www.diledebiyat.net
Bu sitede ara
ANA SAYFA
Biyografiler
Dil ve Anlatım
Türk Edebiyatı
YGS-LYS Konuları
Soru Bankası
100 Eser
Dosyalar
İletişim
EDEBİYAT
Sözlü Dönem Türk Edebiyatı
Halk Edebiyatı
Divan Edebiyatı
Modern Türk Edebiyatı
Yazar ve Şairler
Şiir Bilgisi
Nesir Bilgisi
Anlatım Türleri
Edebî Sanatlar
Edebî Akımlar
Batı Edebiyatı
Çocuk Edebiyatı
Lise 100 Temel Eser
Edebiyat Sözlüğü
Türkiye Edebiyat Haritası
Edebiyat Ajandası
Yazar-Eser Sözlüğü
Türk Mitolojisi
Türk Halk Kültürü
Edebiyat Soru Bankası
Oyun ve Piyesler
DİLBİLGİSİ
Dil Bilimi
Türkçenin Tarihi
Ses Bilgisi
Kelime Bilgisi
Cümle Bilgisi
Paragraf Bilgisi
Metin Bilgisi
Anlatım Bozuklukları
Yazım Kuralları
Noktalama İşaretleri
Türkçe Soru Bankası
Osmanlı Türkçesi
Çağdaş Türk Dilleri
Eş ve Yakın Anlamlı Kelimeler
EĞİTİM-ÖĞRETİM
Dil ve Anlatım Dersi
Diksiyon ve Hitabet
Kompozisyon
TYT - AYT Konuları
GENEL
Paylaşım
İletişim
DOST SİTELER
Edebiyol
Azerbaycan Edebiyatı
HiTurkey
Eş ve Yakın Anlamlı Kelimeler
>
Eş Anlamlı ve Yakın Anlamlı Kelimeler Sözlüğü |S-Ş|
Eş Anlamlı ve Yakın Anlamlı Kelimeler Sözlüğü |S-Ş|
saadet
mutluluk
saadetli
mutlu
saat
sayaç, vakit, zaman
sabah
sabahleyin, seher, yarın
sabah akşam
daima, devamlı, sürekli
sabah sabah
sabahleyin
sabah vakti
sabahleyin
sabahın hayır
günaydın
sabahleyin
sabah
sabık
eski, evvelki, kabakki
sabıka
kaydiyat
sabırsız
aceleci
sabit
oturaklı, tutarlı
sabit fikir
saplantı
sabitleme
tespit
sabitlemek
tespit etmek
sabitlik
istikrar
sabote etmek
baltalamak
sabretmek
dayanmak, hazmetmek
sabreylemek
sabretmek
sabuklanma
hezeyan
sacayak
sacayağı
saçak
püskül
saçalamak
saçmak, serpmek
saçan
naşir
saçıntı
döküntü
saçma
neşir
saçma sapan
abuk sabuk
saçmak
dökmek, neşretmek, savurmak, serpmek
saçmalama
hezeyan
saçmalamak
zırvalamak
sadakat
bağlılık
sadakatli
sadık
sadakatsizlik
ihanet
sadasız
ker
sade
ancak, düz, sadece, yalın, yalnız
sadece
bir, hemen, sade, yalnız
sadet
mevzu
sadık
bağlı, doğru, gerçek
sadır
başkan, göğüs, kalp, sadrazam, sine, yürek
sadır olmak
peyda olmak
sadme
çarpışma, sarsıntı, tokuşma, vurma
sadrazam
başvezir, sadır
saf
arı, aydınlık, dizi, doğal, grup, halis, has, koşun, masum, öz, sıra, som, tabii
safderun
saf
safdil
saf
safha
merhale, mertebe
safi
duru, sadece, temiz, yalnız
safiha
ince, levha
safiyet
saflık
saflık
safiyet
safra
öd
saftirik
acemi, budala, saf
sagan
doktor, hekim, tabip
sagu
ağıt
sağ
esen, sağlam
sağ olmak
yaşamak
sağ salim
sağ selamet
sağ selamet
salimen
sağalmak
iyileşmek
sağaltım
tedavi
sağaltma
tedavi
sağılan
sağmal
sağımlı
sağmal
sağınmak
darıkmak, özlemek
sağır
ker
sağlam
berk, ciddi, dayanıklı, dek, dinç, gürbüz, güvenilir, metin, muhakkak, muhkem, oturaklı, pek, üstelik, zinde
sağlamak
bulmak, çıkarmak, elde etmek, getirmek, hazırlamak, kurmak, temin etmek, uydurmak
sağlamlaştırılmış
muhkem
sağlamlaştırma
takviye, tekit
sağlamlaştırmak
berkitmek, perçinlemek
sağlamlık
metanet
sağlanılmak
gelmek
sağlanmak
çıkmak
sağlığını bozmak
dokunmak
sağlık
afiyet, keyif, mizaç, sıhhat, tost
sağlık muayenesi
muayene
sağlıklı
dimdik, doğru, esen, gerçek, güvenilir, iyi, sağlam
sağlıksız
yarım
sağtöre
ahlak
saha
alan, arsa, meydan, yakut
sahabet etmek
kayırmak, korumak
sahan
sapılca
sahi
gerçekten
sahici
gerçek
sahiden
gerçekten, hakikaten
sahife
sayfa
sahih
doğru, gerçek
sahil
kıyı, kumsal, yaka, yalı
sahip
ehil, haiz, malik
sahip olmak
kazanmak, sağlamak, yapmak
sahiplenmek
gözetmek, korumak
sahiplik
el, mülkiyet
sahipsiz
kimsesiz
sahn
avlu
sahne
görüntü, oyun
sahne olmak
görmek
sahnelemek
temaşaya koymak
sahra
çöl, kır
sahte
düzmece, kalp, uydurma, yapmacık
sahteci
sahtekâr
sahtecilik
sahtekârlık
sahtekârlık
yolsuzluk
sahur
obaştanlık
saik
sebep
saika
sebep, yıldırım
sair
başka, diğer, öteki
sait
sesli, ünlü
sak
sap, uyanık
saka
payizbülbülü
sakaf
çatı, dam
sakamet
