Siyavuş, tıpkı İsfendiyar gibi İran mitolojik tarihinin bahtsız kahramanlarından biridir. Siyavuş'un hikayesi Şehnâme'nin en acıklı ve tesirli anlatılarının başında geliyor. Üvey annesi Siyavuş'a aşık olmuş, bunu öğrenen Siyavuş Afrasiyab'ın ülkesine kaçmış ve orada feci şekilde öldürülmüştü. Firdevsî'nin, Sudabe-Siyavuş arasındaki karşılıksız aşk ilişkisini anlatırken başka kaynaklara müracaat ettiği anlaşılıyor. Şehnamedeki bu aşk hikayesi ile Yusuf ile Züleyha hikayesi arasında pek çok benzerlikler hemen göze çarpmaktadır. Siyavuş, Klâsik edebiyatımızda bir kıyas malzemesi olarak kullanılırdı. Nev'î, memdûhunu övdüğü bir beytinde Siyavuş'u da zikretmektedir: Baglamışdur rişte-i re'yün nice Dârâları Lâle gibi dagdârmdur Siyavuş-ı Keyân (Nev'î) |