1. I. Şiir, sınırlılık içinde sınırsızın anlatılmasıdır. II. Şiir, aklın ölçüleri dışında ölçüsüz duyguların yansımasıdır. III. Şiir, aklın ve duygunun güzelliğe dönüşmesidir. IV. Sayılı kelimeyle sonsuz derinliklere gidiştir şiir. V. Şiir, dilin içinde başka, özel bir dil kurmaktır. Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangileri anlamca birbirine en yakındır? A) I. ve II. B) I. ve IV. C) II. ve III. D) III. ve V. E) IV. ve V. 2. (I) "Özgüven" insana verilen potansiyellerin keşfedilmesi, ortaya çıkarılması, tanınması ve insanın ona uygun bir şekilde yaşamasının yollarının aranmasından başka bir şey olarak görülmemelidir. (II) İnsan bu programa uygun bir hayat sürerse yaradılışının gereğini yerine getirmiş olur. (III) Kendisi de kainatın parçası olduğundan kainat kitabını okumuş olur. (IV) Kendisini de bilmiş olur. (V) Kendini bilmek ise hem yaratılışını, donanımlarını, üzerindeki lütufları görmek hem de haddini bilmektir. (VI) Kişi kendini bilirse yola ümitli bir şekilde çıkar, girişimci olur. Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisi bir "tanım" cümlesidir? A) II. B)lll. C)IV. D)V. E) VI. 3. (I) Çehov'un ilk hikâyelerindeki coşku ve sevinç, genç yaşta yakalandığı öldürücü hastalığın da etkisiyle yerini, üstü kapalı da olsa, kötümserliğe bırakır. (II) Ancak hikâyelerindeki hüzün (üzüntü) ilk bakışta belli etmez kendisini. (III) Tersine, pek çok hikâyesine neşeli bir girişle başlar. (IV) Bütün bu neşeli anlatımın arkasındaysa insan ilişkilerine ve geleceğe ilişkin karamsar bir bakış vardır. (V) Yergili (iğneleyici) anlatımı, hikâyelerinin arkasındaki umutsuzluğu pekiştirir. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde "hem iyimser hem de kötümser" ifadelere yer verilmiştir? A) I. ve II. B) I. ve III. C) I. ve IV. D) II. ve III. E) IV. ve V. 4. Aşağıdaki dizelerin hangisinde bir "sezgi" söz konusudur? A) Ağrı Dağı'nın dumanlı başı Yüreğine kılavuz olsun B) Bir olsa da kalplerimizin sesi Bir gün yollarımız ayrılacak hissediyorum C) Hep sana koştum akşamları Zannetme ki sevda çektiğimden D) Ölüm kıyılarından bir haber getiren Bir ak güvercindeydi en son umudum E) Dışarıda yağmur yağıyor durmadan Görmüyor pencereler sonsuzluğu 5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "gerçekleşmemiş bir beklenti" söz konusudur? A) Aynı yanlışa bir daha düşmez sanmıştım. B) Yarışmaya geçen yıl ben de katılmıştım. C) Kitabı kütüphanede yine unutmuştum. D) Arkadaşımı bir daha bu olaydan sonra aramamıştım. E) Her zaman olduğu gibi yine yanılmıştım. 6. (I) Şair, kendini ifade etmek istediğinde şiire başvurur. (II) Onun, şiir hakkında söyleyeceği söz, yazdığı şiirde belli olur. (III) Şair, bir bakıma, söyleyeceğini, şiirin imkânlarını kullanarak söyleyen kişidir. (IV) Aksi takdirde, şiiri yazma gerekçesi önemli oranda ortadan kalkar. (V) Şairin gerçekleştirmek istediğini anlamak ise, okurun çabasına ve algı gücüne kalır. Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine en yakındır? A) I. ve III. B)l. ve V. C) II. ve IV. D) III. ve IV. E) III. ve V. 7. (I) Vadinin derinliklerinde, ırmak boyu güneşli caddede amansız bir öğlen sıcaklığı, ortalığı yakıp kavuruyordu. (II) Irmağın keskin bir ışıkla aydınlanmış evlere bakan kıyısında tek tük ak-çaağaçlar yaz sonu sararmışlığı içindeydiler. (III) Ben de uzun yıllardan beri sürdürdüğüm bir alışkanlığım olan kıyıdan gidiyor, karanlıklara bakıyorum. (IV) Cam rengi ırmakta, uzun, çalkantılı hareketlerle gür sakallı deniz sazları kıpırdıyor. (V) Çok iyi bildiğim karanlık oyuklarda tek tük balıklar uyuşuk, hareketsiz duruyordu. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisinde "gözlem"e yer verilmemiştir? A) l. B) II. C) III. D) IV. E)V. 8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "eşitlik" anlamı söz konusu değildir? A) Şirketin bu yılki kârını ortaklar paylaştı. B) Takımlar, ikinci maçta da yenişemedi. C) Her öğrenciye beşer kitap verilmişti o gün. D) Onlar, muhasebeden aynı miktarda para çekmiş. E) Ekmeği ikiye bölüp yarısını kardeşine verdi, yarısını kendisi aldı. 9. (I) Edebiyat, insan yaşamına giren her şeyi konu edinebilir. (II) Ancak konuyu ele alış şekli kendine özgü ve kurmacadır. (III) Edebiyat ürünleri, büyük bir ölçüde anlatıcının duygu, düşünce ve yorumlarını yansıtır. (IV) Nesnelerin yapısını araştırmak, bilimsel tahliller ortaya koymak edebiyatın sorunu değildir. (V) Çünkü edebiyat, önemli bir oranda öznel bir ifade gücüne sahiptir. Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine en yakındır? A) I. ve II. B) I. ve IV. C) II. ve III. D) III. ve V. E) IV. ve V 10. I. Ne kadar doğru ve derin olursa olsun bir fikir er geç eskir. II. Ancak doğru ve tutarlı düşünceler zamanın yıpratıcılığına direnebilir. III. En parlak düşünceler bile bir gün önemini yitirir. IV. Güzel fikirler içeren yapıtlar ancak anlatımı da güzel olursa unutulmaz. Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine en yakındır? A) I. ve II. B) I. ve III. C) II. ve III. D) II. ve IV. E) III. ve IV. 11. (I) Hayli zamandır ürettiğim projelerim vardı. (II) Ama Baksı Müzesi'nin kurulması ve hayata geçirilmesiyle çok uğraştığım için bunlara ayırmam gereken zamanı ayıramadım. (III) Artık müze kurulduğu için bu ertelenmişliklerimi bir araya getirmek istedim. (IV) Kurduğum bu Baksı Müzesi benim için çok önemli, biraz da onun açılışı şerefine böyle görkemli bir sergi açtım. (V) Bu sergi düz, tanıdık, tek boyutlu bir sergi olmamalı, bütün ertelenmişliklerin itiraf edildiği bir "şölen sergi" olmalıydı. Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangisinde bir "özeleştiri" vardır? A) I. B) II. C)lll. D) IV. E) V. 12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir "Önyargı" söz konusudur? A) Geçen hafta piyasaya çıkan bir kitabın layık olduğu ilgiyi görmeyeceğini şimdiden söyleyebilirim. B) Eski Yunan filozoflarından Sokrates'in fikirleri günümüze ışık tutacak niteliktedir. C) Bu önemli gecede, sanat dünyasından yönetmenler, iş dünyasından ise yöneticiler vardı. D) Caddenin sonundaki parlak lambalarla aydınlanmış evini hiç beğenmemiştim. E) Son romanında insanı insan yapan değerleri en ince ayrıntısına kadar işlemişti. 13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yargının gerçekleşmesi bir koşula bağlı değildir? A) Her nedense sinema izlerken yazardan çok oyuncu gelir aklımıza. B) Hayalden tamamen arınınca bir sanat eseri okuyucuyu etkileyebilir. C) Söylediklerinin hepsini yaparım; yeter ki beni babama şikâyet etme. D) Karşılaştığın engelleri aştıkça başarıya ulaşman mümkün olur. E) Öğretmenin verdiği ödevleri zamanında yap ki sınavı kazanasın. 