www.diledebiyat.net
Bu sitede ara
ANA SAYFA
Biyografiler
Dil ve Anlatım
Türk Edebiyatı
YGS-LYS Konuları
Soru Bankası
100 Eser
Dosyalar
İletişim
EDEBİYAT
Sözlü Dönem Türk Edebiyatı
Halk Edebiyatı
Divan Edebiyatı
Modern Türk Edebiyatı
Yazar ve Şairler
Şiir Bilgisi
Nesir Bilgisi
Anlatım Türleri
Edebî Sanatlar
Edebî Akımlar
Batı Edebiyatı
Çocuk Edebiyatı
Lise 100 Temel Eser
Edebiyat Sözlüğü
Türkiye Edebiyat Haritası
Edebiyat Ajandası
Yazar-Eser Sözlüğü
Türk Mitolojisi
Türk Halk Kültürü
Edebiyat Soru Bankası
Oyun ve Piyesler
DİLBİLGİSİ
Dil Bilimi
Türkçenin Tarihi
Ses Bilgisi
Kelime Bilgisi
Cümle Bilgisi
Paragraf Bilgisi
Metin Bilgisi
Anlatım Bozuklukları
Yazım Kuralları
Noktalama İşaretleri
Türkçe Soru Bankası
Osmanlı Türkçesi
Çağdaş Türk Dilleri
Eş ve Yakın Anlamlı Kelimeler
EĞİTİM-ÖĞRETİM
Dil ve Anlatım Dersi
Diksiyon ve Hitabet
Kompozisyon
TYT - AYT Konuları
GENEL
Paylaşım
İletişim
DOST SİTELER
Edebiyol
Azerbaycan Edebiyatı
HiTurkey
Eş ve Yakın Anlamlı Kelimeler
>
Eş Anlamlı ve Yakın Anlamlı Kelimeler Sözlüğü |I-İ-J|
Eş Anlamlı ve Yakın Anlamlı Kelimeler Sözlüğü |I-İ-J|
ıcığı cıcığı
hepsi
ığrıp
düzen, yalan
ıhlamur
cöke
ıkıl ıkıl
zorla
ıkınmak
gücenmek
ılgım
serap
ılıca
kaplıca
ılıklaştırmak
ılıştırmak, ılıtmak
ılım
itidal
ılıman
mutedil
ılımlı
itidalli, mutedil, orta, ölçülü, temkinli, veznin
ılımlılık
itidal
ılıştırmak
ılıklaştırmak, ılıtmak
ılıtmak
ılıklaştırmak, ılıştırmak
ımızganmak
uyuklamak
ınga ınga
viyak viyak
ıpıssız
ıssız
ıra
karakter
ırak
uzak
ıraklaşmak
uzaklaşmak
ıralamak
karakterize etmek
ırgalamak
sarsmak
ırgalanmak
sallanmak, sarsılmak, yalpalamak
ırgamak
davranmak
ırganmak
sallanmak
ırgat
rençber, rençper
ırk
soy
ırlamak
türkü
ırmak
nehir
ısı
hararet
ısıdam
hamam
ısınamamak
yadırgamak
ısınmak
alışmak, benimsemek
ısıölçer
kalorimetre
ısırmak
dalamak, dişlemek, yemek
ısıtma
sıtma
ısıtmak
kızdırmak
ıskat etmek
düşürmek
ıskonto
güzeşt
ıslah
düzeltme, iyileştirme
ıslah etmek
düzeltmek
ıslah olmak
uslanmak
ıslahat
devrim, düzeltme, inkılap, reform
ıslak
nem, nemli, yaş
ıslakkarga
çekingen, ürkek
ıslanmak
yaşarmak
ıslık
fışkırık
ısmarlama
havale, sipariş
ısrar etmek
direnmek, ekşimek, tutturmak, üstelemek, zorlamak
ıssız
tenha, yaban
ıssızlık
vahşet
ıstampa
damga, mühür
ıstılah
terim
ıstırap
acı
ışık
fer, nur, ziya
ışıklanmak
aydınlanmak
ışıklı
aydın, aydınlık, mutlu, ziyalı
ışıksız
karanlık
ışıl
parlak
ışılak
parıltı
ışılamak
ışıldamak, parlamak
ışıldamak
parıldamak, şahlanmak
ışıldayan
parlak
ışıltı
parıltı
ışıltılı
ışıl ışıl, ışıldak
ışımak
