www.diledebiyat.net
Bu sitede ara
ANA SAYFA
Biyografiler
Dil ve Anlatım
Türk Edebiyatı
YGS-LYS Konuları
Soru Bankası
100 Eser
Dosyalar
İletişim
EDEBİYAT
Sözlü Dönem Türk Edebiyatı
Halk Edebiyatı
Divan Edebiyatı
Modern Türk Edebiyatı
Yazar ve Şairler
Şiir Bilgisi
Nesir Bilgisi
Anlatım Türleri
Edebî Sanatlar
Edebî Akımlar
Batı Edebiyatı
Çocuk Edebiyatı
Lise 100 Temel Eser
Edebiyat Sözlüğü
Türkiye Edebiyat Haritası
Edebiyat Ajandası
Yazar-Eser Sözlüğü
Türk Mitolojisi
Türk Halk Kültürü
Edebiyat Soru Bankası
Oyun ve Piyesler
DİLBİLGİSİ
Dil Bilimi
Türkçenin Tarihi
Ses Bilgisi
Kelime Bilgisi
Cümle Bilgisi
Paragraf Bilgisi
Metin Bilgisi
Anlatım Bozuklukları
Yazım Kuralları
Noktalama İşaretleri
Türkçe Soru Bankası
Osmanlı Türkçesi
Çağdaş Türk Dilleri
Eş ve Yakın Anlamlı Kelimeler
EĞİTİM-ÖĞRETİM
Dil ve Anlatım Dersi
Diksiyon ve Hitabet
Kompozisyon
TYT - AYT Konuları
GENEL
Paylaşım
İletişim
DOST SİTELER
Edebiyol
Azerbaycan Edebiyatı
HiTurkey
Eş ve Yakın Anlamlı Kelimeler
>
Eş Anlamlı ve Yakın Anlamlı Kelimeler Sözlüğü |U-Ü|
Eş Anlamlı ve Yakın Anlamlı Kelimeler Sözlüğü |U-Ü|
uca
yüce
ucuz
adi, bozuk, erzan, hesaplı
ucuzlamak
ucuzlaşmak
ucuzlaşmak
ucuzlamak
ucuzlaştırma
indirim, tenzilat
uç
ağız, had, hudut, ibik, sınır, son
uçak
tayyare
uçarı
bozgun, havai, sefih
uçarılık
sefahat
uçkun
heyelan
uçlanmak
vermek
uçmak
belirmek, cennet, kalkmak
uçmuş
uçuk
uçuk
hafif, kabarcık, soluk
uçurmak
koparmak, savurmak
uçurum
kaş, yar
uçuş
pervaz
ufacık
küçücük
ufacık tefecik
çelimsiz
ufak
küçük
ufak tefek
küçük, zayıf
ufaklık
bit
ufalanmak
dağılmak
ufalmak
küçülmek
ufki
yatay
ufuk
çevre, görüş, ihata
ufunet
cerahat, irin
uğramak
düşmek, sarkmak, tutmak, yaklaşmak
uğraş
cenk, iş, meslek, meşguliyet, mücadele
uğraşı
meşgale
uğraşma
müsademe, savaş
uğraşmak
bakmak, didişmek, savaşmak
uğraştırma
işgal
uğratmak
çıkmak, düşürmek, kovmak, salmak, savmak
uğru
hırsız
uğrulamak
çalmak
uğruna
için
uğunmak
katılmak, savsaklamak
uğur
amaç, gaye, hedef, sur, şans, talih, yol
uğurlu
kutlu, mübarek
uğursuz
kara, meşum, musibet, şom
uhde
görev, sorumluluk
ukde
düğüm, yumru
ukmak
anlamak, düşünmek, paykamak
ukubet
ceza
ulak
haberci
ulam
nicelik, nitelik
ulama
bağlama, ek, ilave, katkı
ulamak
birleştirmek, eklemek, ilave etmek, katmak
ulaşım
alaka, rabıta, temas
ulaşma
idrak
ulaşmak
aksetmek, bulmak, çatmak, dayamak, dayanmak, değmek, elde etmek, erişmek, gelmek, girmek, gitmek, göndermek, inmek, kavuşmak, mazhar olmak, tutmak, uzanmak, varmak, vasıl olmak, yansımak, yetişmek, yetmek
ulaşmış
nail
ulaştırmak
iletmek
ulu
koca, yüce
ululamak
ağırlamak
ulular
kibar
ululuk
heybet
ulus
millet
ulusal
milli
ulusalcı
milliyetçi
ulusallık
milliyet
ulusçu
milliyetçi
uluslararası
beynelmilel, enternasyonal, milletlerarası
ulvi
semavi, yüce
umacı
öcü
umar
çare
umde
ilke
umma
ümit
ummak
beklemek, demek, sanmak
umman
okyanus
umu
arzu, istek, umut
umulmayan
şaşmak
umulur
muhtemel
umum
ahali, bütün, halk, herkes, kamu, tüm
umumen
genellikle
umumi
genel, topyekûn
umumiyetle
genellikle
umursamak
meraklanmak
umursamamak