bozukluk
sakametli
bozuk, kötü
sakar
nakolay
sakat
çürük, eksik, sakat, şikest, yarım
sakatat
içalat
sakatlamak
bozmak
sakatlık
hata, kusur, yanlış
sakçı
polis
sakın
çekin
sakın
zinhar
sakınca
mahzur, mehzur, zerer
sakıncasız
emin
sakınım
ihtiyat, tedbir
sakınımlı
tedbirli
sakınma
ihtiyat, imtina
sakınmadan
pervasız
sakınmak
esirgemek, gözetmek, ihtiyat etmek, korumak
sakıntı
ihtiyat
sakır sakır
sürekli
sakırga
kene
sakıt
düşük
sakız
çiklet
sakil
ağır, çirkin, kaba
sakim
bozuk, eksik, yanlış
sakin
durgun, sessiz, sütliman
sakin olmak
oturmak
sakince
sakin
sakinlemek
sakinleşmek
sakinleşmek
durulmak, rahatlamak, yatışmak
sakinlik
durgunluk, sükûnet
sakit
müsterih, sessiz, sütliman
sakitleşmek
yatışmak
saklama
muhafaza
saklamak
alıkoymak, ayırmak, bırakmak, esirgemek, gizletmek, kaldırmak, korumak, örtmek, tutmak
saklanmak
sinmek
saklanmış
mahfuz
saklayan
hafız
saklayarak
gizli
saklı
gizli, kapalı, mahfuz, örtülü
saklık
teyakkuz
saksı
baş, kafa
sal
tabut
salacak
teneşir
salahiyet
yetki
salak
ahmak, aptal, dingil
salameleyküm
merhaba
salaş
tufeyli
salat
namaz
salatalık
hıyar
salavat parmağı
işaret parmağı
saldırgan
mütecaviz, tecavüzkâr
saldırı
atak, hücum, taarruz, tecavüz
saldırıcı
mütecaviz, saldırgan, tecavüzkâr
saldırış
atak, hamle
saldırmak
atılmak, hücum etmek, salmak, sarmak, yürümek
salgılamak
yapmak
salgın
istila, müstevli
salı
çarşamba akşamı
salık
haber, tavsiye
salık vermek
haber vermek
salıncak
yellencek
salınım
raks
salınmak
konmak
salıştırmak
karşılaştırmak, kıyaslamak, mukayese etmek
salıvermek
terk etmek
salim
esen, sağlam, sakin
salimen
sağ selamet
salip
haç
salkımak
pörsümek
salkın
serin
sallakhane
mezbaha
sallamak
sarsmak, savsaklamak, savurmak, yellemek
sallandırmak
asmak
sallanmak
ırgalanmak, kımıldamak, sarkmak, titremek
salmak
bırakmak, dökmek, katmak, koymak, saldırmak
salmalık
otlak
salon
dükkân, mağaza
saloz
salak
salpa
tembel
salt
arı, mutlak, tek, yalnız
saltanatlı
görkemli, gösterişli
saltçılık
mutlakiyet
saltık
mutlak
salyangoz
ilbiz
samankapan
kehribar
samimi
candan, halisane, içli dışlı, içten, senli benli
samimilik
içtenlik, samimiyet
samimiyet
içtenlik
samit
sessiz, ünsüz
samut
suskun
san
mertebe, şan, şöhret, unvan, ün
sanal
farazi, tahminî
sanarak
diye
sanat
konuşma, zanaat
sanatçı
sanatkâr
sanatkâr
ehil, mahir, usta, zanaatkâr
sanatkârca
sanatkârane
sanayi
endüstri
sancak
bayrak, toplu iğne
sancı
sıkıntı
sancımak
ağrımak, burulmak, tutmak
sançmak
batmak, saplamak
sandal
kayık
sandalet
sandal
sandalye
iskemle, koltuk, kürsü, makam, mevki
sandık
kasa
sandıkça
mahfaza
sanduka
makbere, serdabe
sanem
put
sanı
zan
sanık
günahkâr, taksirkâr
sanılmak
gelmek
sanıvermek
sanmak
sanki
güya, sözde
sanlı
maruf, ünlü
sanmak
bellemek, bilmek, ummak, zannetmek
santimantal
duygulu, hassas
santimantalite
içtenlik
santralci
santral
sap
erkek, kabza, kök, saplak
sapa
ücra
sapan
kuşatan
sapılca
sahan
saplak
sap
saplamak
çakmak, sançmak, sokmak
saplanmak
batmak, girmek, sançmak
saplantı
fikrisabit, sabit fikir
sapmak
dönmek, kıvırmak
saptama
tespit
saptamak
tespit etmek
saptırma
spekülasyon
sarahat
açıklık, aydınlık
saraka
alay, istihza
saraka etmek
eğlenmek
sarakacı
müstehzi
sarf etmek
dökmek, harcamak, kullanmak, tüketmek
sarfınazar etmek
vazgeçmek
sarfiyat
masraf
sargaç
korse
sargı
bağ, pansuman
sargın
içten, yürekten
sarhoş
dumanlı, küp, mest
sarhoş olmak
olmak
sarı
solgun, soluk
sarıerik
kayısı
sarık
pansuman
sarıkız
esrar, inek
sarıklı
hoca
sarılaşmak
sararmak
sarılmak
benimsemek, girişmek, kucaklamak, yapışmak
sarımtıl
kavun içi
sari
geçici
sâri
bulaşıcı
sâri
geçici
sarih
açık, aydın
sarkaç
kevgir, rakkas
sarkıntı
sataşma
sarkıntı olmak
sataşmak
sarkıntılık
sataşma, tecavüz
sarkıntılık etmek
sataşmak
sarkıtmak
bırakmak, salmak
sarkmak
sallanmak, uğramak
sarma
dolma, istila