aydınlanmak
ışın
şua
ışınlamak
şualamak
ıtır
esans, koku
ıvır zıvır
cefengiyat, küçük, lakırtı
ızdırap
acı, keder, sıkıntı, sızı, üzüntü
ıztırari
zorunlu
iade etmek
kaytarmak
iadeli
iade
iane
bağış, yardım
iare
eğreti, ödünç
iaşe
boğaz
iaşe etmek
beslemek
ibadetgâh
tapınak
ibadethane
tapınak
ibdai
özgün
ibik
emzik, kenar, köşe, uç
ibiş
şapşal
iblis
şeytan
ibne
inek
ibnelik etmek
aldatmak
ibra etmek
aklamak
ibret
acayip, çirkin, ders, kötü
ibrişim kurdu
ipek böceği
icabet
razılık
icap
gerek, lüzum, zaruret
icap etmek
gerekmek
icar
kira
icare
kira
icareye vermek
kiralamak
icat
buluş
icat etmek
bulmak
icatçı
kâşif
icazet
diploma, izin, müsaade, onay
icazetname
diploma
iclas
celse, içtima, meclis, oturum
icmal
gösterge, özet
icmal etmek
özetlemek
icra etmek
vermek, yapmak
icra vekili
bakan
icraat
faaliyet
icraiye komitesi
belediye
iç
bağırsak, ciğer, dahil, karın, kucak, mide, muhteva, sine, yürek
iç işleri
dahilî işler
iç oğlanı
celep
iç sürme
ishal
içalat
işkembe, sakatat
içe dönük
kapalı, karadinmez
içecek
içilecek, içki, meşrubat
içeri
gönül, hapishane, yürek
içerik
mazmun, muhteva, zımni
içerlemek
alınmak, bozulmak, kırılmak
içerme
ihtiva
içermek
havi olmak, ihtiva etmek
içgüdüsel
insiyaki
içi boş
değersiz, kof
içi geniş
rahat
içici
ayyaş
içilecek
içecek
için
diye, göre, hakkında, karşı, özgü
içinde
zarfında
içindekiler
fihrist
içki
cam, içecek, ispirto, tütsü
içki içmek
çekmek
içkici
ayyaş
içlenmek
duygulanmak, kahrolmak
içli
duygulu, hassas
içli dışlı
samimi
içmek
çekmek, emmek, kullanmak
içsiz
anlamsız, kuru
içten
candan, samimi, yürekten
içtenlik
samimiyet
içtenlikle
candan, halisane, yürekten
içtenlikli
içten, samimi
içtihat
görüş
içtima
iclas, toplantı
içtima etmek
toplanmak
içtimai
sosyal, toplumsal
içtimai fikir
efkârıumumiye
içtimai rey
kamu oyu
içtimaiyet
kamu
içtinap etmek
çekinmek, kaçınmak, sakınmak
içyüz
mahiyet, zamir
idadi
lise
idam cezası
idam
idam etmek
asmak
idam sehpası
darağacı
idare
daire, dümen, kuruluş, tutum, yönetim
idare eden
hakim
idare etmek
çevirmek, kurtarmak, örtbas etmek, yetişmek, yetmek, yönetmek
idareci
becerikli, tutumlu, yönetici
idarehane
büro
idareli
tutumlu
idari
inzibati
iddiasız
mütevazı
ide
düşünce
idea
düşünce
ideal
mefkûre, ülkü
idefiks
saplantı
identik
özdeş
idman
jimnastik
idmansız
acemi, ham
idrak
dimağ
idrak etmek
algılamak, anlamak, erişmek, kavramak, ulaşmak
idraksiz
ahmak
idrar
hacet, sidik
idrar torbası
kavuk
ifa etmek
gösteri yapmak, ödemek, yapmak
ifade
anlatım, tabir
iffet
namus
ifildemek