savsaklamak
umursamaz
lakayıt
umut
düş, rüya, ümit
umut etmek
ummak
umutsuzluk
ümitsizlik
unsur
faktör, ilke, öğe, uzuv
unutkan
huşsuz
unutmak
bağışlamak, bırakmak, çıkmak
unutulmak
küllenmek
unvan
adres, san
ur
dert, şiş, tümör, yenitüreme
uran
endüstri, sanayi
uray
belediye
urba
giysi
urgan
kement
uruk
soy, sülale
us
akıl
usa vurma
muhakeme
usanç
sıkıntı, üzüntü
usanmak
bezmek, bıkmak, kanıksamak, yılmak
uskur
pervane
uslanmak
durulmak, düzelmek, ıslah olmak
uslu
akıllı, edepli, itaatli, paşa, söze bakan, tek, yüzüyola, zeki
usta
becerikli, cambaz, ehil, erbap, mahir, sanatkâr, üstat
ustalık
ehliyet, iş, maharet, marifet
ustalıklı
usturuplu
usturuplu
dakik, dürüst, münasip, uygun
usul
metot, tarz, yol, yöntem
usulsüzlük
yolsuzluk
uşak
çocuk, hizmetçi, hizmetkâr, kullukçu, nöker, tayfa
uşak bahçesi
anaokulu
uşak saldırma
düşük, kürtaj
uşak salma
kürtaj
uşaklık
rahim
utanç
hicap
utangaç
mahcup, sıkılgan, tor
utangaçlık
mahcubiyet
utangan
utangaç
utanma
hicap, yüz
utanmak
çekinmek, ekşimek, haya etmek, korkmak, sıkılmak, şişmek
utanmaz
arsız, kepaze, pişkin, yüzsüz
utkulu
muzaffer
utmak
yenmek
uyak
kafiye
uyandırma
ikaz
uyandırmak
kaldırmak, uyarmak
uyanık
açıkgöz, agâh, ayık, kurnaz, tetik
uyanıklık
dikkat, teyakkuz
uyanmak
belirmek, depreşmek
uyarı
haberdarlık, ihtar, ikaz, tembih
uyarım
tembih
uyarlamak
aktarmak
uyarlanmak
alınmak
uyarlık
uygunluk
uyarma
ihtar, ikaz, irşat, tembih
uyarmak
dürtmek, haberdarlık etmek
uyartı
ihtar, uyarı
uydu
peyk
uydurma
asılsız, blöf, derme çatma, sahte, uyduruk, uydurulmuş, yalan
uydurmaca
düzmece, sahte
uydurmak
becermek, bulmak, elde etmek, sağlamak
uyduruk
uydurma
uydurulmuş
uydurma
uygar
çağdaş, medeni, medenî
uygarlık
medeniyet
uygulama
infaz
uygulamak
tatbik etmek, vurmak, yapmak
uygulamalar
icraat
uygulamalı
tatbikî, tecrübi
uygulanan
geçerli
uygulanmaz olmak
kalkmak
uygun
elverişli, iyi, makul, munis, mutabık, muvafık, münasip, müsait, şayan, şık, tatminkâr, usturuplu, yarar, yaraşıklı, yerinde
uygun olmak
bağdaşmak, sığmak, yakışmak, yaklaşmak
uygunluk
liyakat, mutabakat, uyum
uygunsuz
ekşi, münasebetsiz, yersiz
uyku
düş, gaflet
uykulu
mahmur
uykuluk
dalak
uylaşmak
anlaşmak, uzlaşmak
uyma
intibak, riayet, takip
uymak
bağdaşmak, dinlemek, gelmek, yaraşmak
uymayan
uygunsuz
uymaz
aykırı
uyruk
tabiiyet, tebaa, vatandaş
uyrukluk
tabiiyet
uysal
itaatli, munis, söze bakan, yumuşak, yüzüyola
uyuklama
şekerleme
uyuklamak
dalmak, mürgülemek
uyum
ahenk, düzen, geçim, intibak, mutabakat, uygunluk
uyumak
dalmak, yatmak
uyumamış
uyanık
uyumsuz
dağınık, eğreti
uyuntu
miskin, tembel, uyuşuk
uyuşma
anlaşma, ittifak
uyuşmak
yola gitmek
uyuşmazlık
ihtilaf, zıddiyet
uyuşmuş
uyuşuk
uyuşturucu
maden
uyuşuk
süst, tembel
uyutmak
aldatmak
uyuz
gicişme, kaşınma, kotur
uyuzlu
uyuz
uz
becerikli, güzel, iyi, mahir
uzak
ırak
uzaklanmak
nazlanmak
uzaklaşmak
kırmak
uzaklaştırmak
ayırmak, azletmek, çıkarmak, kovmak, kurtarmak, sökmek
uzaklık
açıklık, mesafe
uzaktan
şahsen
uzam
vüsat
uzamak
inmek
uzanım
boyut, nitelik, ölçü, özellik
uzanmak
