1. (I) Sanatın halklar arasında barışı sağlamada çok önemli bir yeri vardır. (II) Sanat; dil ve ırk gözetmeksizin yüreklere ulaşıyor. (III) Biz, kültürümüzle, sanatımızla, insan olduğumuzu dünyaya duyurmak istiyoruz. (IV) Sanatçılar olarak bizim, böyle bir misyonumuz var. (V) Kültürümüz ve sanatımız sayesinde, başkalarından farklı olmadığımızı herkese anlatma telaşındayız. Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangi ikisi anlamca birbirine en yakındır? A) I. ve III. B) II. ve IV. C)ll. ve V. D) III. ve V. E) IV. ve V. 2. Bir insanın, yaşamından değerli bir şeyi yoksa, o insanın yaşamının da değeri yoktur. — Bu cümle aşağıdakilerden hangisiyle devam ettirilirse savunulan düşüncenin tersi anlatılmış olur? A) Bu nedenle insan kendine, yaşamından daha önce gelecek değerler edinmelidir. B) Çünkü sadece yaşamı ile sınırlı işler yapan insan, geleceğe kendinden bir şeyler bırakamaz. C) Zira insanın en önemli varlığı, yaşamının ona sağladığı zenginliklerdir. D) Bundan dolayı insan, önceliklerinin en üst sırasına yaşamını koymamalıdır. E) İnsanın yaşamı, o insan için en önemli unsur olduğunda değerlenmez. 3. Yeryüzünde diller kadar millet fertlerini birbirine bağlayan, onlara birbirlerini sevip anlamakta, sevgilerini dile getirmekte yardımcı olan başka kuvvet yoktur. Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca en yakındır? A) Sevginin meydana getirdiği anlayışın devam edebilmesi için güzel konuşmaya ihtiyaç vardır. B) Milletlerin, başka bir millete karşı sevgi ve anlayış göstermesi o milletin dilini anlamasına bağlıdır. C) Birbirine sevgiyle bağlı olan insanların kullandıkları sözcükler dilin en güzel D) Diller, bir milleti oluşturanların yaşamını etkileyen olayları belirleyen en önemli etkendir. E) İnsanların ilişkilerinde sevgi ve anlayışı sağlayan en etkili güç dildir. 4. (I) Almanya, Fransa, Macaristan gibi ülkeler dillerini yabancı dillerin istilasından kurtarabilmek için dil gümrüğü adını verebileceğimiz bir uygulama başlatmıştır. (II) Bu uygulamaya göre, yeni bir buluş yapıldığı zaman, herhangi bir gecikmeye fırsat vermeden bu kavrama uygun yeni bir sözcük türetilmektedir. (III) Böylece yabancı sözcükler dile girip yerleşmeden o sözcüklere karşılıklar bulunmakta ve dilin yozlaşması önlenebilmektedir. (IV) Türkçede ise yabancı sözcükler dilimize iyice yerleştikten sonra o sözcüklere karşılıklar bulunmaya çalışılmaktadır. (V) Ülkemizin gümrük birliğine girmesinden sonra bu konu çok daha önem kazanmıştır. Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangisinde "amaç-sonuç" ilişkisi vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E)V. 5. (I) Dilimizin sözlü ve yazılı kullanımında akıl almayacak yanlışlıklar yapılıyor. (II) Kurallarına uygun, doğru ve düzgün bir dil kullanılmıyor. (III) Dili yanlış kullanmayı dar ve sınırlı bir çevrede görmüyoruz. (IV) Bu gevşeklik, devlet adamları, çeşitli mesleklerdeki aydınlar ya da aydın olması gerekenler, öğretmenler, öğrenciler için de söz konusu. (V) İnsanlarımızı düşüncelerini pürüzsüz anlatma becerisi kazandırma konusunda özenle eğitmek zorundayız; çünkü üniversitede okuyan gençlerimizde bile önemli anlatım kusurları ile karşılaşıyoruz. Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangisinde öneri gerekçesiyle birlikte verilmiştir? A)l. B) II. C) III. D) IV. E)V. 6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde eylemin gerçekleşmesi bir koşula bağlı değildir? A) Kötülük yaparsan kötülük bulursun. B) Düzenli çalıştı mı mutlaka başarılı oluyor. C) Kitabı iki gün içinde mutlaka teslim etmek üzere aldı. D) Bizim çocuklar da sizinkiler gibi erken yatsa. E) Erken kalkarsan günü dolu dolu yaşarsın. 