HALK EDEBİYATI GENEL ÖZELLİKLERİ
3. Halk Edebiyatının Yazılı Kaynakları
TÜRK HALK EDEBİYATIÖzellikle 16. yüzyıldan sonra, kimi halk şairlerinin gerek ilişkide oldukları medrese kültürü ve çevresinin etkisi, gerekse divan şairlerine özenmelerinden kaynaklanan hece dışında ve ağdalı bir dille söyleme özellikleri görülmüştür. Fakat bu, halk edebiyatı ürünlerinin özellikleri sıralanırken temiz bir Türkçeyle söylenmiş olduklarının belirtilmesine engel değildir.
Halk edebiyatı ürünlerinin dil ve biçim dışında bir diğer özelliği ise büyük bir bölümünün bireysel değil imece usulüyle yaratılmalarıdır. Bu imece usulüyle yaratım, kimi adlara ait gösterilen şiirlerde de böyledir. Bir şiirin, bir masalın, bir türkünün, bir fıkranın birden çok söyleniş şeklinin olması da bu ortak yaratma niteliğinden ileri gelmektedir. Bugün Karacaoğlan, Pir Sultan, Yunus Emre gibi adı belli halk ozanlarımıza ait şiirlerin bile birden çok söyleniş şekilleri vardır. Bu ozanlarımız etrafında bir Karacaoğlan şiirinden çok Karacaoğlan şiir geleneği ya da Pir Sultan şiir geleneği vurgulamasının yapılması da bu gerçeklikten ileri gelmektedir. Yani, halk benimsediği, kendi duygu ve düşüncesiyle bütünleştirdiği ürünlere yenilerini eklerken, ona gönlünde yer etmiş bu adlardan birini yakıştırmaktan kaçınmamıştır.
Halk Edebiyatının özelliklerini maddeler halinde şöyle özetleyebiliriz:
Özellikle 18. yüzyıldan itibaren halk şairleri, divan şairlerinden etkilenerek aruzun belirli kalıplarıyla şiirler yazmayı denemişlerdir. Hatta divan şiirinin mazmunlarını da kullanmışlardır. Bu durumun ortaya çıkmasında halk şairlerinin, aydınlar ve divan şairlerince hor görülmelerinin, değersiz ve güçsüz sayılmalarının etkisi de vardır.
|