gitmek, ulaşmak, yetişmek
uzantı
uzatılmış
uzatılmış
uzantı
uzatmak
atmak, dayamak, germek, göndermek, oyalamak, uzatmak, vermek
uzay
feza, gök, mekân
uzay gemisi
mekik
uzay taşı
gök taşı
uzlaşma
ahenk, mutabakat
uzlaşmak
bağdaşmak, barışmak, geçinmek
uzlaştırıcı
ara bulucu
uzlaştırma
telif
uzluk
ehliyet
uzman
mahir, mütehassıs
uzmanlaşma
ihtisas
uzmanlık
ihtisas, marifet
uzun dişli
açgözlü, hırslı, tamahkâr
uzun etek
şapşal
uzun hayvan
yılan
uzun kulaklı
eşek
uzunluk
boy
uzunluk dairesi
boylam
uzuv
aza, organ, unsur, üye
ücra
sapa
ücret
müzd
üç buçuk
değersiz, üstünkörü
üçayak
sacayağı
üçbucak
üçgen
üçgen
üçbucak
üçkâğıt
dolap, düzen, hile
üçkağıtçı
dolandırıcı
üçkâğıtçı
kartbasan, kumarbaz, leylaç
üçkâğıtçılık
dolandırıcılık
üflemek
üfürmek
üfürmek
esmek, üflemek
üfürükçülük etmek
okumak
üleş
pay
üleşmek
ayırmak, bölünmek, bölüşmek, paylaşmak
üleştirme
tevzi
üleştirmeler
tevziat
ülfet
görüşme, tanışma
ülgüç
jilet
ülke
devlet, diyar, el, iklim, il, memleket, mülk, toprak, yer
ülkü
dava, ideal, mefkûre, şiar
ülküsel
ideal
ülser
yara
ümit
umut
ümit etmek
beklemek, ummak
ümitsizlik
yeis
ümmi
sevatsız
ümran
bayındırlık
ümranlı
bayındır
ümük
boğaz, gırtlak
ün
ad, nam, san, ses, şan, şeref, şöhret, tavış
ünalga
diktafon
ünalgı
radyo
ünite
birim
üniversal
evrensel
ünlem
nida
ünlemek
seslenmek
ünlü
meşhur, sait, sesli, şöhretli, tanınmış
ünsiyet
iletişim, komünikasyon
ünsüz
samit, sessiz
ürem
faiz, nema
üremek
artmak, çoğalmak, türemek, yetişmek
üretici
müstahsil
üretim
istihsal, kuruluş
üretme
çoğaltma
üretmek
çıkarmak, yapmak
ürkek
çekingen
ürkekçe
ürkek
ürkmek
çekinmek, irkilmek, yılmak
ürküntü
vahşet
ürpermek
korkmak
ürperti
esme, titreme
ürümek
havlamak
ürün
eser, hasılat, mahsul, meyve, semere
üryan
çıplak
üs
asıl, esas, kök, temel
üslup
hava, tarz
üst
arka, beden, giyecek, giysi, öte, vücut, yan, yüzey
üst dikili
üstyapı
üst üste
sıkışık
üstat
ehil, usta
üsteleme
tekit
üstelemek
depreşmek, direnmek, katılmak, zorlamak
üstelik
bile, caba, fark, güçlü, kuvvetli, sağlam
üstenme
taahhüt
üstlenme
taahhüt
üstlenmek
taşımak
üstler
erkân
üstlük
aba
üstün
faik, kudretli, kuvvetli, seçkin
üstüne
dair
üstüne düşmek
durmak
üstüne götürmek
gocunmak
üstünkörü
eğreti, gelişigüzel, sathi, yalandan, yarım yamalak, yüngül
üstünlük
galebe
üstyapı
üst dikili
üşenen
erincek
üşengeç
erincek, tembel
üşengen
üşengeç
üşenmek
erinmek, tembellik etmek, yüksünmek
üşmek
üşüşmek
üşüntü etmek
üşüşmek
üşüşmek
birikmek, toplanmak, yığışmak
ütmek
yenmek
ütülmek
kaybetmek
üvendire
gönder, mıh, mıhça
üye
aza, uzuv
üzere
gibi, neredeyse
üzeri
beden, boyun, giysi, kimlik, satıh, varlık, vücut, yüz, yüzey
üzerine
dair, hakkında
üzgü
cefa, eziyet
üzgün
bitkin, kırık, mahzun, meyus
üzmek
incitmek, sıkmak, yormak
üzücü
acı, acıklı, fena
üzülme
teessür
üzülmek
hayıflanmak, kaygılanmak, kıvranmak, meraklanmak
üzülmüş
müteessir, üzgün
üzünç
üzüntü
üzüntü
acı, dert, elem, ezgi, gaile, gam, karanlık, kaygı, keder, kor, tasa, teessür, usanç, yara, yeis
üzüntüler
teessürat
üzüntülü
kederli, müteessir, yanık, yaralı