sarmak
almak, boğmak, bürümek, çekmek, çevirmek, dolamak, hücum etmek, ihata etmek, kaplamak, kucaklamak, kuşatmak, örtmek, saldırmak, tutmak
sarman
iri
sarp
dik, güç, yalçın
sarpın
silo
sarraf
kuyumcu
sarrafiye
baş
sarsak
enayi
sarsalamak
sarsmak
sarsılmak
deprenmek, ırgalanmak, irkilmek
sarsıntı
deprem, titreme
sarsmak
sallamak, silkelemek, silkmek
sasıma
tefessüh
sasımak
kokuşmak
sataşkan
mütecaviz, saldırgan
sataşma
sarkıntılık
sataşmak
bulaşmak, dokunmak, yapışmak
saten
atlas
sathi
üstünkörü
satıh
üzeri, yüz, yüzey
satılmak
geçmek, gitmek
satır arası
ima
satış
bey
satir
yergi
satkınlık etmek
gammazlamak
satma
bey
satmak
taslamak, vermek
satranç
şahmat
satrap
vali
sav
atasözü, dava, haber, iddia, söz, tez
sav söz
slogan
sava
haber, muştu
savacı
haberci
savak
aptal, salak
savan
örtü
savaş
cenk, harp, kavga, muharebe, mücadele, sefer
savaşçı
cengâver
savaşım
mücadele
savaşma
muharebe
savaşmak
çarpışmak, uğraşmak, vuruşmak
savlet
hamle
savmak
defetmek, kovmak, savuşturmak
savran
merdiven
savruk
dağınık, dikkatsiz
savrukluk
dikkatsizlik
savrulmak
dağılmak
savsak
ihmalkâr
savsaklama
ihmal
savsaklamak
ertelemek, lengitmek, sallamak, uğunmak
savsaklanmak
sallanmak
savsama
ihmal
savsamak
savsaklamak, sermek
savunma
müdafaa
savunmak
korumak, müdafaa etmek
savunu
savunma
savurgan
bedharç
savurganlık
israf
savurmak
saçmak, sallamak
savuşmak
ekmek, iyileşmek, kaçmak
savuşturmak
defetmek, geçiştirmek, savmak
say
emek
sayaç
saat
saydam
şeffaf
saye
gölge, yardım
sayfa
konu, sahife
sayfalama
mizanpaj
saygı
çekinmek, hürmet, ihtiram
saygıdeğer
muhterem
saygılı
hürmetli
saygın
itibarlı, kuvvetli, muteber
saygınlık
değerli, haysiyet, itibar, kredi
saygısız
hürmetsiz
saygıyla
nazikâne
sayha
çığlık
sayı
adet, nüsha
sayıklama
hezeyan
sayılan
saygın
sayılı
mahdut, önemli
sayılma
ad
sayım bilimi
istatistik
sayımlama
istatistik
sayın
hürmetli, muhterem
sayışma
takas
saykallamak
cilalamak
saylamak
seçmek
saylav
mebus, milletvekili
sayma
ad, telakki
saymaca
itibari
saymak
bilmek, demek, gitmek, hürmet etmek, önemsemek, sıralamak, tanımak, tutmak
sayman
muhasip
saymanlık
muhasebe
sayrı
hasta
sayrıl
marazi
sayrılık
tutku
saz
bağlama, çalgı, kamış
saz şairi
ozan
sazak
bataklık
se
üç
seans
oturum
sebebiyle
yüz
sebep
illet, menşe, münasebet, neden, saik, vesile
sebze nevi
pırasa
sebzevat
sebze
sebzevatçı
manav
seci
nesir kafiyesi
seciye
evsaf, huy, karakter, yaradılış
seçenek
şık, tutum, yöntem
seçici
seçmen
seçilmek
sivrilmek
seçilmiş
güzide, seçme
seçimlik
ihtiyari
seçki
güldeste
seçkin
güzide, kibar, mutena, seçme, üstün
seçkinleşme
temayüz
seçme
güzide, ihtiyar, kalburüstü, seçkin, teşhis
seçmek
ayırmak, bulmak, görmek, tanımak
seçmen
seçici
seda
ses
sedef hastalığı
sedef
sedir
divan, taht
sedye
harek
sefa
eğlence, neşe, zevk
sefahat
eğlence
sefer
defa, kere, kez, savaş, yol
sefer etmek
gezmek
sefih
budala, uçarı
sefihlemek
halt etmek
sefil
alçak, kembağal, yoksul
sefillik
alçaklık
sefine
gemi
sefir
büyükelçi, elçi
sefirikebir
büyükelçi
seğrimek
seğirmek
seher
sabah
sehim
hisse, pay
sehiv
yanılgı, YANLIŞ
sehpa
darağacı
sehven
yanlışlıkla
sekans
dizi
seki
kaldırım, set, teras
seki taşı
parke taşı
sekil
seki
sekmen
basamak, tabure
seks
cinsiyet
seksiyon
bölüm, oturum
seksüel
cinsel
sekte
bozukluk, duruş, felç
sektör
bölüm, dal, kesim, kol
sel
baskın, yığın
selam
merhaba
selamat kalın
Allah’a ısmarladık
selamet
esen, kurtuluş
selamünkavlen
felç
selbetmek
kapmak
selek
cömert
seleksiyon
seçme
selemci
tefeci
selen
bilgi, haber, ses
selikalı
derli toplu
selikasız
hoyrat
selim
doğru, dürüst
selvi
servi
sem
zehir
sema
gök, gökyüzü
semavi
ulvi
sembol
bayrak, remiz, simge
seme
ahmak, sersem
semer
palan
semere
meyve, ürün, verim, yemiş
semereli
verimli
semih
cömert
semirmek
şişmanlamak
semirtmek
beslemek
semiz
kökelen, şişman