ürpermek
iflah
halas olma
iflah olmak
düzelmek
iflas
fiyasko
iflas etmek
batmak
ifliç
felç
ifna etmek
tüketmek, yok etmek
ifrat
aşırı
ifratçı
müfrit
ifrazat
irin
ifrite
cadaloz
ifsat
kargaşalık
ifşa
yayma
ifşa etmek
açığa vurmak, açıklamak, dökmek
iftar vakti
iftar
iftihar
kıvanç, övünç
iftihar etmek
övünmek
iftira
isnat, kara, tezvirat
iftira etmek
karalamak
iftiracı
karacı
iğ iplik
iğ
iğdiş
aktalanmış
iğdiş etmek
burmak
iğfal
ele salma, yoldan çıkartma
iğfal etmek
aldatmak
iğne
şırınga
iğne vurmak
iğne yapmak
iğne yapmak
iğne vurmak
iğneli
dokunaklı, kırıcı
iğrenç
mekruh
iğrendirici
pis
iğrenerek
kerhen
iğrenme
ikrah
iğrenmek
tiksinmek
iğtinam
yağma
iham
ima, telmih
ihanet
hıyanet
ihanet etmek
aldatmak
ihata
kapsam, kuşatma, ufuk
ihata etmek
anlamak, çevirmek, havi olmak, kapsamak, kavramak, kuşatmak, sarmak
ihbar
habercilik
ihbarcı
muhbir
ihdas etmek
kurmak
ihlal
bozma
ihmal
dikkatsizlik, itinasızlık, lakayıtlık
ihmal etmek
savsaklamak, terk etmek
ihmalci
ihmalkâr
ihmalkâr
dikkatsiz, itinasız, lakayıt, savsak
ihracat
dışsatım
ihsan
armağan, lütuf, nimet
ihsan etmek
lütfetmek
ihsanıhümayun
ödül, rütbe
ihsas
ima
ihtar
haberdarlık, ikaz, uyarı
ihtarname
protesto
ihtilaç etmek
çırpınmak
ihtilaf
uyuşmazlık
ihtilal
devrim, kargaşalık
ihtimal
belki, olasılık, şans
ihtimal ki
galiba
ihtimalî
muhtemel
ihtimam
hizmet, özen
ihtiram
saygı
ihtiras
tutku
ihtiraslı
tutku
ihtisas
branş, dal, duygu
ihtiva etmek
içermek, kapsamak
ihtiyacı olmak
gereksinmek
ihtiyaç
gereksinim
ihtiyar
karı, koca, moruk, pir, seçme, yaşlı
ihtiyar etmek
katlanmak
ihtiyar olmak
yaşlanmak
ihtiyarlamak
kocamak, yaşlanmak
ihtiyarlık
güçsüzlük, zayıflık
ihtiyat
yedek
ihtiyat etmek
sakınmak
ihtiyatsızlık
gaflet
ihtizaz
titreşim
ika
yapma
ika etmek
işlemek, yapmak
ikame
doldurma, ivaz etme
ikamet etmek
oturmak
ikametgâh
konut
ikaz
haberdarlık, ihtar, tembih, uyarı
ikaz etmek
dürtmek, uyarmak
ikbal
arzu, istek
iki canlı
gebe, hamile
iki paralık
değersiz
ikilemek
tekrarlamak, yinelemek
ikilik
tefrika
ikinci
tali
ikinci sınıf
değersiz, sıradan
ikincil
tali
ikircik
kuruntu, şüphe, tereddüt
ikirciklenmek
işkillenmek, kuşkulanmak
ikircikli
mütereddit
ikirciklik
tereddüt
ikiyüzlü
mürai, riyakâr
ikiyüzlülük
riya
ikiz
koşa
iklim
diyar, ülke
ikmal
bitirme, tamamlama
ikmal etmek
tamamlamak
ikmale kalmak
borcu olmak, payize kalmak
ikna
inandırma, kandırma
ikna olmak
inanmak, kanmak
ikrah etmek
iğrenmek, tiksinmek
ikrahlık
tiksinti
ikram etmek
ağırlamak
ikramiye
mükâfat
ikrar
kabul, tasdik
iktibas
alıntı
