Fecr-i Ati Edebiyatı'nın Genel Özellikleri
Servet-i Fünun’dan sonra yetişen genç kuşak edebiyatçılar, 1909’da bir araya gelerek Fecr-i Ati topluluğunu oluşturdular. Topluluk üyesi olan Ahmet Haşim, Ahmet Samim, Tahsin Nahit, Celâl Sahir, Hamdullah Suphi, Refik Halit, Şehabettin Süleyman, Yakup Kadri ile öteki şair ve yazarlar bir beyanname hazırlayarak, kendilerini kamuoyuna tanıttılar.
Fecr-i Ati topluluğunun 24 Şubat 1910’da, Servet-i Fünun dergisinde yayımladıkları beyanname, Türkiye’de bir ebedî toplulukça yayımlanmış ilk bildiridir.
Bu bildiride Fecr-i Ati topluluğunun amaçları dil ve edebiyatın gelişmesine çalışmak, konferanslar düzenlemek, kamuoyunu aydınlatmak, Batının önemli eserlerini çevirtmek, Batı’daki benzer oluşumlarla ilişki kurmaktır. Fakat topluluğun ömrü kısa sürer. Fecr-i Ati, 1912’de dağılır.
24 Şubat 1909′da bir bildiriyle sanat anlayışlarını ve ilkelerini açıklayan bu topluluk Ahmet Haşim, Celal Şahir, Emin Bülent, Emin Sami, Ahmet Samim, Hamdullah Suphi, Refik Halit Karay, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, İzzet Melih Devrim, İbrahim Alaattin Gövsa gibi ünlü edebiyatçılardan oluştu.
Bu sanatçıların amaçları şunlardır: 1. Sanat kişisel ve değerli bir uğraştır, onurdur.
2. Kamuoyunu aydınlatmak bir görevdir, borçtur.
3. Batının önemli eserlerinin çevrilmesi ve kazanılmasını sağlamak.
4. Herkese açık toplantılarla sanat-halk iletişimini güçlendirmek.
5. Dilin, yazınsal ve toplumsal bilimlerin ilerlemesini sağlamak.
Ancak Fecr-i Ati’nin dinamik ve güçlü bir sanat akımı değil bir arkadaş topluluğu biçiminde olması bu amaçların gerçekleşmesini engeldi. Sonuçta dağıldılar ve Milli Edebiyat akımına katıldılar. Genç Kalem adlı grup bu topluluktan doğdu.
Fecri Ati Edebiyatının Genel Özellikleri:
Bu dönemin yazar ve ozanları topluluk içindeyken önemli bir varlık gösterememiş, topluluğun dağılmasından sonra kimi kendi bağımsız çizgisinde yürüyüp kimi de Milli edebiyatın içinde yer alarak üne kavuşmuştur.
Duyuşta, düşüncede, üslup ve sanat anlayışında Servet-i Fünun sanatçılarına özenmişlerdir. Bu nedenle onların silik bir kopyası olarak kalmışlardır.
“Sanat sanat içindir.” ilkesine bağlı kalarak sembolizmden etkilenmişlerdir.
Ahmet Haşim dışında sanat değeri taşıyan şiirler yazamamışlardır. Ayrıca, Ahmet Haşim 20. Yüzyılın bağımsız bir şairi olarak değerlendirilir.
Örnek olarak Fransız edebiyatını aldılar.
Eserlerinde aşk ve tabiat konusunu işler.
Duygulu ve romantik bir aşkı dile getirdiler.
Gerçekten uzak tabiat tasvirleri yaptılar.
Fransız sembolistlerinden etkilendiler.
Şiirlerinde aruz veznini kullandılar.
Serbest müstezadı geliştirerek kullanmaya devam ettiler.
Ağır bir dil kullandılar dilleri vardır. Dil Arapça, Farsça kelime ve tamlamalarla yüklüdür.
Herhangi bir yenilik getirememişlerdir. Serveti Fünun edebiyatının devamından öteye gidememişlerdir.
Commentaires