Tanzimat Tiyatrosu
Türk tiyatrosu, Tanzimat’a dek Karagöz ve Ortaoyunundan oluşmuş bir halk tiyatrosu biçimindedir. Tanzimat’la birlikte Avrupaî biçimler tanınmaya başlamıştır. 1840’tan başlayarak, önce İtalya, Fransız tiyatroları kurulmuş; sonra Hacı Nazım, Hasköy, Şark, Ortaköy gibi yerli tiyatrolar açılmıştır. İlk Türk tiyatrosu 1867’de kurulan Osmanlı Tiyatrosu’dur. Sahibi Güllü Agop’tur. Bu tiyatroda Namık Kemal, Âli Bey, Ahmet Mithat, Ebuzziya Tevfik, Şemsettin Sami gibi yazarların oyunları sahneye konmuştur. İlk Türk operaleri Arif’in Hilesi, Leblebici Horhor, Köse Yahya burada oynanmıştır. İlk Türk oyununu Abdülhak Hamit’in babası Hayrullah Efendi yazmıştır. Hikâye-i İbrahim Paşa be İbrahim-i Gülşenî oyun dört perdelik küçük bir dramdır. İkinci eser ise Şinasi’nin Şair Evlenmesi adlı güldürüsüdür. Oyunda hem batı tiyatrosunun, Molière (Molyer) güldürülerinin etkisi görülür, hem de orta oyununun izleri. Tiyatro eserini de gazete gibi halkı bilinçlendirmek için bir araç sayan Şinasi’nin oyununun konusu “görücü usulüyle evlenme”dir. Tiyatroyu hem bir eğlence, hem de düşünce yönüyle önemli bir kurum, adetâ bir ahlâk ve dil okulu olarak gören Namık Kemal, hem düşünceleriyle, hem yazdığı oyunlarla dikkati çeker: Vatan yahut Silistre, Zavallı Çocuk, Akif Bey, Kara Belâ, Celâleddin-i Harzemşah, Gülnihal.Dönemin öteki tiyatro yazarlarından önde gelenleri şöyle sıralayabiliriz: Ali Haydar (Sergüzeşt-i Perviz), Âli Bey (Kokana Yatıyor, Misafiri İstikal, Geveze Berber, Letâfet, Recaizade Ekrem (Afîfe Anjelik, Atalâ yahut Amerika Vahşileri, Vuslat, Çok Bilen Çok Yanılır), Ahmet Mithat (Eyvah, Açık Baş, Ahzı Sâr yahut Avrupa’nın Eski Medeniyeti, Çerkez Özdenler, Bir Facia yahut Siyavuş, Çengi yahut Danıj Çelebi, Zîba), Şemsettin Sami (Besa yahut Ahde Vefa, Seydî Yahya, Gave)
Tanzimat edebiyatı tiyatrosunun başlıca özellikleri şunlardır:
Tanzimat’a değin geleneksel Türk tiyatrosu dışında ürün verilmemiştir.
Batılı anlamda tiyatronun gelişimi tanzimat’la başlar. Şinasi’nin 1859’da yazdığı Şair Evlenmesi modern tiyatronun başlangıcı kabul edilir.
Tanzimat dönemi tiyatro sanatçıları, tiyatronun eğlence olduğu kadar eğitim aracı olduğu konusunda birleşmişlerdir.
Komedilerde kalsisimin, dramlarda realizmin etkisi görülür.
Tiyatro doğrudan halka seslenen ve konuşmaya dayanan bir tür olduğu için yapıtlar genellikle konuşma diliyle yazılmıştır.
Bình luận