iktidar
dirayet, hükûmet, kifayet, kudret
iktidarlı
güçlü
iktidarsız
yetersiz
iktidarsızlık
güçsüzlük
iktifa
kanaatlenme, kifayetlenme
iktifa etmek
kanmak, yetinmek
iktiran etmek
erişmek, ulaşmak
iktisap etmek
kazanmak
iktisat
ekonomi, tutum
iktiza etmek
gerekmek
il
el, ülke, vilayet, yurt
ilaç
çare, derman, deva, ot, önlem
ilahe
tanrıça
ilahî
mükemmel
ilan
bildiriş, duyuru
ilan etmek
yayımlamak
ilave
ek
ilave etmek
eklemek, ulamak
ilbay
vali
ilbiz
salyangoz, sümüklü böcek
ilçebay
kaymakam
ilelebet
ebedî
ilenç
beddua
ilenme
beddua
ilenmek
kahretmek
ileri
gelecek, müterakki, sonra
ilerici
müterakki
ilerleme
terakki, terfi
ilerlemek
gelişmek, kalkınmak, yürümek
ilerlemiş
müterakki
ilerleyiş
seyir, tempo
iletilmek
almak
iletişim
haberleşme, komünikasyon, muhabere, ünsiyet
iletken
beletçi
iletmek
aktarmak, çattırmak, getirmek, götürmek, nakletmek, vermek
ilga
lağvetmek
ilgeç
edat
ilgi
alaka, bağ, dikkat, ilişik, ilişki, nispet, rabıta, rağbet
ilgilendiren
ait
ilgilenmek
alakalanmak, bakmak
ilgili
ait, müntesip
ilgili olmak
dokunmak
ilgililik
mensubiyet
ilginç
enteresan, meraklı
ilgisiz
bigâne, dargın, lakayıt, soğuk
ilgiyle
candan
ilhak
bağlama
ilhak etmek
bağlamak, katmak
ilham almak
esinlenmek
iliklemek
düğmelemek
ilim
ayrıntı, bilim
ilim
nitelik, özellik
ilinti
ilişki, münasebet, nispet
ilistir
süzgeç
ilişik
ait, bağlılık, ek, ilgi, ilişki, münasebet
ilişki
alışveriş, bağ, bağlantı, ilgi, ilişik, münasebet, rabıta, temas
ilişkilendirmek
vurmak
ilişkin
ait, bağlı, ilişik
ilişmek
bağlanmak, değinmek, değmek, dokunmak, karışmak, müdahale etmek
iliştirilmiş
ilişik
iliştirmek
takmak
ilk
evvel, ön
ilk kânun
aralık
ilk yardım
acil yardım, tacilî yardım
ilkbahar
bahar, yaz
ilke
esas, umde, unsur
ilkel
barbar, en adi, iptidai
ilkelce
ilkel
ilkgüz
eylül
ilkin
evvela, önce
ilkokul
beş, iptidai, iptidai mektep
ilköğrenim
ilköğretim
ilköğretim
ilköğrenim, iptidai tahsil
ilkyaz
ilkbahar
illa
hele, ille, özellikle
illegal
gayrilegal, gizli, yasa dışı
illet
bozukluk, neden, sebep, zehle döken
illet etmek
kızdırmak
ilmek
değmek, din, dokunmak, ilmik
ilmi
bilimsel
ilmî
bilimsel
ilmik
ilmek
iltica
sığınma
iltica etmek
sığınmak
iltifat
hoş söz
iltifat etmek
beğenmek
iltihak
katılma, koşulma
iltihak etmek
girmek, katılmak
iltihap
apse
iltihaplanmak
irinlenmek
iltimas
himayecilik, kohumbazlık
iltimas etmek
kayırmak
iltisak
birleşme
im
alamet, eser, gösterge, işaret, telmih
ima
iham, işare, kinaye
imaj
izlenim
imale etmek
çevirmek, eğmek
imam
molla, önder
imam suyu
rakı