semizlemek
semirmek
sempatik
sevimli
semptom
belirti
semt
cihet, taraf, veçhe, yaka, yan, yön
sen deme
meğer
sena
övgü
sendikacılık
kazanç
sendrom
belirti, sıkıntı
sene
yıl
senet
belge, evrak, vesika
senetli
belgesel
senger
siper
senli benli
samimi
sentaks
söz dizimi
sentetik
yapay
sepetlemek
kovmak
sepici
tabak
sepilemek
uygulamak
sepmek
serpmek
ser
baş, başkan, kafa, reis
serap
hayal, ılgım
serazat
azat, hür
serbest
erkin, hür, muaf, özgür
serbestlik
azatlık
serdabe
sanduka
serdengeçti
fedai
serdetmek
meydana koymak
sere
sele
sere serpe
serbest
seremoni
tören
serencam
akıbet
seretan
yengeç
sergen
raf, vitrin
sergerde
elebaşı
sergi
kilim
sergileme
teşhir
sergilemek
nümayiş ettirmek, sergiye koymak
sergiye koymak
sergilemek
sergüzeşt
macera
serhat
hudut, sınır
seri
dizi, süratli
serian
çabucak
serin
salkın
serin kanlı
soğukkanlı
serinkanlı
soğukkanlı
serinleşmek
serinlemek
serkeşlik etmek
başkaldırmak
serlevha
başlık
sermaye
kapital, konu, servet, varlık
sermek
yazmak
sermest
sarhoş
serpilmek
büyümek, gelişmek
serpiştirmek
serpmek
serpmek
dökmek, ekmek, saçmak, sepmek, vermek
serpuş
başlık
sersefil
üzgün, yoksul
sersem
dümbelek, şaşkın
sersemleme
hezeyan
serseri
avare, aylak
sert
berk, demir, dik, haşin, hırçın, katı, keskin, kızgın, pek, sıkı, ters
sertelmek
sertleşmek
sertlenmek
sertleşmek
sertleşmek
katılaşmak, kurumak
sertlik
husumet, şiddet
serüven
macera
serüvenci
maceraperest
servet
sermaye
servet sahibi
varlıklı, zengin
servi ağacı
servi
serzeniş etmek
yakınmak
ses
oy, rey, seda, tavış, ün, yaygara
ses etmek
seslenmek
ses seda
alamet, belirti, haber, iz
ses soluk
gürültü, patırtı
ses vermek
oy vermek, rey vermek
sese koymak
oylamak
seslem
hece
seslemek
çağırmak
seslendirmek
kaydetmek
seslenme
hitap, nida
seslenmek
çağırmak, çığırmak, haykırmak
sesli
sait, ünlü
sesli harf
ünlü
sessiz
durgun, sakin, sakit, samit, suskun, tek, ünsüz, yumuşak
sessiz harf
ünsüz
sessizlik
sükûnet, sükût
sesucaltan
hoparlör
set
bent, grup, kaş, seki, takım
setretmek
gizlemek
sevap
DOĞRU
sevatsız
ümmi
sevda
aşk, istek
sevdalı
âşık, vurgun
sevecen
mihriban, müşfik
sevecenlik
şefkat
sevgi
bağlılık, hatır, kalp, muhabbet
sevgili
dava, dost, yâr, yavuklu
sevi
aşk
sevilmeyen
itici
sevim
sevgi
sevimli
babacan, can, maskara, munis, şad, şirin, yavuklu
sevimsiz
itici
sevinç
bayram, ferah, kıvanç, mutluluk, neşe, şenlik, şevk
sevinçli
mesut, neşeli, şen
sevinçlilik
ferah
sevinme
memnuniyet
sevir
boğa
sevişmezlik
zıddiyet
seviye
düzen, düzey
sevk etmek
göndermek, götürmek, itmek, sürüklemek
sevme
teveccüh
sevmek
hoşlanmak, okşamak
seyahat
gezi
seyir
gidiş, piknik, temaşa
seyirci
temaşacı
seyirtmek
koşmak
seyran
gezinti
seyran etmek
gezinmek, gezmek
seyrek
nadir, nadiren
seyretme
temaşa
seyretmek
bakmak, eğlenmek, görmek, izlemek
seyrüsefer
katnav, trafik
seyyah
gezgin
seyyar
gezgin
seyyare
gezegen
sezgi
feraset, his
sezi
sezgi
sezinlemek
sezmek
seziş
feraset
sezme
his, irfan, keşif
sezmek
anlamak, çıkarmak, duymak, görmek, hissetmek
sezon
mevsim
sıcacık
içten, samimi, sevimli
sıcak
hamam
sıcakkanlı
sevimli
sıcaklık
alev, hararet
sıcaklıkölçer
derece, termometre
sıçan
fare
sıçandişi
antika
sıçmak
bozmak
sıdk
doğruluk
sıfat
bet, keyfiyet
sıfır
kötü, yeni
sıfıra inmek
yok olmak
sığa
kapasite
sığınma
iltica
sığınmacı
mülteci
sığınmak
barınmak
sığmak
girmek
sıhhat
doğruluk, sağlık
sıhhatli
esen, sağlam
sıhhi imdat
ilk yardım
sık
kesif
sıkaç
mandal
sıkı
cimri, dar, katı, sert, tıkız, yoğun
sıkı denetim
sansür
sıkıca
sıkı
sıkılamak
zorlamak
sıkılgan
utangaç
sıkılma
hicap
sıkılmak
bunalmak, utanmak
sıkılmaz
utanmaz, yüzsüz
sıkınmak
zorlamak
sıkıntı
cefa, çile, düşünce, ezgi, eziyet, fırtına, gaile, hâl, hüzün, kahır, kambur, karanlık, keder, kor, külfet, mesele, mihnet, problem, rahat, sancı, sorun, usanç, zaruret, zehir, zor