7. Aşağıdakilerden hangisinde "doğrudan anlatım" yoktur? A) Oğuz: "Yarışmayı yine ben kazandım!" diye sevindi. B) Akşam yemeğine size geleceğiz, diyorlardı. C) Halamlar pazar günü kahvaltıya çağırıyorlar. D) "El yakıyor!" diye bağıran sokaktaki simitçiydi. E) Güzel insan güzel konuşur evladım, demişti. 8. Aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı bir "gerekçe" içermektedir? A) Mutfak kültürümüzün dünya mutfaklarıyla yarışabileceğini düşünüyor musunuz? -Elbette, hatta dünya mutfaklarının bizi kıskandığını düşünüyorum. B) -Bizim mutfağımızın öne çıkan unsuları nelerdir? -Bizim mutfağımız bir imparatorluk geçmişine sahip olduğu için tuzlusundan tatlısına kadar mutfağımızın her unsuru mükemmele ulaşmıştır. C) Sağlıklı beslenmede, sofradan kalkmanın ölçüsü nedir? -Biraz daha yesem, diye düşündüğümüzde sofradan kalkmalıyız. D) Tatlılar içinde birinci sıraya hangisini koyuyorsunuz? -Kışın baklavayı, yazın dondurmayı diğerlerine değişmem. E) Aşçılığımızın daha ileriye gitmesi için neler yapmalıyız? - İlgili araştırma kuruluşları ve okulların sayısını artırmalıyız. 9. (I) Aslında iki ayrı roman projesi var zihnimde. (II) Birinde fantastik arabesk kültürü, diğerinde de gerçekçi, bizim kuşağın ruh hâlini anlatmayı düşünüyorum. (III) Daha sonra da bu iki projeyi tek bir roman çatısı altında birleştirmeyi tasarlıyorum. (IV) Böylece "sosyo-fantastik" diyebileceğimiz türden bir kitap ortaya çıkacak. (V) Bu kitabın, medyada gereken ilgiyi göreceğini sanmıyorum. Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangilerinde bir "tasarı, plan" söz konusu değildir? A) I. ve III. B) II. ve III. C) III. ve IV. D) III. ve V. E) IV. ve V. 10. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazar ya da yapıt hem olumlu hem de olumsuz yönleriyle ele alınmıştır? A) Buket Uzuner, çevresindekileri karalamak yerine onlara hoşgörü, hayata bağlılık ve iyi niyet mesajları iletir. B) Soyut ifadeleri olması gerektiğinden fazla kullandığı için eser, okuyucunun beğenisini yeterince kazanamadı. C) Sözcüklerin titizce seçilmesi, yerli yerinde kullanılmasına karşın şehirdeki insanın sorunlarını anlatmaktan uzak bir yapıt. D) Böylesine çarpıcı bir anlatımı, konu seçimindeki titizliği, üslup dehalığını başka bir yazarda bulabileceğimi sanmıyorum. E) Teknolojik alandaki hızlı değişmeler, kuru bir anlatımla ele alınmış bu kitapta. 11. (I) Saray özenle döşenmişti o sıralar. (II) Venedik kristalinden avizeler, Çin porselenleri, İran halıları... (III) Plinto, davetlileri şaşırtmak için salona gümüş sikkelerden kakmalar bile yaptırmıştı. (IV) Bunu haber alan krallık bu derece alışılmamış ve pahalı bir yer süsünü yasaklamıştır. (V) Çünkü ziyaretçiler krallığın armasını çiğnemiş oluyordu. (VI) Bu da kralı ve yakın çevresindekileri rahatsız ediyordu. Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangisi kendinden önceki yargıyı örneklendirmektedir? A) II. B)lll. C)IV. D)V. E) VI. 12. (I) O sabah general, ekose yünlü bir kumaşla kaplı koltuğunda düşüncelere dalmıştı. (II) Geçmişteki şan, şöhret dolu günlerini ve yurda hizmetle geçirdiği uzun yılları düşünüyor. (III) İktidarın tatlı yönleriyle insanların yaşattığı tatsızlıkları aklından geçiriyordu. (IV) Hayatının bu aşamasında geçmiş yılların dökümünü sık sık yapar olmuştu. (V) Yaşamındaki hareketsizlik, her geçen gün ruhunu biraz daha boğuyordu. Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangisinde "aşamalı bir durum" söz konusudur? A) I. B) II. C)lll. D) IV. E)V. 13. (I) Başarı konusunda insanların en büyük yanlışı, başarısızlığı kendi dışında aramalarıdır. (II) Başarı dendiği zaman insanlar hep kendi dışlarına bakarlar. (III) Başka insanların neyi başarı kabul ettiği ya da başarılı örneklerin kimler olduğu, başarının sonuçlarının neyle ölçüldüğü gibi ölçütler çok önemli sayılır. (IV) Bu yanlışın temel nedeni, insanların böyle bakmaya, böyle görmeye, böyle kabul etmeye alıştırılmalarıdır. (V) Oysa, her insanın yapısı ayrıdır, beklentileri ayrıdır, kapasitesi ayrıdır, başarılı olacağı alanlar ayrıdır. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde, insanların, başarı ile ilgili olumsuz kanılarının kaynağının aslında kendileri olmadığı anlatılmaktadır? A) I. B) II. C) lll. D) IV. E)V. 14. Başarılı olabilmenin en önemli şartlarından biri de geçmişteki insanların tecrübelerinden yararlanarak onların düştüğü hataları tekrarlamamak ve işe, onların tecrübeleri ile başlamaktır. Çünkü — Bu cümlenin sonuna, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygun olmaz? A) geçmişe takılıp kalmak, insanların ilerlemesini engelleyecektir. B) eskilerin yaşadıkları, başarı için vazgeçilmez ölçülerdir. C) hata yapmak istemeyen, kendinden öncekilerin ışıklı yolunu izlemek zorundadır. D) tecrübe, bir işte insanın en önemli yardımcısı konumundadır. E) bu yapılmazsa, beklenen başarıya ulaşmak kolay olmayacaktır. 15. Davranışlarımızın iki önemli ayağı vardır: Bilişsel ve duygusal ayak. (I) Bilişsel ayak, bir konu hakkında bildiklerimizden oluşur. (II) Duygusal ayak ise bir konu hakkında hissettiklerimizdir. (III) Davranışlarımız, bu her iki ayak üzerinde geliştiği için, ikisinin de önemi vardır. (IV) Örneğin, internetten bilgi almak konusunda bilinenler, bu konunun hızlı ve her yere ulaşan bilgi alma yolu olarak olumludur. (V) Ancak, hissedilenler, "Ya yapamazsam?" biçiminde bir korku olursa, internet konusunda isteksiz bir davranış ortaya çıkmaktadır. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisinin yerine "İnsan davranışlarının gelişmesinde hem duygusal hem de bilişsel ayağın önemi vardır." cümlesi getirilebilir? A) l. B) II. C) III. D) IV. E)V. 16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, çocuklarda görülmek istenen davranışlarla onlara uygulanan davranışlar arasında bir tutarsızlık bulunduğu anlamı yoktur? A) Çocuğun, sorumluluğunu bilen, bağımsız biri olmasını istiyoruz; böyle olduğu halde ona hiçbir vazife vermiyoruz, iş yaptırmıyoruz. B) Saygılı, anlayışlı olmasını istiyoruz çocuktan; buna karşılık onlarla alay edip onu küçük düşürüyor, böylece onlara değerli olmadıklarını hissettirmiş ve saygısızlığı öğretmiş oluyoruz. C) Çocuğumuza güven kazandırmak için bazı fedakârlıklarda bulunmamız gerekiyor; bunun için bazı tutum ve davranışlarımızdan vazgeçmeliyiz. D) Çocuğumuzun bizi seven birisi olmasını istiyoruz; gel gör ki meşgul olduğumuzda, bizden sevgi göstermemizi istediğinde onu önemsemiyoruz. E) Çocuğumuzun bizimle ilgilenen bir birey olmasını istiyoruz; ama biz onunla ilgilenmiyoruz. 17. Aşağıdaki cümlelerden hangisi anlamca diğerlerinden farklıdır? A) Çocuklara yapacağınız uyarı ne kadar az olursa, çocuğun üzerindeki etkisi o kadar çok olur. B) Anne babaların, çocuklarını istedikleri davranışlara yönlendirmek için devamlı uyarı yolunu kullanmamalarıyla çocukların sağlıklı bir gelişim yaşadıkları gözlenmiştir. C) Sürekli hatırlatma yapıldığında, çocukların kendi davranışları için sorumluluk almaları engellenmiş olur. D) Anne baba, ne yapmaları gerektiği konusunda çocuklarını devamlı uyarırsa onların bağımsız olmalarını önlemiş olurlar. E) Çocukların, yapmaları gerekenlerle ilgili olarak düzenli aralıklarla hatırlatmaya ihtiyaçları olduğu unutulmamalıdır. 18. Geldiğin zaman boşluk dolduran değil, gittiğin zaman yeri doldurulamayan ol. Çünkü — Bu cümlenin aşağıdakilerden hangisiyle devam ettirilmesi uygun olur? A) başkasının yaptıklarını tamamlayanlardan çok, yeni bir çığır açanlar önemli kimselerdir. B) hiç kimse, gidenin ardından ağlamayı tercih etmez. C) bir kimsenin yerini doldurmak, başka bir kimseye yer açmaktan daha kolay değildir. D) zaman, insanları eninde sonunda hak ettikleri yere ulaştıracaktır. E) insanlar, kendilerine yararı dokunanları hiçbir zaman unutmazlar. |
Cümle Yorumu - Test 3
YGS - LYS TÜRKÇE SORU BANKASI