Cumhuriyet Dönemi Türk Şiiri: 1980 Sonrası Türk Şiirinin Genel Özellikleri ve Temsilcileri
- Cengiz Yıldırım
- 6 saat önce
- 3 dakikada okunur

Genel Özellikleri
1980 sonrası Türk şiirinde şairlerin genel yaklaşımı "Türk şiirinin bir bütün olduğu, bu şiirin hiçbir ayrım gözetilmeden sahiplenilmesi gerektiği" şeklindedir. Bu dönemde şiirlerde tema olarak "kent kimliği, şehirleşme" öne çıkmıştır.
1980 sonrası Türk şiirinin genel özellikleri şunlardır:
1980 sonrası kuşakta politik ve toplumsal konular arka planda kalırken bireysel kaygılar ön planda tutulmuştur.
"Çok seslilik" bu kuşağın belirleyici özelliğidir.
Yapı ve söyleyişe içerikten çok fazla önem verilmiştir.
İkinci Yeni şiirine özgü uzak çağrışımlar, yeni imgeler peşinde koşulmuş, şiir düzyazıya yaklaştırılmıştır.
Aynı dergide farklı şiir anlayışında şairler, birlikte ürünler verebilmiştir.
Bu kuşak için Üç Çiçek, Poetika, Şiir Atı, Fanatik, Sombahar, Broy, Yönelişler önemli dergiler olarak sayılabilir.
Temsilcileri ve Eserleri
Haydar Ergülen (1956-...)
İlk şiirini Umur Erkan adıyla Gelişim dergisinde; sonraki dönemlerde yazdığı şiirlerini ise Felsefe Dergisi, Türk Dili, Somut, Yusufçuk, Varlık dergilerinde yayımlamıştır.
Şiirlerinde yergi yüklü ve kapalı bir anlatımla insani duyarlılıklarından uzaklaşmış insanı anlatmış; yalnızlık, ölüm, yabancılaşma, hüzün, sevgi, kardeşlik gibi temaları işlemiştir.
Şiirlerinde çağrışım zenginliği olan sanatçı, imgeci şiirin güçlü temsilcilerindendir.
Şiirleri: Karşılığını Bulamamış Sorular, Sokak Prensesi, Sırat Şiirleri, Eskiden Terzi, Nar, Hafız ve Semender.
Hüseyin Atlansoy (1962-...)
Şiirlerinde İslami duyarlılığı ön planda tutarak mistik/metafizik şiir anlayışının 1980 kuşağı şairlerinden biri olmuştur.
Şiirlerinde şehir hayatının, modernizmin, küreselleşmenin değerleri yok ettiğini ve bunun insan hayatında meydana getirdiği olumsuz etkileri anlatmıştır.
Kimi zaman derin bir lirizmin kimi zamansa sürprizlerle dolu bir ironinin kendini gösterdiği şiirleriyle hayatı algılayış ve sunuş bakımından modernist bir çizgide yer alır.
Eserlerinde Sezai Karakoç çizgisinin İkinci Yeni tarzındaki imgeli, kapalı, çok anlamlı okumaya açık şiir dilini kullanmıştır.
Şiirleri: İntihar İlacı, Balkon Çıkmazında Efendilik Tarihi, Şehir Konuşmaları, İlk Sözler, Kaçak Yolcu.
Sedat Umran (1925-2013)
1970'te yayımlanan Leke isimli şiir kitabında bir tür eşya sembolizmi geliştirmiş, metafizik unsurlarla modern içerikleri bir araya getirerek farklı bir şiir dili oluşturmuştur.
Şiirinde Ahmet Haşim ve Necip Fazıl etkisi görülür.
Edebiyat çevrelerinde "Yedigün Şairleri" arasında anılmasının yanı sıra "Leke'nin Şairi" ya da "Eşyanın Şairi" olarak da tanınmıştır.
Şiirleri: Meş'aleler, Leke, Gittin Taş Atarak Denizlerime, Kara Işıldak, Parmak Uçlarımdaki Yangın, Sedat Umran'dan Seçmeler.
