1. (I) Yaşlılar bakışlarını geçmişe, gençler ise geleceğe dikmektedir. (II) Edinilen tecrübelerin eleştirisini yapmak yaşlılara mahsustur, gençlerin böyle bir derdi yoktur. (III) Onların eleştiri yapacak kadar bir birikimi de yoktur zaten. (IV) Yaşlılar geçmişin hesaplaşmasını yaparken gençler hep geleceğe bakmaktadır. (V) Geleceğe bakan, geçmişin olumsuzluklarından etkilenmez. (VI) Bu yüzden gençlerimiz iş girişiminde daha deli dolu bir görünüm sergiliyor. Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangisinin çıkarılması anlamda daralma ya da bozulmaya neden olmaz? A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI. 2. Sanat, yavaş yavaş kuvvetten düşünce, kaplıcalara götürülen bir hasta gibi tabiata çıkarılır. Ne yazık ki, tabiat artık ona bir şey yapamaz. Sanatın köye çekilip dinlenmesini ve eğer bitkinlikten sararıp soluyorsa, kırlara gidip yeni bir canlılık aramasını bazen iyi bulurum. Ama hocalarımız olan Yunanlılar, Afrodite'in doğal bir kaynaktan doğmadığını pekâlâ biliyorlardı. Güzellik —; o her zaman yapay bir yolla elde edilir. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdaki cümlelerden hangisi getirilmelidir? A) her zaman başkalarına şans getirmez. B) bazen de insanlara huzur getirir. C) hiçbir zaman tabii (doğal) değildir. D) hiçbir yerde eşine rastlanmayacak olandır. E) her zaman doğal bir güzellik olmuştur. 3. ........ Bütün dünyada yaygın olan bu davranış, edebiyat yoluyla bize de sıçradı ve Batı dünyasının bu yoldaki sanatçılarını imrendirecek bir şiddetle kendini gösterdi. Hem günü gününe yaşayıp eser vermek hem de kısa yoldan üne kavuşmak için araçlar da bulundu: Yenilik adına ne mümkünse yapmak, okuyucuyu sürekli şaşkınlıklar içinde bırakmak; fırsat buldukça yermek, gerekirse bunun için fırsat yaratmak Yerleşmiş sanatçıları kötülemek, bu uğurda elden geleni esirgememek; yazdığı her şeyi yayımlamak, elde ne varsa ortaya koymak. Bu paragrafın başına gelebilecek olan en uygun cümle aşağıdakilerden hangisidir? A)Günü gününe yaşayıp eser vermek, yeni yetişen sanatçılarda kısa yoldan üne ulaşma duygusunu uyandırmıştır. B) İnsanların tecrübelerinden yararlanmak, herkes tarafından kabul gören bir davranış değildir. C)Sanatçı ve düşünürlerimiz, toplum sorumluluğunu üstlenme gibi ağır bir görevle karşı karşıyadır. D)Fırsatları değerlendirmek, her zaman için kabul gören bir hareket olamaz. E)Planlı ve programlı olmak, çevre tarafından takdir edilmeyi kaçınılmaz kılar. 4. Wagner'e göre tiyatroda bir gün gerçekleşecek olan "sanatların bileşimi" dedikleri şeyden daima dehşet duydum. Bu, tiyatrodan da Wagner'den de beni iğrendirdi. Olması gereken, tiyatronun kendini olduğu gibi göstermesidir. Katlanabildiğim tek tiyatro — Bu paragrafın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdaki cümlelerden hangisinin getirilmesi uygun olur? A) kendine göre bir seyirci kitlesi oluşturabilendir. B) olayları abartıya kaçırmadan, gerçekçi bir biçimde yansıtandır. C) tüm güldürü öğelerini içinde barındırabilendir D) kendisi gibi olan ve tiyatro olmaktan başka bir şey istemeyen tiyatrodur. E) insanlara sanatı sevdiren ve bu yönde insanları bir şeyler yaptırmaya ikna edebilendir. 5. — Ne sevdiğimize doyacağız, ne yapacaklarımızı bitireceğiz, ne düşündüklerimizin hepsine bir çehre verebileceğiz. Kendimize ne kadar iyi bakarsak bakalım, gençliğimiz soluyor, gücümüz tükeniyor. Son nefesimiz gelince bakıyoruz ki ömrümüz ne kadar da kısa! Yukarıdaki paragrafın başına aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) Ne kadar uzun ömürlü olursak olalım, sonunda öleceğiz. B) Her insanın içinde ölümsüz olma isteği vardır. C) İnsan ölümle yaşam arasında bir varlıktır. D) Mutlu olmak için insanlar hayat mücadelesi verir. E) Yaşamın standartlarını belirleyen ölçü yoktur. 