imamkayığı
tabut
iman
inanç
iman etmek
inanmak
imanlı
mümin
imansız
acımasız
imar
abadanlık, abatlık, bayındır, bayındırlık
imdat
medet
imdi
artık, şimdi
imece
imecilik
imecilik
imece
imge
düş, hayal, izlenim
imgeleme
tahayyül
imgelemek
hayal etmek
imha
kökünü kesme
imha etmek
yok etmek
imik
boğaz, gırtlak
imitasyon
taklit
imkan
olanak
imkân
olanak
imkânlılık
kapasite
imla
doldurma, yazım
imleme
ima
imparator
kağan
imrenmek
gıpta etmek, kıskanmak
imtihan
sınav
imtihan etmek
denemek, sınamak
imtina
feragat
imtina etmek
çekinmek, kaçınmak
imtiyaz
ayrıcalık, muafiyet
imtiyazlı
muaf
imtizaç
uygunluk
imtizaç etmek
bağdaşmak, uyuşmak
imza etmek
imzalamak
in
insan, kümes, mağara, yuva
inam
emanet
inamsız
kalleş
inan
iman, itikat
inanan
mümin
inanç
görüş, iman, itikat, kanaat, kanı
inançlı
mümin
inandırma
ikna
inanılır
emniyetli, muteber
inanılmaz
olağanüstü
inanlı
mümin
inanma
emniyet, itikat, kanaat
inanmak
bilmek, güvenmek, kani olmak, yutmak
inanmış
kani
inat etmek
direnmek
inatçı
aksi, gâvur, inat, keçi
inayet
ihsan, lütuf
ince
edepli, narin, nüktedan, yufka, zarif, zayıf
ince ağrı
verem
ince hastalık
verem
ince iş
nakış
ince yapılı
narin, nazik, zayıf
inceden
duygulu
inceleme
tetkik
incelemeden
ezbere
incelemek
araştırmak, bakmak, eşmek, gözlemek, izlemek, karıştırmak, kaşımak
incelik
ayrıntı, edep, letafet, nezaket, zarafet
incelikle
nazikâne
incelmek
kibarlaşmak, zayıflamak
incelmemiş
ham
inceltmek
törpülemek
incik
baldır, kırgın
incimek
gücenmek, kırılmak
incimiş
kırgın
incinmek
darılmak, gücenmek, kırılmak
incir
yemiş
incitici
acı, keskin
incitmek
acıtmak, batmak, delmek, kırmak, rencide etmek, üzmek, yaralamak
inç
parmak
indeks
dizin, gösterge
indifa etmek
püskürmek
indikatör
gösterge
indirim
indirme, tenzilat, ucuzlaştırma
indirme
indirim
indirmek
düşürmek, kapamak, kırmak
inek
aptal
infaz etmek
uygulamak
infilak etmek
patlamak
infisah etmek
bozulmak, dağılmak, kokuşmak
ingin
engin, nezle
inhidam
çökme
inhilal etmek
boşalmak, dağılmak
inhiraf etmek
sapmak
inhisar
müstemlekecilik, tekel
inhitat
çökme
inhitat etmek
çökmek, gerilemek
inikâs
yankı
inikâs etmek
yankılanmak, yansımak
inikat
anlaşma
iniş yokuş
engebe
inkâr
olumsuz
inkıbaz
kabız, keder, sıkıntı
inkılap
devrim, ıslahat, iyileştirme, reform
inkıta
kesinti
inkişaf
gelişme
inkişaf etmek
gelişmek, kalkınmak
inleme
figan
inme
felç, nüzul, sekte
inmek
atlamak, düşmek, kaymak, konaklamak, ulaşmak, uzamak, varmak, vurmak, yıkılmak
insafsız
vicdansız
insan
adam, beşer, in, insanoğlu, isim, kişi, ölümlü, sima