Ahmet Erhan (1958-2013)
Şiirleri ölüm, hayat, geçmiş, acı, umut, umutsuzluk ve Akdeniz konuları etrafında çeşitlenmiştir.
Bunlardan "ölüm" ve "Akdeniz" Ahmet Erhan şiirinin ayırıcı izlekleridir.
Ölüm düşüncesi onun şiirlerinde bir metafor ya da felsefi zeminde tartışılan bir olgu değildir, aksine yaşam karşısındaki tüm gerçekliğiyle vardır.
Şiirlerini lirizm ve ironiyle harmanlamıştır.
Ahmet Erhan; sade ve duru diliyle, melankoli ve ölüm gibi temaları işlemesiyle Türk şiirinde önemli bir yere sahiptir.
Şiirleri: Alacakaranlıktaki Ülke, Yaşamın Ufuk Çizgisi Akdeniz Lirikleri, Ateşi Çalmayı Deneyenler İçin, Deniz, Unutma Adını!.
Sunay Akın (1962-...)
1980'lerde Garip Hareketi'nin yazma stilini benimseyen ve bu etkide şiir yazan şairlerin başında gelir.
Şiirlerinde başvurduğu sözcük oyunları, esprili ve ironiye dayalı üslubu dikkat çekicidir.
Şiirleri: Makiler, Antik Acılar, Kaza Süsü, 62 Tavşanı.
Lale Müldür (1956-...)
1980 kuşağının şairlerinden olan sanatçı mistik-metafizik eğilimli çizgisiyle dikkat çekmiştir.
Şiirlerinde çokça İngilizce kelime kullanmıştır, bazı şiirleri İngilizcedir.
Sözcük tekrarlarına yer vermiş, noktalama işaretlerini pek kullanmamıştır.
Şiirleri: Uzak Fırtına, Seriler Kitabı, Kuzey Defterleri, Güneş Tutulması.
Metin Altıok (1941-1993)
Lirik, duyarlı ve melankolik yönü ağır basan şiirleriyle tanınır.
Yalın dili, duygulu söyleyişi ile çevresine ve dünyaya yabancılaşan kentli bireyin kırgınlığını ve acısını dile getirmiştir.
Metin Altıok şiiri, biçim açısından çeşitlilik göstermiş; şair, şiirlerinde rubai ve gazel gibi geleneksel biçimlerin yanı sıra çağdaş şekilleri de kullanmıştır.
Şiirleri: Gezgin, Yerleşik Yabancı, Kendinin Avcısı, Küçük Tragedyalar, Gerçeğin Öte Yakası.
Enis Batur (1952-...)
Yazı hayatına şiirle başlaması nedeniyle şiir, edebî şahsiyetinin hep merkezinde olmuştur. Düzyazı yazmaya ise sonradan yönelmiştir.
Şiirlerinde hem Doğu hem de Batı medeniyetinin derinliklerine açılan derin, girift ve kendini kolay ele vermeyen bir atmosfer vardır.
Şiir, deneme, eleştiri, roman, anlatı, gezi yazısı gibi edebiyatın hemen her türünde eser vermiştir.
Şiirleri: Bir Ortaçağ Yalnızlığı, Nil, Sarnıç, Neyin Nesisin Sen, Kandil.
Şükrü Erbaş (1953-...)
Bireyselden toplumsala uzanan şair, toplum içinde insanın konumlandırılışından hareketle sosyal meselelere birey penceresinden bakmayı denemiştir.
Şükrü Erbaş'ın şiirinin en belirgin özelliği söyleyiş bakımından halk şiiri ve folklordan beslenmesidir.
Şiiri modern şiire yakın durmakta ve modernizmin imgelerini belirgin bir biçimde yansıtmaktadır.
Şiirleri: Küçük Acılar, Aykırı Yaşamak, Yolculuk, Kimliksiz Değişim, Bütün Mevsimler Güz.
Cumhuriyet Dönemi Türk Şiiri: 1980 Sonrası Türk Şiirinin Genel Özellikleri ve Temsilcileri

















Yorumlar