6. I. Bu yazar Selahattin Enis'ti. II. 1924'te yayımlanan "Saniyeler" ve iki yıl sonra çıkan "Cehennem Yolcuları" Selahattin Enis'in, dikkatle üzerinde durulacak bir sanatçı olduğunu gösterir. III. Bu dönemde natüralist bir yazar vardı yalnızca. IV. Cumhuriyet romanı, derece derece natüralizme doğru gelişmiştir. Yukarıdaki cümlelerle bir paragraf oluşturulmak istense yargıların sıralaması nasıl olmalıdır? A) IV-III-II-I B) I-III-II-IV C) I-II-III-IV D) IV-III-I-II E) III-II-IV-I 7. Açık hava gezintileri, oyunlar nasıl kaslarımızı geliştirirse, bir şairin, bir yazarın güzel bir eserini okumak da duygularımızı yüceltir, kafamızı geliştirir. Onun için dış dünyada gördüklerimize anlam verebilmeyi sadece gözleme ve düşünmeye borçlu değiliz. İnsanoğlu kısa ömrü içinde gözlemle ve düşünmeyle ne kadar bilgi edinebilir ki? Halbuki — Düşüncenin akışına göre bu paragrafın sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) okuma yoluyla yüzyılların duygu ve düşüncelerini birkaç saat içinde öğrenebilir. B) açık hava gezintileri insan vücudunu dirençli hâle getirir. C) öğrenmede gözlem ve düşünme tek başına yeterlidir. D) her insanın kendine göre bir okuma anlayışı ve sevgisi vardır. E) kaliteli kitaplar, insanların düşünme faaliyetlerini artırır. 8. Hemen her dönemde anne — babalar çocuğunun saldırganlığından şikâyet eder. (I) Fakat genellikle ebeveynler, çocuklardaki saldırganlığı pekiştiren unsurların kendi tepkileri olduğunu fark edemezler. (II) Hatta bu saldırganlığı durduramadıkları gibi artırdıkları da görülür. (III) Hemen her çocuğun hareketlendiği ve hareketlenirken sert tepkilerde bulunduğu dönemler vardır. (IV) Özellikle, henüz konuşma becerisi gelişmeyen bebeklerde bu tepkileri görmek daha mümkündür. (V) Böyle bir durumda çocuğa veya bebeğe saldırgan etiketi yapıştırmak hatadır. Yukarıdaki paragraf ikiye bölünmek istense, ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) l. B) ll. C) III. D) IV. E) V. 9. Sezai Karakoç'ta ancak ermişlere özgü bir alçakgönüllülük vardı. Burnu Kafdağı'nda gezenlere özgü kibirden onda eser yoktu, ermişlere özgü tavrıyla, hareketleriyle onlardan ayrılıyordu. — Sanki içinden kendi "ben"ini boşaltmış, orada dünyaya, o dünyanın iyi ve güzel şeylerine koskocaman bir yer açmıştı. O, kimseye tepeden bakmayan, kimseyi küçümsemeyen kişiliğiyle iyiye, güzele vurgundu adeta. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilirse parçanın anlam bütünlüğü sağlanır? A) Tavırlarıyla "ben" modern bir ermişim diye haykırıyordu. B) Kavga kelimesi "ben"im semtime uğramaz der gibidir. C) Cümlelerinde "ben" sözcüğünü "biz" olarak algıladığını görürüz. D) İnsanların "Ben yaptım." demelerine pek sinirlenmezdi. E) Söze "ben" diye başladığına hiç tanık olmadım. 10. Safahat, Akif in şiirlerini topladığı kitabın adıdır, yedi bölümdür. (I) Akif in "Çanakkale Şehitlerine" adlı şiiri Safahat'ın altıncı bölümü olan "Asım"da yer alır. (II) Bu bölümde Mehmet Akif, ülkeyi kurtaracak ümit neslinin nasıl yetişeceğini, neler yapması gerektiğini anlatır. (III) "Asım" karşılıklı konuşmalardan ve manzum hikâyelerden meydana gelir. (IV) Türkçeyi iyi kullanan şairlerimizden biri olan Akif, şiirimize yepyeni bir ruh getirmiştir. (V) Şiirlerini aruz ölçüsüyle yazmış, aruzu ustaca kullanmıştır. Bu parça iki paragrafa bölünmek istense, ikinci paragrafın kaçıncı cümleyle başlaması uygun olur? A) l. B) II. C) III. D) IV. E) V. 11. (I) Yahya Kemal, Üsküp'te doğar, ortaöğrenimini Selanik'te görür. (II) Paris'te Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde okur, orada siyasal bilimlerden çok, edebiyatla uğraşır. (III) Yazdığı şiirlerde ahenk ve musikiye önem verir. (IV) Tarihçi Albert Sorel'in etkisiyle Türk tarihine yönelir. (V) Kuvvetli bir kültür ve milli şuurla yurda döner, İstanbul Üniversitesi'nde Türk Edebiyatı ve Medeniyet Tarihi dersi okutur. Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I. B) II. C) lll. D) IV. E) V. 12. Kişilerin toplumda belli yerleri vardır. Saygıdeğer bir insanı gücendirmek haksızlıktır. Bize iyiliği dokunmuş, büyüklüğüyle kendini ispat etmiş, herkesin saygı ve takdirini kazanmış kişiler, saygıya layıktır. Onlara saldırmaya, eziyet etmeye, haksızlık yapmaya kalkışmak yanlış olur. Atalarımız bu konuda:"—" demiştir. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) iyiliğe iyilik olsaydı koca öküze bıçak olmazdı. B) El öpmekle dudak aşınmaz. C) Öz ağlayınca göz ağlamaz. D) Önce düşün, sonra söyle. E) Öpülecek el ısırılmaz. 13. (I) Selda babaannesiyle sohbet ediyordu (II) Babaannesi aslında babasının babaanne-siydi ve seksen dört yaşında olmasına rağmen hâlâ dinçti. (III) Ak örtüsü altındaki beyaz, uzun saçlarını örer, arkasında topuz haline getirirdi. (IV) Elleri ve yüzü ihtiyarlığın doğal kırışıklıklarını barındırıyordu. (V) Omurgasında bir sorun olduğu için kambur yürürdü. (VI) Ama dürüstlüğünü, saflığını ve merhametini yıllar boyunca korumayı bilmişti. Düşüncenin akışına göre, "Yüzü de içi gibi apak, gözleri ışıl ışıldı." cümlesinin yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangisinden sonra getirilmesi en uygun olur? A) II. B) III. C)IV. D)V. E) VI. 14. (I) Enis Batur, 18 Haziran 1952'de Eskişehir'de doğdu. (II) İlk ve orta öğrenimini İstanbul ve Ankara'da tamamladı. (III) Yazı hayatına sinema eleştirileriyle başladı. (IV) İlk edebiyat ürünü Yeni Dergi'de yayımlandı. (V) Sonraları daha çok Türk Dili, Oluşum, Soyut, Somut vb. dergilerde ismine rastlandı. (VI) Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde başladığı yüksek öğrenimini Paris'te bitirdi. Bu parçanın anlam akışındaki bozukluğu gidermek için aşağıdaki değişikliklerden hangisi yapılmalıdır? A) I. cümleyle II. yer değiştirmeli B) III. cümle IV. den sonra gelmeli C) IV. cümle ile I. yer değiştirmeli D) IV. cümle ile V. yer değiştirmeli E) VI. cümle II. den sonra gelmeli 15. (I) Hiçbir kuşak, ardından gelen kuşakların gelişiminden pek hoşnut kalmamış, o kuşakla ilgili olumlu duygu ve düşüncelere sahip olmamıştır. (II) Bunun bir nedeni yetişkinlerin "ergenliğin doğasını" kavramakta yetersiz kalmaları ve kendi gençlik dönemlerini unutmalarıdır. (III) Bir başka nedeni ise yetişkinlerin bugünün gençliğini hâlâ eski ölçülere göre değerlendirme yanlışını yapmalarıdır. (IV) "Gençleri Anlamak" adlı kitap, gençliğimizin gelişim ve kültür özelliklerini dikkate alarak onları tanıtmayı amaçlamakta. (V) Kitap, ayrıca yurdumuzda yapılan araştırmalar ışığında "genci kendi kültürümüz içinde" irdelemekte. (VI) Bir de gençlik döneminde yoğun şekilde yaşanan sorunları ele alıp bunlara çözüm önerileri getirmektedir. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense, ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? A) II. B) lll. C) IV. D) V. E) VI. 16. "Klasik şiirlerimizde kendisinden sonra gelen şairlere en yoğun biçimde tesir eden sanatkâr kimdir?" dense, biz hiç şüphesiz Nâbi'nin adını veririz. Gerçi ondan önce Fuzulî, Bakî, Nefî gibi üstatlar yaşamıştır; ama o, ........ Düşüncenin akışına göre bu parçanın son cümlesi aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanamaz? A) onların arasında dahi derecesinde bir sistem kurucusu olarak öne çıkar. B) diğerlerinin hepsinden daha kalıcı eserler vermiştir. C) eski şiirin klasik çerçevesini kırarak sonrakilere örnek olmuştur. D) onların gittiği yoldan gitmeyi tercih etmiştir. E) sanatını toplum yararına sunduğu için sonrakiler tarafından taklit edilmiştir. 17. (I) Gece yarısından ertesi sabaha kadarki çalışmasını da aralıklarla sürdürdü. (II) Sabah sekizde uykusunu almanın dinlenmişliğiyle kalktı. (III) Duşunu alıp kahvaltının başına oturdu.(IV) Saat dokuzda çalışma odasına geçti ve aralıklarla 20-22 saat sürecek çalışmasına başladı. (V) Öğlende bir saat kadar ara verdi, biraz bahçede dolaştı. (VI) Akşam yemeğini çocuklarıyla birlikte yedi. (VII) Yemekten sonra gece yarısına kadar aralıksız çalıştı. Bu parçanın anlam akışındaki bozukluğu, gidermek için aşağıdaki değişikliklerden hangisi yapılmalıdır? A) I. cümleyle II. cümle yer değiştirmeli B) II. cümle III. den sonra gelmeli C) IV. cümle parçadan çıkarılmalı D) IV.cümle ile V. yer değiştirmeli E) I. cümle VII. den sonra gelmeli |
Paragrafta Yapı - Test 2
PARAGRAFTA YAPI - Test 2