sıkıntılar
teessürat
sıkıntılı
bozuk, dar, dumanlı, kara
sıkıntısız
ak, hafif
sıkışık
yoğun
sıkışmak
daralmak
sıkıştırma
tazyik
sıkıştırmak
kısmak, kıstırmak, tıkmak, zorlamak
sıklaştırma
teksif
sıklet
sıkıntı, yük
sıklık
kesafet
sıkmak
üzmek, zorlamak
sıla
vatan
sımak
bozmak, kırmak, yenmek
sınaat
zanaat
sınalga
kamera
sınalgı
televizyon
sınama
deneme, eleştiri, prova, tecrübe
sınamak
denemek, tecrübe etmek
sınav
imtihan
sındı
makas
sındırmak
kırmak, parçalamak
sıngın
çekingen
sıngın
ürkek, üzgün
sınıf
dershane, derslik
sınıflama
tasnif
sınık
kırık
sınır
çizgi, had, hat, hudut, limit, nokta
sınır
serhat, son, uç
sınırlamak
belirlemek, hapsetmek, kısıtlamak, mahdutlaştırmak
sınırlandırmak
sınırlamak
sınırlanmak
kalmak
sınırlanmış
bağlı, kısıtlı, mahdut, münhasır
sınırlı
bağlı, dar
sınırlı
münhasır
sınırsız
sonsuz
sınmak
arızalanmak, bozulmak, kırılmak
sır
giz, peçe
sıra
aralık, dizi, düzen, gün, hiza, nöbet, rabıta, saf, silsile
sırada
tam
sıradan
adi, alelade, bayağı
sıralama
tanzim, tertip
sıralamak
saymak
sırat
yol
sırça
cam
sırdaş
mahrem
sırga
küpe
sırgavıl
anten
sırıklamak
çalmak
sırılsıklam
sırsıklam
sırlar
esrar
sırnaşmak
ekşimek, kır sakız olmak
sırsıklam
sırılsıklam
sırt
dal
sırtarmak
sırıtmak
sırtçı
hamal
sırtık
pişkin
sıska
cılız, çelimsiz, kuru
sıskalaşmak
kurumak
sıtma
titreme
sıvalamak
sıvamak
sıvamak
küfretmek, okşamak, sıvalamak, sıvazlamak
sıvaşmak
sıvışmak
sıvazlamak
okşamak, sıvamak
sıvı
mayi
sıvık
vıcık vıcık
sıvışmak
bulaşmak, kaçmak, sızmak
sıyanet etmek
korumak
sıygı
hacim
sıyırma
çekmece
sıyırmak
düşürmek, kaldırmak
sıyrılmak
boşanmak, çıkmak, kurtulmak
sızanak
sivilce
sızgıt
kavurma
sızıldanmak
sızlanmak
sızıltı
şikâyet
sızırmak
süzmek
sızlamak
vızıldamak, yakınmak
sızlanma
şikâyet, vızıltı, yaygara
sızlanmak
ağlamak, sızıldanmak, vızıldamak, yakınmak
sızmak
çıkmak, sıvışmak
sicilli
müseccel
sidik
çiş, idrar
sifilis
frengi
siftinlik
adi, bayağı, berbat
sigar
puro
sihir
büyü, efsun
sihirlemek
büyülemek
siktirici
adi, aşağılık, bayağı
silecek
paspas
silgeç
silecek
silgi
bozan, havlu, öçürge
silgiç
silecek
sili
arı, temiz
sililik
iffet
silkelemek
dövmek, etkilemek, sarsmak
silkelenmek
silkinmek
silkmek
sarsmak
silme
iptal, tamamen
silmek
yok etmek
silsile
sıra
silüet
gölge, karaltı
sim
gümüş, işaret
sima
insan, kimse, yüz
simge
bayrak, remiz, rumuz, sembol
simgeleme
temsil
simil
bacı, hemşire, kız kardeş
simsar
tellal
sin
kabir, mezar, yaş
sincap
değin
sindirim
hazım
sindirmek
çommak, ezmek, hazmetmek, sındırmak
sine
bağır, göğüs, gönül, iç, sadır, yürek
sinek
cibin
sinerji
güç
singin
sıkılgan, utangaç
sinir
asap
sinir
öfke
sinirlemek
hazmetmek
sinirlendirmek
germek, kızdırmak
sinirlenmek
asabileşmek, kızmak, köpürmek, öfkelenmek
sinirli
asabi
sinirli
gergin
sinirsel
asabi
sinirsiz
sakin
sinmek
suspus olmak
sinonim
eş anlamlı
sinyal
korna
sinyal vermek
korna çalmak
sipariş etmek
ısmarlamak
siper
kuytu, senger, yağmur
siperlik
siper
sirayet etmek
bulaşmak, dağılmak, geçmek
sirkeleşmek
ekşimek
sirküler
genelge, tamim
sisli
bulanık
sistem
cümle, düzen, tertibat, yol, yöntem
site
kent, şehir
sivil
çıplak, mülki
sivil polis
sivil
sivilce
sızanak
sivilize
uygar
sivri
aşırı, palamut
sivrileşmek
sivrilmek
sivrilme
temayüz
sivrilmek
seçilmek, yükselmek
siyah
kara
siyahe
bordro, liste
siyahi
zenci
siyahlaşmak
kararmak
siyahlık
karartı
siyasa
politika
siyasal
siyasi
siyaset
politika
siyasetçi
siyasi
siyasi
siyasal
skala
gam
skandal
rezalet
ski
kayak
skolastik
eski
skor
sayı, sonuç
slayt
saydam
slogan
şiar
smaç
küt
snop
züppe
sobelemek
yakalamak
sodyum klorür
tuz
sofa
gezinti, hol
sofi
mutasavvıf
sofistike
karmaşık, yapmacık
sofra
desterhan
soğuk
dargın, itici, şekerrenk
soğukkanlı
serin kanlı, serinkanlı
soğukkanlılık
itidal
soğuklaşmak
soğumak
soğurmak
emmek
soğutkan
soğutucu