14. (I) Şimdi karşımda şelalelerde alabildiğince hırçınlaşan, göletlerde ve havuzlarda kuzu gibi olan Ege'ye bakıp düşünüyorum. (II) Bu kent yarınlara yürürken büyük kentlere göre yeşilliklerle dolu. (III) Bu kentin insanları geleceğe eser bırakmanın mutluluğu içinde. (IV) Ben bu yüzden bu kenti sevdim, seviyorum. (V) Geleceğe açılan beklentilerini, düşlerini, yeni baştan ve yılmadan yaratmaya dönük uğraşılar içinde insanlarını da. Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangisinde aynı varlığa ait karşıt özellikler bir arada verilmiştir? A) I. B) II. C)lll. D) IV. E)V. 15. I. Hedeflerimize ulaşmak için mümkün olan en kısa sürede harekete geçmeliyiz. II. İster genç olalım, ister yaşlı uğruna savaşacağımız bir hedefimiz mutlaka bulunur. III. Hangi yaşta olursak olalım peşinden koşacağımız bir gayemiz hep vardır. IV. Amaçlarımıza ulaşmamız için yapmamız gereken tek iş sıkıntıları göze almaktır. Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine en yakındır? A) I. ve II. B) I. ve IV. C) II. ve III. D) II. ve IV. E) III. ve IV. 16. (I) Attila İlhan'ın çeşitli dergilerde şiirleri, deneme ve eleştirileri yayımlandı. (II) Türk edebiyatının önemli isimleri arasına girdi. (III) Mavi ya da Maviciler adıyla tanınan şiir akımını başlattı. (IV) Şiire yeni bir ses düzeni, taşkın, coşkulu bir anlatım ve kendisine özgü bir duyarlılık getirdi. (V) "Sisler Bulvarı, Yağmur Kaçağı, Ben Sana Mecburum" şiir kitaplarındaki şiirleriyle genç şair kuşağını etkiledi. Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangisinde yazarın biçeminden söz edilmiştir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E)V. 17. (I) İnsanoğlu değişik yeteneklerle donatılmıştır. (II) İnsan her şey olabilme potansiyeline sahiptir; ama her insanın meziyetleri normal olarak farklıdır. (III) İnsanlarda farklı farklı cevherler olabilir. (IV) Kimileri müzik, resim, kimileri spor, kimileri fizik, kimileri sanat, kimileri matematik, kimileri de öğretmenlik alanlarında daha yeteneklidir. (V) Bizce özgüven, kişinin kabiliyetlerinin farkında olması ve bunları en iyi şekilde kullanabilmesi demektir. Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangisinde "olasılık" anlamı vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 18. (I) Türk şiirinde, son otuz yıldır, özgün imge sistemleri getiren şairler pek çıkmamıştır. (II) Bence şairin önemi buradan kaynaklanıyor; şair, aynı zamanda çağdaş bir fikir birleşimiyle özgün bir imge bileşimini iç içe gerçekleştirecek! (III) Zor elbette, sadece estetik yetenek ve bilgi yetmez; felsefe, toplumbilim, hatta iktisat düzeyinde sağlam ve geçerli bilgi sahibi olmak gerekir. (IV) Oysa şairlerimizin çoğu, usta belledikleri kılavuz şairlerin imge sistemlerini ödünç alıyorlar, ömürleri boyunca da kullanıyorlar. Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangilerinde "yakınma" anlamı vardır? A) I. ve IV. B) I. ve III. C) I. ve IV. D) II. ve III. E) III. ve IV. 19. (I) Elitis, şiirin dünyayı değiştirip değiştiremeyeceğine kafayı takmıştır ve dünyanın değişmeyeceğinde karar kılmıştır. (II) Bana sorarsanız şair dünyayı değiştirebilir. (III) Şair bazı duyguların ön plana çıkmasını sağlar toplumda, diri kalmalarını sağlar. (IV) Şair, bir dünya görüşünün en uç elemanı, yön belirleyicisi olarak neyi ifade etmeye çalıştığına dair kendisini hesaba çekmek durumundadır. (V) Yoksa, şiiri güzel ifade tarzı olarak algılayıp, neyi ifade etmeye çalıştığını göz ardı ederse, kendi bayağı yanını başkalarına da bulaştırabilir. Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangisinde bir zorunluluktan söz edilmiştir? A) I. B)ll. C) III. D) IV. E) V. 20. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "varsayım" söz konusu değildir? A) Diyelim ki il sayımız 100'e çıktı, ne olacak? B) Tut ki İstanbul’dan iki il çıkardık, çözüm değil ki. C) Bir an için senin sınavı kazanacağını farz edelim. D) Oysaki o benim söylediklerimi dinliyormuş. E) Sözgelimi, şu sınıfın Karadeniz olduğunu düşünelim. 21. Bir dil gücünü, kendine yabancı olan sözcükleri atmakla değil, onları yutup hazmetmekle gösterir. Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca en yakındır? A) Yabancı dillerden sözcük almaktan geri durmayan dillerin öz benliklerini koruması beklenemez. B) Güçlü diller, başka dillere sözcük vermekle değil, o dillerden sözcük almakla varlıklarını devam ettirir. C) Sağlam bir yapıya sahip olan diller, başka dillerden gelmiş olan sözcükleri kendi içinde eritip kullanan dillerdir. D) Her dil, yabancı sözcükleri bünyesinde kaynaştırıp özümseyerek evrensel bir özelliğe sahip olur. E) Dillerin birbirinden etkilenip sözcük alışverişinde bulunması, o dillerin güçlerini etkilemez. 22. Şairliğin yetenek, zaman, çalışma azim gibi şartları vardır. (I) Aslında bunlar, bir şairin vücuda gelmesi için gerekli şartlardır. (II) Bu şartların bir şiir haline dönüşmesi, yerinde ve doğru kullanılmalarına bağlıdır. (III) Çünkü, birçok şair, doğru bir yer bulamadığı ya da "yerini" doğru kullanmadığı için, bu şartlara sahip olmasına rağmen kaybolup gider. (IV) Ayrıca işin bir de başka tarafı var. (V) Bazı şiirler, doğru şairler eline düşmedikleri için, kısa ve kötü bir hayat sürdürdükten sonra ölüme boyun eğerler. Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisi kendisinden önceki cümlenin bir gerekçesidir? A) I. B)ll. C) III. D) IV. E)V. 23. (I) Erhan'ın düğünü için Eyüp'ten kalktık, Bahçeşehir'e gittik. (II) Düğünden eve ancak az önce dönebildik. (III) İstanbul'un ağustos sıcağında trafikte çektiğimiz çile da yanımıza kâr kaldı. (IV) İyi de kardeşim, Eyüp'te düğün salonu mu yok? (V) Şuraya yazıyorum, bizim çocukların düğününü ulaşımı en kolay nereyse orada yapacağım. (VI) Yeter ki millet bizim çektiğimizi çekmesin! Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisinde bir "sitem'den söz edilmektedir? A) I. B) II. C)lll. D) IV. E) V. 24. Kelimeler, asırların ve asırlarca o kelimeleri konuşan, onlarla duyan, düşünenlerin; onlarla seven ve sevilenlerin güzelleştirdiği canlı varlıklardır. Aşağıdakilerden hangisi bu cümleyle anlamca en yakındır? A) Toplumun yaşamına ait özellikler taşıyan kelimeler, çağdan çağa farklı bir yapıya bürünür. B) Yaşayan bir güzelliği olan ve oluşturduğu dönemlerden izler taşıyan kelimeler, varlığını onları konuşanlara da borçludur. C) Bir kelimenin en güzel biçimine kavuşabilmesi için asırlarca insanların dillerinde yer etmesi gerekir. D) Sevgilerini güzel kelimeler kullanarak ifade edenler sayesinde diller varlıklarını devam ettirir. E) Asırlar boyu sevgiyle anlaşmayı sağlayan kelimeler her çağda bu özelliğini sürdürecektir. |
Cümle Yorumu - Test 6
CÜMLE YORUMU - Test 6