top of page

Birleşik Zamanlı Fiiller

Aşağıdaki örneklerde italik yazılan eylemleri çözümlemeye çalışalım:


Karşımda Hisar gibi Niğde yükseliyordu.

Sağ taraftan çıngırak sesleri geliyordu.

(Faruk Nafiz Çamlıbel)


Üşüyorsan eşiver mangalı. Eş eş de ısın.

(Mehmet Akif Ersoy)


Döverdi sahili binlerce dalgalar asabi.

(Tevfik Fikret)


Nefesim kesilecekti bilmem neden çok korktum.

(Ömer Seyfettin)


Hoca terazinin koluna yapışmış; gündeliğini doldurmanın yoluna bakıyormuş.

(Eflatun Cem Güney)


Yukarıdaki örneklerde italik harşerle dizilmiş eylemlerin zaman ve kip ekleri çifttir.


yükseliyordu:

-yor: şimdiki zaman eki

-du (idi): ek eylemin geçmiş zamanı


geliyordu:

-yor: şimdiki zaman eki

-du (idi): ek eylemin geçmiş zamanı


üşüyorsan:

-yor: şimdiki zaman eki

-sa: ek eylemin şart kipi


döverdi:

-er: geniş zaman eki

-di (idi): ek eylemin geçmiş zamanı


kesilecekti:

-ecek: gelecek zaman eki

-ti (idi): ek eylemin geçmiş zamanı


bakıyormuş:

-yor: şimdiki zaman eki

-miş (imiş): ek eylemin geçmiş zamanı


Böylece kip ekleri ve çok kez de zamanları çift olan eylemlere birleşik zamanlı eylemler denir. Birleşik zamanlı eylemler, biçim bakımından, ikinci eklerine (ek eyleme) göre adlandırılır:


1. Hikâye biçimi

2. Rivayet biçimi

3. Şart biçimi


Birleşik Zamanlı Eylemlerin Hikâyesi (Öyküleme Biçimi)


Toplanmıştı garipler şimdi kervansaraya.

(Faruk Nafiz Çamlıbel)


Bir ışık gösteren olsaydı eğer tek bir ışık;

Biz o zulmetleri çoktan yararak çıkmıştık.

(Mehmet Akif Ersoy)


Orhan gelecekti; aslında onu karşılayacaktık. Karşılasaydık sevinirdi.


Yukarıdaki örneklerde italik harflerle dizilmiş eylemlerin hepsinde zaman ve kip eki çifttir. Hepsinin de ikinci ekleri ek eylem -di (idi)’dir. Hepsinde de asıl kiplerin geçmiş zamanda oluşu, öykülenişi anlamı vardır. Aşağıdaki örnekleri incelemeye devam edelim:


geldiydi: Görülen geçmiş zamanın hikâyesi, III. tekil kişi.

gelmişti: Duyulan geçmiş zamanın hikâyesi, III. tekil kişi.

bilecektim: Gelecek zamanın hikâyesi, I. tekil kişi.

söylüyordunuz: fiimdiki zamanın hikâyesi, II. çoğul kişi.

bilirdik: Geniş zamanın hikâyesi, I. çoğul kişi.

yazmalıydım: Gereklilik kipinin hikâyesi, I. tekil kişi.

göreydim: İstek kipinin hikâyesi, I. tekil kişi.


-di (idi) ek eylemi emir kipleri dışında bütün kiplere gelir. Emir kipinin yalnız üçüncü kişisine geldiği de görülür:


Nereye gitsindi bunlar; birçok yakın memleketler Alman Yahudilerine kapılarını kapamışlardı.

(Zoraki Diplomat, Yakup Kadri Karaosmanoğlu)


Damat İbrahim Paşa devrine “Lale Devri” denildiği gibi, şu Demokrat Parti devrine de “lüks otomobil devri” desek pek yerinde olmaz mı? Birkaç Halk Partilinin de yakayı bu sevdaya kaptırdığı söylenir. Ne yapsınlardı? Ne yapabilirlerdi?

(Yakup Kadri Karaosmanoğlu)


Bıraksınlardı da rahatça bitireyim.

(Semih Tiryakioğlu)


Bu diyardan o göçmesin de kim göçsündü?

Bu sırrı annesine açmış olmasındı!

Annesi genç yaşında ne diye ölsündü!


Hikâye biçimleri, kesinlik bildirmede görülen geçmiş zamana benzer.


Duyulan geçmiş zamana da kesinlik anlamı katar:

Kendisi evlenip gittikten sonra küçük hemşirelerinin hiçbiri onun yerini tutamamış ve bu ev, birkaç ay zarfında kazaya uğramış bir geminin içi gibi allak bullak olmuştu.

(Panorama, Yakup Kadri Karaosmanoğlu)


İçmişti Fuzuli o alevden,

Düşmüştü bu eksir ile Mecnun

Şi’rin sana anlattığı hâle...

(Ahmet Haşim)


Birleşik Zamanlı Eylemlerin Rivayeti (Söylenti Biçimi)


Yenemezmiş onu bir kerre, değilmiş dengi.

Bir de biçare adam pek mütaazzım şeymiş;

Kahrolurmuş kederinden tutarak yenseymiş.

(Mehmet Akif Ersoy)


Nasrettin Hoca bir gün oturuyormuş, dinlenecekmiş. Kendi kendine dermiş:

“Fincancı katırlarını ürkütmemeli imişim.