insanca
insani
insancı
insancıl
insancıl
insanperver
insanlık
beşeriyet
insanoğlu
beşer, insan
insanperver
insancıl
insicamlı
düzgün, tutarlı
inşa
düz yazı
inşa etmek
dikmek, kurmak, yapmak
inşaat
dikinti
intaç
bitirme
intiba
izlenim
intibak
uyum
intibak etmek
alışmak, uymak
intihap
seçim, seçme
intikal
geçiş, geçit
intikal etmek
anlamak, gelmek, kavramak
intikam
öç
intisap
bağlılık, taraftarlık
intisap etmek
bağlanmak, girmek
intişar etmek
dağılmak
intizam
çekidüzen, düzen
intizamlı
düzgün
intizamsız
karışık
intizar
beddua
intizar etmek
beklemek, gözlemek
inzal
indirme
inzibati
idari
inzibatsız
başıboş
inzimam
katılma
inzimam etmek
katılmak, üstelemek
inziva
terkidünyalık
ip
iplik
ip ucu
delil, kelepin ucu
ipek böceği
barama kurdu
iplik
ip
ipotek
girev
ipsiz
haylaz, serseri
ipsiz sapsız
anlamsız, serseri
iptal
bozma
iptal etmek
bozmak
iptida
başlangıç, ilkin
iptidai
ilkel, ilkokul
iptidai mektep
ilkokul
iptidai tahsil
ilköğretim
iptila
düşkünlük, müptelalık
ipucu
emare, iz
irade
buyruk, dilek, istek
irat
gelir
irat etmek
söylemek
iratçıl
müşkülpesent
irca etmek
çevirmek
irdeleme
mütalaa
irdelemek
araştırmak
irfan
kültür
iri
hantal, koca, kocaman, yoğun
iri un
irmik
irin
cerahat
irinlenmek
iltihaplanmak
irkilmek
sarsılmak, ürkmek
irkinti
korku, tiksinti
irkmek
birikmek, tiksinmek, toplamak
irmik
iri un, yarma
irs
kalıtım
irsal etmek
göndermek
irsiyet
kalıtım, veraset
irşat etmek
uyarmak
irtibat
bağlantı
irticacı
gerici
irticalen
bedaheten
irtifa
yükseklik, yükselti
irtihal
ölüm
irtihal etmek
ölmek
is
kurum, sürme
isabet
vurma
isabet etmek
çıkmak, değmek, gelmek, kazanmak, rastlamak, vurmak
isabetli
uygun, yerinde
isabetsiz
yersiz
ishal
amel, sürgün
isim
ad, insan, kişi
iskambil kâğıdı
kâğıt
iskân
yerleştirme
iskandil etmek
araştırmak
iskelet
çıplak, kuru
iskemle
sandalye
iskonto
indirim
islam gizemciliği
tasavvuf
islam gizemcisi
mutasavvıf
islam hukuku
fıkıh, şeriat
isnat
iftira
isnat etmek
dayandırmak
ispat etmek
ispatlamak, kanıtlamak
ispati
sinek
ispatlamak
ispat etmek, kanıtlamak
ispirto
alkol, içki
ispit
jant
israf etmek
savurmak
istavroz
haç
istek
arzu, dilek, emir, gönül, heves, irade, kasıt, keyif, meram, murat, rağbet, rıza, sevda, şevk, talep
istekle
candan
isteklendirme
teşvik
isteklendirmek
haydi
istekli
hevesli, talip, yavuklu
isteksiz
gönülsüz
istem
arzu, talep
isteme
rıza
istemek
beklemek, dilemek
istemeyerek
gönülsüz, zoraki, zorla
istenç
irade
ister
gerek, icap, lüzum
isteyen
talip
isteyerek
kasten, kasti, mahsus
istiare
ödünç