soğutmaç
soğutucu
soğutucu
buzdolabı
sohbet
konuşma, söyleşi
sohbet etmek
konuşmak
sokak
küçe
sokmak
saplamak, tıkmak, zehirlemek
sokulmak
girmek, vurmak, yaklaşmak, yanaşmak
sokum
lokma
sokur
köstebek
soldurmak
almak
solgun
sarı
solgunlaşmak
matlaşmak
solmak
atmak, ölmek
solmamış
diri
solmuş
solgun, soluk
soluk
nefes, sarı, tarz, uçuk
soluklanmak
dinlenmek
solumak
nefes almak
solungaç
galsame
solunum
teneffüs
som
saf
somurmak
emmek
somurtkan
abus, karakabak, suratsız
somurtmak
ekşimek
somut
açık, aydın, kati, müşahhas
son
akıbet, geri, hudut, nihai, nihayet, olanca, ölüm, sınır, uç
son had
limit
son kânun
ocak
son teşrin
kasım
sona ermek
geçmek
sonbahar
güz, payiz
sonbaharda
güzün
sonra
bilahare, ileri
sonradan
bilahare
sonraları
bilahare
sonrasız
sonsuz
sonraya saklamak
ertelemek
sonsuz
çok, ebedi, ebedî, tükenmez
sonuç
akıbet, geri, meyve, netice, öz, özet
sonuçlanmak
bitmek, neticelenmek
sonuçlu
müessir
sonuçsuz
hava, kısır
sonuncu
nihai
sopa
dayak, değnek, kazık, kötek
sopalamak
dövmek
sorak
haber
sorgu
istintak
sorgulama
dindirme, istintak
sormaca
anket
sormak
araştırmak
sorti
çıkış
soru
sual
sorum
sorumluluk
sorumak
emmek
sorumlu
mesul
sorumluluk
boyun, günah, mesuliyet
sorun
dava, dert, iş, mesele, problem, sıkıntı
soruşturma
anket, tahkikat
soruşturmak
araştırmak
sorutkan
somurtkan
sorutmak
beklemek
sosyal
içtimai, toplumsal
sosyete
cemiyet, topluluk, toplum, zadegân
soy
asıl, cins, çeşit, damar, ev, evlat, ırk, kan, köken, ocak, sülale, tür
soy ağacı
şecere
soy sop
döl
soya çekim
kalıtım
soygun
vurgun, yağma
soygunculuk
yağma
soygunçu
şaki
soylu
asil, asıllı, kibar, necip
soylular
zadegân
soyluluk
asalet
soymak
çıkarmak, garet etmek, vurmak, yüzmek
soysuz
alçak, asılsız, nesilsiz, pespaye
soysuzlaşmak
bozulmak, yozlaşmak
soytarı
maskara, telhek
soyut
mücerret
sökel
hasta, malul
sökmek
ayırmak, çıkartmak, götürmek
sökülmek
harcamak
sölpümek
pörsümek
sömestir
yarıyıl
sömestre
yarıyıl
sömürge
müstemleke
sömürgecilik
müstemlekecilik
sömürme
istismar
sömürmek
istismar etmek, kullanmak
sönmek
geçmek, tükenmek, yitmek, yok olmak
sönük
durgun, zayıf
söve
çerçeve
sövgü
küfür
sövme
kalay, küfür
sövmek
çıkışmak, küfretmek, okumak, yermek
sövüş
küfür
sövüşçül
küfürbaz
söykemek
dayamak, yaslamak
söylem
ifade, telaffuz, tez
söyleme
kelam
söylemek
atmak, ayıtmak, beyan etmek, buyurmak, çekmek, çıkarmak, dökmek, kaydetmek, lütfetmek, yazmak
söylence
efsane
söylenegelmiş
menkul
söyleniş
telaffuz
söylenmek
azarlamak, çıkışmak, eleştirmek, sızlanmak, yakınmak
söylenti
rivayet, söz
söyleşi
hasbihal, musahabe, sohbet
söylev
nutuk
söyleyiş
ifade, telaffuz
söz
alay, güfte, kelam, kelime, laf, lafız, lakırdı, lakırtı, lügat, nazire, nutuk, söylenti, sözcük
söz başı
ön söz
söz geçiren
hakim
söz gelimi
mesela, meselen, söz gelişi
söz gelişi
mesela, örneğin, söz gelimi, temsil
söz misali
söz gelişi
söz temsili
söz gelişi
sözcü
vekil
sözcük
kelime, lügat, söz
sözde
güya, sanki
söze bakan
uslu, uysal
sözleşme
anlaşma, kontrat, mukavele
sözlü
namzet, yavuklu
sözlük
lügat
sözünü etmek
ilişmek, temas etmek
sözünübilmez
patavatsız
spekülasyon
kurgu, vurgun
spermatozoit
tohum
spesiyal
özel
spesiyalist
uzman
spesiyalite
özellik
spontane
kendiliğinden
spot
peşin
stabil
dayanıklı, düz, kararlı, oturmuş, sağlam
stabilizasyon
istikrar
star
yıldız
statü
heykel, tüzük
step
bozkır
steril
kısır
stil
tarz
stratejik
önemli
strüktür
yapı
su
ab, deniz, kez
su sığırı
manda
su taşkını
sel
sual
soru
sual etmek
sormak
sualtı kayık
denizaltı
subay
bekâr, zabit
sucu
saka
suç
cürüm, hata, kabahat
suçlama
itham, töhmet
suçlar
taksirat
suçsuz
masum
sudager
iş adamı
sudan ucuz
bedava
sufi
mutasavvıf
sugötürmez
kesin
suhulet
yumuşaklık
suiistifade
suistimal
suikast
komplo
suistimal
hıyanet, suiistifade
suizan
kuşku
sukut etmek
düşmek
sulamak