Yukarıdaki örneklerde italik harşerle dizilmiş eylemlerde zaman ve kip eki çifttir.


İkinci ekler, ek eylem -miş (imiş)’tir. Birinci eklerle biçimlenen kiplerin anlamlarına -miş, geçmiş zaman; başkasından duyulma, sanma ya da küçümseme, hatta inanmayış anlamları katar. Aşağıdaki örnekleri incelemeye devam edelim:


silecekmiş: Gelecek zamanın rivayeti, III. tekil kişi.

geliyormuşsunuz: fiimdiki zamanın rivayeti, II. çoğul kişi.

ürkütmemeliymişim: Gereklilik kipinin rivayeti, I. tekil kişi.

anlatırmışsın: Geniş zamanın rivayeti, II. tekil kişi.

geleymişiz: İstek kipinin rivayeti, I. çoğul kişi.

dinleseymiş: Dilek-şart kipinin rivayeti, III. tekil kişi.


-miş (imiş) ek eylemi, eylemlerin asıl zaman anlamlarına geçmiş zaman anlamı katar. Bu eylemlere kuşku anlamı verdiği de olur.


Daha çok birinci kişilerde anlam olasılığı ikileşir: gidermişim, verecekmişim, sevmiyormuşum...


Farkında olmayış anlamı katar:

Onu ne denli seviyormuşum (farkında değildim). Ayrılınca içime çöken acıdan anladım.


Unutulmuş olayların anlatımında kullanılır:

Siz anlatınca anımsadım. Ben o yazıyı yıllar önce okumuşmuşum.


Anlam farkını belirtmekte sesin ve tonlamanın etkisi büyüktür.


Kesin anlamlı olan görülen geçmiş zamanın rivayeti yoktur. Kuşkulu bir anlatış eylemi olan duyulan geçmiş zamanın rivayetinde bu kuşku anlamı daha da pekişir: anlatmışmış, dinlememişmiş, görmüşmüş de unutmuşmuş...


Bu biçimlerde, inanmayış anlamında küçümseme, alay anlamları da katılmaktadır. Yumuşak bir tonla söylenince bu ayırtıların yerini üzüntü alır: Duyunca pek üzüldüm. Bizi saatlerce aramışmış!


Birleşik Zamanlı Eylemlerin Şartı (Koşul Biçimi)


Ben sefaletten ölürken seni sıkmazsa refah,

Hak erenler buna ummam ki desin eyvallah!

(Mehmet Akif Ersoy)


Günlerden sonra bir gün,

Şayet sesini fark edemezsem

Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden,

Bil ki ölmüşüm.

(Cahit Sıtkı Tarancı)


Yukarıdaki örneklerde italik harflerle dizilmiş eylemlerde zaman ve kip eki çifttir. İkinci ekler, ek eylemin şart kipi eki, -se (ise)’dir.

sıkmazsa: Geniş zamanın şartı, III. tekil kişi.

fark edemezsem: Geniş zamanın şartı, I. tekil kişi.


Kiplerin şart biçiminde -se (ise);


Bütün bildirme kiplerine gelir: okuyorsa, gelmişse, alırsam, gideceksem, bilmezsem... Görülen geçmiş zamanda, tekil ve çoğul bütün kişilerin sonuna gelir: gördümse söyle, aldıksa, gördülerse...


Taktımsa da bir demir hamail

Olmaz şerefim onunla zail.

(Eşber, Abdülhak Hâmit Tarhan)


Bildirme kipleri dışında; yani dilek kiplerinin şart biçimi yoktur. Ek eylemlerin hikâye ve rivayet biçimleri de gelişmemiştir. “Zenginmişti, öğrencisinmiş” gibi biçimler kullanılmaz. Ancak ek eylemlerin görülen geçmiş zaman kipinin şart biçimlerine zengin idiyse, öğrenci idiyseniz... az da olsa rastlanır.


Katmerli Birleşik Zaman


Ek eylemin art arda gelmesiyle oluşan biçimlere katmerli birleşik zaman denir. Hikâye ve rivayet biçimleri art arda gelmez. Yalnız bunlara şart biçimi eklenir. Böylece hikâyenin koşulu, rivayetin koşulu yapılmış olur: gelecek idiyse - gelecektiyse, veriyor imişse - veriyormuşsa, anlatmış idimse - anlatmıştımsa, gelir iseymiş - gelirseymiş...


Katmerli birleşik zaman eylemleri cümlede yan önermeler kurar. Ancak ses ve anlam açısından cümleyi zorlaştırdığı için, özellikle yazı dilinde, fazla kullanılmaz.


Birleşik Zamanlı Eylemlerde Olumsuzluk


Asıl eylem olumsuz, ek eylem olumlu olur:

Sevim, Ankara’ya gitmeyecek imiş (gitmeyecekmiş).

Söylenenleri dinlemiyor idiniz (dinlemiyordunuz).

Okula gitmedi iseniz nedenini açıklamalısınız (gitmediyseniz).


Asıl eylem olumlu, ek eylem olumsuz olur:

Sevim, Ankara’ya gidecek değilmiş (gitmeyecekmiş).

Bu kitabı okumuş değildim (okumadım).


İkisinin de, hem asıl eylemin hem de ek eylemin, olumsuz kullanıldığı da görülür.


Bu çifte olumsuzluk anlamca olumlu olur:

Kitabı size vermeyecek değildim (verecektim).

Sevim, Ankara’ya gitmemiş değildir (gitmiştir).



bottom of page