isticar etmek
kiralamak
isticvap
sorgu
istida
dilekçe
istidat
yetenek
istifham
soru
istifra etmek
kusmak
istihbar etmek
duymak, öğrenmek
istihfaf etmek
küçümsemek
istihkâmcılık
istihkâm
istihlak
tüketim
istihlak etmek
tüketmek
istihlakçı
tüketici
istihsal
üretim
istihsal etmek
çıkmak, elde etmek
istihzalı
müstehzi
istikamet
rota, yön
istikbal
gelecek
istikbal etmek
karşılamak
istikrah etmek
iğrenmek, tiksinmek
istikrar
denge, karar tutma, sabitlik
istikrarlı
kararlı
istikrarsızlık
zikzak
istikraz
ödünç
istila
kaplama, salgın, sarma
istila etmek
bürümek, kaplamak, sarmak
istilacı
müstevli
istimal etmek
kullanmak
istimzaç
yoklama
istimzaç etmek
sormak
istinat
mesnet
istinat etmek
dayanmak
istinatgâh
dayanak
istinkâf etmek
çekinmek, sakınmak
istintak
kovuşturma, sorgu, sorgulama
istirahat
tatil
istirahat etmek
dinlenmek
istirham etmek
dilemek, yalvarmak
istismar etmek
işletmek, kullanmak, sömürmek
istisna etmek
ayırmak
istişare
maslahat, müşavere
istişare etmek
danışmak
istop etmek
durmak
isyan
başkaldırı, kozgalan
isyan etmek
ayaklanmak, başkaldırmak
iş
alışveriş, amel, davranış, emek, eylem, fiil, hizmet, işlem, kâr, konu, maslahat, mesai, mesele, meslek, nöbet, sorun, teamül, uğraş, yürürlük
iş adamı
sudager, tacir
iş bırakımı
grev
iş bıraktırımı
lokavt
iş birliği
emektaşlık, teşrikimesai
iş kadını
iş adamı
işare
ima, telmih
işaret
alamet, bel, belirti, damga, delalet, en, eser, gösterge, im, koku, nişan
işaret etmek
göstermek
işaret parmağı
şahadet parmağı
işaretleme
ima
işbaz
işgüzar
işçi
amele, faale
işçilik
iş
işgal etmek
oyalamak, tutmak
işgüzar
işbaz
işitilmedik
fevkalade
işitme
sema
işitmek
duymak
işkembe
içalat, mide
işkence
azap
işkence etmek
zulmetmek
işkil
evham, kuruntu, kuşku
işkillenmek
huylanmak, pirelenmek, şüphelenmek
işlek
canlı, kıvrak
işlem
ameliyat, iş, muamele
işlemek
çalışmak, etkilemek, geçmek, gitmek, nakışlamak, yürümek
işlemez olmak
durmak
işlenmiş
mamul
işler
ameliyat
işletmek
istismar etmek, kullanmak
işletmen
operatör
işlev
görev, vazife
işleyen
fail
işleyim
sanayi
işlik
atölye, gömlek
işporta
sergi
işportacı
hırdavatçı
işsiz
avare, boş
iştahlı
istekli
işte
bu, budur, o, odur
işten kaçmak
kaytarmak
işteş fiil
işteş
iştial etmek
alevlenmek, parlamak
iştigal etmek
ilgilenmek, uğraşmak
iştiha
iştah
iştirak
katılma
iştirak etmek
katılmak
iştirakçi
işçi
iştiyak
arzu
işve
cilve, eda, naz
işveli
dişi
işveren
patron
işyar
memur
it
köpek
it canlı
dayanıklı
itaat etmek
dinlemek, ram olmak
itaatkâr
itaatli
itaatkârlık
teslimiyet
