan
hile
al, dek, dolap, dolma, dümen, düzen, entrika, fesat, fırıldak, foya, kapan, külah, mekir, nakış, olta, oyun, şaibe, tertip
hileci
cambaz, hilekâr, madrabaz, oyunbaz, oyuncu, soytarı
hilekâr
cambaz
hilekârlık
dolandırıcılık
hilesiz
harbi
hilkat
fıtrat, yaradılış
hilkaten
yaradılıştan
himaye etmek
esirgemek, gözetmek, kayırmak, kollamak, korumak
himayecilik
iltimas
himayecilik etmek
kayırmak
himmet
emek, gayret, yardım
himmet etmek
kayırmak
hin
kurnaz, zaman, zamane
hindi
aptal, şaşkın
Hindistan cevizi
hint kozu
hinoğlu
kurnaz
hint kozu
Hindistan cevizi
his
duygu, duyu, kalp, sezgi
hisar
duvar
hislenmek
duygulanmak
hisli
duygulu
hisse
pay, tutam
hissedar
ortak, paycı
hissedilen
mahsus
hissetmek
anlamak, duymak, paykamak, sezmek, taşımak, tatmak, yaşamak
hissî
duygusal
hissiselim
sağduyu
hitabe
söylev
hitam
son
hitap
müracaat
hitap etmek
seslenmek
hiza
cerge, sıra
hizip
deste, grup, kısım, tayfa
hizmet
görev, ihtimam, iş, özen
hizmet etmek
çalışmak
hizmetçi
uşak
hizmetkâr
uşak
hizmetkârlık
uşaklık
hıfzetmek
bellemek, ezberlemek, saklamak
hımbıl
tembel, uyuşuk
hınç
ateş, gazap, hırs, kin
hıncahınç
dopdolu
hınzır
domuz, gaddar, haylaz, yaramaz
hır
kavga
hırçın
aksi, sert, ters
hırdavatçı
işportacı
hırgür
çekişme, dalaşma, kavga
hırıltı
kavga
hırlamak
mırıldamak
hırpalamak
dövmek, tepelemek
hırpani
derbeder, süfli
hırs
ateş, harislik, hınç, öfke, tamah
hırsız
harami, oğru
hırsız anahtarı
maymuncuk
hırsızlamak
çalmak
hırsızlık etmek
çalmak, çırpmak
hırslandırmak
kızdırmak
hırslanmak
öfkelenmek
hırslı
açgözlü, fevri, kızgın
hırt
ahmak, budala, sersem
hırtapoz
aptal, sersem, şaşkın
hırtlık
ahmaklık
hışıldamak
haşırdamak
hısım
akraba, kohum
hışım
gazap, hiddet, öfke
hışımlı
kızgın, sinirli
hışır
aptal, sersem
hıyanet
ihanet, suistimal
hıyanetlik
hıyanet
hıyar
budala, salatalık
hız
çaba, gayret, güç, hüküm, sürat, şiddet, takat, yol
hızla
çabucak
hızlanmak
süratlenmek
hızlı
çabuk, çapkın, hovarda, seri, sıkı, süratli, uçarı
hızlı hızlı
çabucak
hızlılık
sürat
hızma
küpe
hoca
ahunt, molla, muallim, öğretmen
hodbin
bencil
hodkâm
bencil
hodpesentlik
sükse
hödük
korkak, ürkek
hol
sofa
homurdanmak
mırıldanmak
homurtu
mırıltı
hop
dayan
hoparlör
sesucaltan
hoplamak
hoppanmak
hoppa
hafif, havai
hoppadak
hemen
hoppanmak
hoplamak
hor
aşağı, değersiz
hörgüç
çıkıntı, güven
horlamak
horuldamak
hortum
burağan
hoş
güzel, körpe, leziz, maskara, matrak, şirin, yumuşak
hoş bulduk
hoş gördük
hoş gördük
hoş bulduk
hoş söz
iltifat
hoşaflık
güçsüzlük
hoşbaht
kutlu, mutlu
hoşgörü
dözüm, müsamaha, tolerans
hoşgörülü
geniş, müsamahakâr
hoşgörüsüz
katı
hoşlanır olmak
ısınmak
hoşlanma
haz, teveccüh
hoşlanmak
hazzetmek, sevmek
hoşlanmamak
buruşmak, yermek
hoşluk
letafet
hoşnutluk
yaşa
hoşur
bayağı, değersiz, dolgun, kaba, şişman
hovarda
avratbaz, çapkın
hoyrat
lakayıt, selikasız
hoyratça
kaba
höyük
kurgan, tepe
hububat
tahıl
hüccet etmek
bahse girmek
hücum
atak, hamle, saldırı, taarruz
hücum etmek
atılmak, çatmak, saldırmak, sarmak, yürümek
hüdahafız
Allah’a ısmarladık, eyvallah
hudayinabit
kendiliğinden
hudut
serhat, sınır, son, uç
hükmetme
tahakküm
hükmetmek
çiğnemek
hukuk
hak
hukuki mühlet
müruruzaman
hüküm
etki, hız, karar, önem, şiddet, yargı
hükümdar
halife, padişah
hükümdarlık
taht
hükûmet
iktidar
hükûmet merkezi
başkent
hükümlü
mahkûm
hükümran
egemen
hülasa
hasılı, öz, özet
hülasa etmek
özetlemek
hulliyat
takı
hulul
gelme
hulul etmek
girmek
huluskâr
dalkavuk, içten, şakşakçı
huluskârlık
içtenlik
hülya
hayal, kuruntu
hümanist
insancıl
hümayun
kutlu, mutlu
humbara
kumbara
hummalı
sıkı, yoğun
hun
kan
hüner
marifet
hunhar
kasap
hür
azat, bağımsız, erkin, özgür, serazat, serbest
hurdahaş
paramparça
hurdahaş etmek
parçalamak
hurdalamak
bozdurmak
huriş
katık
hürmet
saygı
hürmet etmek
saymak
hürmetkâr
hürmetli
hürmetli
muhterem, sayın
hürmetsiz
müptezel
hürriyet
azatlık
huruç
çıkış, göç
hüsran
zarar, ziyan
huşsuz
unutkan
husumet
adavet, düşmanlık
husus
konu, madde, özellik, yön
hususen
özellikle
hususi
özel
hususile
özellikle
hususiyet
evsaf, özellik
hususiyle
bilhassa
hususuyla
özellikle
husye
torba
hüveyda
aşikâr
hüviyet
kimlik, şahsiyet
huy
damar, doğa, hasiyet, haslet, mizaç, seciye, tabiat, tıynet, yaradılış
huylanmak
işkillenmek, kuşkulanmak, pirelenmek, şeklenmek, şüphelenmek
huysuz
aksi, çakal, geçimsiz, suratsız, şirret, ters, yaman, yolagitmez
hüzün
gam, kasvet, keder, sıkıntı
hüzünlü
hazin
huzur
dinçlik, karşı, kat, keyif, makam, ön, rahat, rahatlık, sükûnet, yamaç, yan
huzurevi
kocalar evi
huzurlu
rahat
huzursuz
bozuk, gergin, karmakarışık, rahatsız, tedirgin