suvarmak
sulanmış
ıslak
sularında
yakınlığında
sulh
barış
sulh olmak
uzlaşmak
sulp
döl, katı, nesil, omurga
sultan
padişah
sultanlık
saltanat
sulu
bulaşık, vıcık vıcık
sulu zırtlak
limon
sulugözlü
gözü sulu
sumsuk
yumruk
sundurma
hangar, hayat
sundurmak
vermek
suni
takma, yapay, yapma, yapmacık
suni saç
peruk
sunma
arz, ikram, takdim
sunmak
arz etmek, çıkarmak, göndermek, takdim etmek, tutmak, yollamak
sunturlu
görkemli, gösterişli, yaman
sunu
arz, takdim
sunulan
maruz
sunum
lokma, parça
sunuş
maruzat, ön söz
sur
hasar, talih, uğur
surat
yüz
suratsız
aksi, çirkin, huysuz, somurtkan
suret
biçim, çehre, görünüş, kopya, nüsha, resim, tarz, yol, yüz
sureta
yalandan
susak
aptal, salak
susama
hararet
susamak
özlemek
susamış
teşne
susku
sükût
suskun
sessiz
susma
sükût
susmak
kesmek
susmuş
sakit
suspus olmak
sinmek
susturmak
bastırmak, gidermek
susuzluk
hararet
sutaş
su
suvarmak
sulamak
sübvanse etmek
desteklemek
süfli
adi, alçak, aşağı, aşağılık, bayağı
süje
konu, özne
sükkân
dümen
sükse
başarı, hodpesentlik
sükûn
durgunluk, sükûnet
sükûnet
durgunluk, huzur, rahat, sükûn
sükûnetli
durgun, sakin
sükûti
suskun
sülale
aile, ev, hanedan, soy, tohum
sülf
kükürt
sülün
kırgavul
sümbül
başak
sümkürmek
fınkırmak
sümük
fırtık, kemik
sümüklü böcek
ilbiz
sünepe
uyuşuk
sünnet olmak
kesilmek
süprüntü
çer çöp, zirzibil
süpürmek
çalmak, kovmak, tüketmek
sürat
hız, tempo
süratle
çabucak
süratlenmek
hızlanmak
süratli
seri, tez
sürçmek
yanılmak
sürdürmek
kalmak, olmak
sürdürümcü
abone
süre
müddet
süre aşımı
müruruzaman, zaman aşımı
sürekli
daima, daimi, daimî, devamlı, durmadan, kalıcı, temelli
süreli
devrî, periyodik
sürgit
ilelebet
sürgü
dayak, sürme
sürgün
filiz, ishal
sürme
devam, is, sürgü, sürme
sürmek
bitmek, çekmek, çıkmak, dökmek, gitmek, salmak, serpmek, sevk etmek, vurmak, yaşamak, yeşermek
sürtünmek
sürünmek
sürtüşme
uyuşmazlık
sürur
sevinç
sürücü
çoban, şoför
sürücü belgesi
ehliyet
sürücülük vesikası
ehliyet
sürüklemek
getirmek, itmek, sevk etmek, sürümek
sürüklenmek
kapılmak
sürüm
revaç
sürümek
sürüklemek
sürümü olmak
geçmek
sürüşken
kaygan
sürüşmek
kaymak
sürveyan
gözetmen
süs
bezek, ziynet
süsen
susam
süsleme
tezhip
süslemek
bezemek
süslenmek
bezenmek, donanmak
süsler
tezyinat
süssüz
basit, çıplak, düz, sade, yalın
süst
uyuşuk
süt kuzusu
bebek, yavru
sütliman
durgun, sakin, sakit
sütlü
sağmal
sütnine
daye
sütre
örtü, perde
sütsüz
kart
sütun
dergi, direk
süzek
süzgeç
süzgeç
kevgir
süzme
saf
süzmek
taramak
süzük
zayıf
süzülmek
akmak, arıklamak, zayıflamak
şabalıt
kestane
şad
neşeli, sevimli
şadlık
tören
şafak
tan
şahadet parmağı
işaret parmağı
şahadetname
lisans belgesi
şahane
mükemmel
şahıs
birey, kişi, zat, zevat
şahika
doruk, zirve
şahit
tanık
şahlanmak
coşmak, ışıldamak, kükremek, parlamak
şahmat
satranç
şahsen
bizzat
şahsi
kişisel, özel
şahsi iş
dosya
şahsi vesika
kimlik
şahsiyet
benlik, hüviyet, kişi, kişilik
şaibe
ayıp, güman, hile, kir, kusur, leke, şüphe
şair
ozan
şak
yarma
şaka
latife
şaka etmek
ilişmek
şakadan
mahsus
şakımak
ötmek
şaki
haydut, kuldur, soygunçu
şakirt
çırak, öğrenci
şakkadak
ansızın
şakketmek
parçalamak, yarmak
şaklaban
dalkavuk, lağlağıcı
şakramak
şakımak
şakşakçı
yaltak
şakuli
dikey, düşey
şalban
tomruk
şallak
çıplak
şalter
anahtar, gişe
şalvar
pantolon
şam
mum
şamar
şapalak
şamata
gürültü, hay küy, patırtı
şamdanlık
şamdan
şamil olmak
kapsamak
şan
gösteriş, san, şöhret, ün
şanından olmak
yaraşmak
şanlı
büyük, tanınmış, ulu, ünlü, yüce
şans
baht, güman, ihtimal, kısmet, talih, uğur, yıldız
şansız
ünsüz
şanson
melodi, şarkı
şantiye
dikinti meydanı
şapadanak
ansızın
şapalak
şamar, tokat
şapalaklamak
tokatlamak
şappadak
ansızın
şapşal
aptal
şarampol
çala çukur
şarap
çakır
şarj etmek
yüklemek
şark
doğu
şarkı
ezgi, melodi
şarki
doğu
şarkiyat
şarkşinaslık
şarkşinas
müsteşrik
şarkşinaslık