itaatli
uslu, uysal
itap etmek
azarlamak, paylamak
ite kaka
zorla
iteklemek
itelemek
itelemek
itmek
itfa etmek
ödemek
itfaiye aracı
itfaiye
ithalat
dışalım
itham etmek
suçlamak
itibar
haysiyet, kadir, kredi, onur, ölçü, rağbet, saygınlık
itibar etmek
güvenmek
itibarlı
geçerli, saygın
itibarsız
kalleş, kaypak
itici
soğuk
itidalli
ılımlı
itikat
inanç
itila
yükselme
itila etmek
yücelmek, yükselmek
itilaf
anlaşma
itilaf etmek
anlaşmak, uyuşmak
itimat
emniyet, güven, güvenç
itimat etmek
güvenmek
itimat reyi
güven oyu
itimatlı
güvenilir
itimil
çikolata
itina
özen
itina etmek
özenmek
itinasız
gelişigüzel, ihmalkâr, vurdum duymaz
itinasızlık
ihmal
itiraz etmek
çelişmek, yuhalamak
itişmek
çekişmek
itlaf etmek
öldürmek, yok etmek
itmam
bitirme, tamamlama
itmam etmek
tamamlamak
itmek
itelemek, sevk etmek, sürüklemek
itminan
güvenme
ittifak
anlaşma, bağlaşma
ittifak etmek
anlaşmak, uyuşmak
ittihat etmek
birleşmek
ittihaz
tutma
ivaz
karşılık, ödün, taviz
ivaz etme
ikame
ivazlık
zamir
ivecen
aceleci
ivedi
acele, tacilî
iveğen
aceleci
ivinti
hız, sürat
iye
malik, sahip
iyelik
mülkiyet
iyi
âlâ, bol, çok, düzgün, esen, güzel, hayır, uygun, yakşı, yerinde
iyi etmek
kaldırmak
iyi olmak
iyileşmek
iyice
pir, sıkı, yakinen
iyileşmek
dirilmek, kaynamak, yakşılaşmak
iyileştirme
inkılap, ıslah, tedavi
iyileştirmek
kaldırmak
iyilik
ihsan, lütuf, nimet
iyilikbilir
kadirşinas
iyilikbilmez
nankör
iyimser
nikbin
iz
alamet, bulaşık, çığır, delalet, emare, eser, kanıt, nişan, yer
izafe etmek
bağlamak, eklemek, ilave etmek, katmak, yüklemek
izafi
nispi
izafiyet
nispilik
izah
açıklama
izah etmek
açıklamak
izale etmek
gidermek, yok etmek
izam etmek
abartmak
izan etmek
düşünmek
izaz etmek
ağırlamak
izbe
sapa
izci
lepirci
izdiham
kalabalık
izdivaç etmek
evlenmek
izhar etmek
açıklamak, göstermek
izin
icazet, mezuniyet, müsaade, onay, ruhsat
izinli
mezun
izlek
patika
izlem
takip
izleme
takip
izlemek
eğlenmek, gelmek, görmek, gözlemek, gütmek, incelemek, koşmak, kovalamak, seyretmek, takip etmek, tutmak
izlenim
teessürat
izlev
işlev
izleyici
seyirci
izmihlal
çökme
izolatör
yalıtkan
izzetinefis
onur
izzetüikbal
saygınlık
jale
çiğ, kırağı
jandarma
açıkgöz, zaptiye
janjan
yanar döner, yanardöner
janr
tarz, tür
jant
ispit
japon gülü
kamelya
japongülü
kamelya
jen
gen
jenerasyon
kuşak
jeolog
yer bilimci
jeoloji
yer bilimi
jest
çalım
jilet
ülgüç
jimnastik
idman, kültürfizik
jips
alçı, alçıtaşı
jön
genç
jurnal
çuğul, habercilik, kötüleme
jurnalci
gammaz, muhbir
jülide
dağınık, karışık
jüpiter
müşteri