şarkiyat
şart
kayıt, koşul
şart şurt
kural
şartlar
şerait
şaşaa
parıltı
şaşaalı
görkemli, gösterişli
şaşalamak
mat kalmak, şaşmak
şaşırma
hayret
şaşırmak
sapıtmak, şaşalamak, şaşmak, tanlamak
şaşırtan
şaşırtıcı
şaşırtıcı
mucize
şaşırtmak
çarpmak, şaşmak
şaşkın
budala, hindi, sersem
şaşma
taaccüp
şaşmak
bocalamak, şaşalamak, tanlamak
şataf
çalım, süs
şatafat
lüks, tumturak
şatafatlı
görkemli, lüks
şatır
neşeli, şen
şavalak
aptal, budala, sersem
şavk
ışık
şavkımak
parlamak
şavullamak
araştırmak
şayan
değer, layık, uygun
şayeste
uygun
şayet
eğer
şaz
müstesna
şeb
gece
şebeke
ağ, kanalizasyon, kuldur destesi
şebnem
çiy
şeci
yiğit, yürekli
şef
lider, önder
şefaat
affetme, bağışlama
şeffaf
berrak, saydam
şefik
müşfik, sevecen
şefkatli
müşfik, sevecen
şehadet parmağı
işaret parmağı
şehadetname
diploma
şehbender
konsolos
şehir
belde, kent, memleket
şehirci
kentçi
şehirli
kentli
şehremaneti
belediye
şehriyâr
hükümdar, padişah
şek
şüphe
şekavet
soygunculuk
şeker hastalığı
şeker
şekerleme
mürgüleme, uyuklama
şekerli
tatlı
şekerrenk
soğuk
şekersiz
sade
şekil
biçim, tarz, tutum, yol
şekilci
ek
şeklen
zahiren
şeklenmek
huylanmak
şekva
şikâyet
şekva etmek
sızlanmak
şekvacı olmak
yakınmak
şelale
çağlayan
şem
mum
şemail
huy, karakter
şembe
cumartesi
şems
güneş
şemsiye
çetir
şen
neşeli
şenaat
alçaklık
şenelmek
büyümek, keyiflenmek, serpilmek
şenlik
bayram, cümbüş, neşe, sevinç, şölen
şer
fena, kötü
şerait
vasat
şerare
kıvılcım
şeref
onur, ün
şereflendirme
teşrif
şerh
açma, ayırma, yorum
şerha
dilim, parça, yara
şeriat
islam hukuku
şerif
kutsal, soylu, temiz
şerik
ortak
şeriklik
şirk
şeş
altı
şetaret
neşe, sevinç, şenlik
şev
bayır, meyilli
şevk
heves, istek, neşe, sevinç
şevket
heybet
şevkli
tutku
şey
madde, nesne, zat
şeytan
iblis
şeytanca
şeytani
şeytanlık
hile
şığımak
pike yapmak
şık
kıvrak, seçenek, uygun, yerinde
şıkırdamak
aydınlanmak, parlamak
şıltak
mızıkçı
şımarık
erköyün
şımarmak
erköyünleşmek
şırakkadak
ansızın
şırınga
iğne
şiar
düstur, slogan, ülkü
şiddet
hız, hüküm, kuvvet
şiddetlendirme
pekiştirme
şiddetlendirmek
körüklemek, pompalamak
şiddetlenmek
hızlanmak, yükselmek
şiddetli
acı, aşırı, güzel, kızgın, korkunç, kuvvetli, yüksek
şifrelemek
kotlamak
şiir
manzume, nazım
şikâr
av
şikâyet
yaygara
şikayet etmek
yakınmak
şikâyet etmek
sızlanmak
şikâyet etmek
yakınmak
şikest
malul, sakat
şikeste
kederli, kırgın, kırık
şilte
döşekçe
şimal
kuzey
şimdi
demin, halen
şimdice
halen
şimdiki
güncel
şimdilerde
bugünlerde
şimdiye kadar
hâlâ
şimendifer
katar, tren
şimşek
parıltı
şimşek taşı
gök taşı
şimşekli
sinirli
şimşirlik
kafes
şiniklemek
ölçmek
şipşak
çabucak
şirin
aziz, hoş, melahatli, sevimli, tatlı
şirk
şeriklik
şirniyat
tatlı
şirret
edepsiz, geçimsiz, huysuz
şiş
kabarık, kozalak, ur
şişe
cam
şişik
kabarık, şiş
şişinmek
kabarmak
şişirme haber
uydurma
şişirmek
abartmak
şişkin
kabarık, şiş
şişkinlik
tümsek
şişko
dolgun, şişman, toplu
şişlik
şiş
şişman
kök, semiz, şişko, tulum, yoğun
şişmanca
tıknaz
şişmanlamak
gelişmek, kökelmek, semirmek, toplanmak
şişmek
kabarmak, utanmak
şişmiş
şiş
şita
kış
şive
eda, naz
şizoit
bozuk
şoför
haydavcı, sürücü, yöndemci
şok
şaşırtıcı
şopar
küstah, şımarık, yaramaz
şorolop
yalan
şov
gösteri
şöhret
ad, san, şan, ün
şöhretli
tanınmış, ünlü
şöhretsiz
ünsüz
şölen
şenlik, ziyafet
şömine
buhari, ocak
şömiz
gömlek
şu denli
çok, fazla
şua
ışın
şualamak
ışınlamak
şube
büro, dal, kol
şuh
dişi
şule
alev
şuluk
mızıkçı
şunca
çok, epey
şura
konsey
şûra
meclis
şut
darbe
şuur
bilinç
şuuraltı
tahteşşuur
şükran
minnetdarlık
şükretmek
hamdetmek
şükreylemek
şükretmek
şümul
kaplama, kapsam
şüphe
kuruntu, kuşku, şaibe, şek
şüphe etmek
kuşkulanmak
şüphelenmek
huylanmak, işkillenmek, kuşkulanmak, pirelenmek
şüpheli
çirkin
şüphesiz
elbette, muhakkak, zahir
şürekâ
taraftar
şvester
hemşire, kız kardeş