Cumhuriyet Dönemi Türk Şiiri (1923-1960): Toplumcu Gerçekçi Şiir
- Cengiz Yıldırım
- 18 saat önce
- 4 dakikada okunur
Cumhuriyet Dönemi Türk Şiiri (1923-1960): Toplumcu Gerçekçi Şiir
1930'lu yıllarda Sovyet Rusya'da güçlenen toplumcu gerçekçilik akımı, Türk edebiyatında 1930-1940 yılları arasında yayılmaya başlamıştır. Nâzım Hikmet'in etkisiyle 1940'lardan sonra toplumcu gerçekçi şairler yetişmiştir.
Marksizm'e, sosyalizme ve materyalizme bağlı bir akım olan toplumcu gerçekçi şiir; işçi, emekçi ve köylü sınıfının ezildiği temel düşüncesinden hareket eder. Toplumcu gerçekçilere göre sanat, toplumu sadece yansıtan bir ayna değildir; aynı zamanda toplumu değiştirecek araçlardan biridir. Sanatçılar, şiirlerini "Aydınlık" ve "Resimli Ay" dergilerinde yayımlamışlardır.
Temel Özellikler:
"Halkçılık, köycülük, hümanizm" gibi fikirler toplumcu gerçekçi sanatçıları etkilemiştir.
Bazı sanatçılar fütürizm (gelecekçilik) akımından etkilenmiştir.
Biçimde serbest şiir anlayışını benimsemişler, içerikte ise ideolojik konuları işlemişlerdir.
Toplumcu gerçekçi şiir; toplumsal problemler, savaş karşıtlığı, barış özlemi, işçi hakları, yoksulluk gibi temaları işlemiştir.
Toplumcu gerçekçiler hayata daima iyimser bakarlar. Onlara göre en büyük duygu yeryüzünde yaşama mutluluğudur.
Bazı şiirlerde uyak kullansalar da şiirde geleneksel nazım şekillerinin ölçü, kafiye, redif gibi özelliklerini reddetmişlerdir.
Yalın, açık ve anlaşılır bir dil ve üslup kullanmışlar, halkın konuşma dilinin özelliklerini şiirlerinde yansıtmaya çalışmışlardır.
Geniş kitleleri harekete geçirme amacında olan toplumcu gerçekçi şiir, söylev üslubunu benimsemiştir.
1923-1960 yılları arası toplumcu eğilimleri yansıtan şiir anlayışında; 1940'a kadarki kuşakta Nâzım Hikmet'le beraber Ercüment Behzat Lav, Hasan İzzettin Dinamo; 1940'tan sonraki kuşakta ise Attila İlhan, Rıfat Ilgaz, Ceyhun Atuf Kansu gibi şairler yer almıştır.
Hatırlayalım: Fütürizm (Gelecekçilik)
Fütürizmin kurucusu İtalyan şair Marinetti'dir.
Özgürce seçilen kelimeler, kuralsız anlatım, otomatik yazı fütüristlerin kullandıkları biçimsel ögelerdir.
Fütürizm; modern hayatın hareketliliğini, ilerlemeyi, değişimi ve hızı yüceltmiştir.
Fütürist sanatçılar; sanatın, hareketsizliği değil hızı, dinamizmi ve makineyi anlatması gerektiğini savunmuşlardır.
Nâzım Hikmet, fütürizmin Rus edebiyatındaki önemli temsilcileri arasında sayılan Mayakovski'den etkilenerek Türk edebiyatında bu akımın özelliklerinin görüldüğü şiirler yazmıştır.
Toplumcu Eğilimi Yansıtan Şiirin Temsilcileri
Nâzım Hikmet Ran (1902-1963)
Dergilerde çıkan ilk şiirini hece ölçüsüyle yazan sanatçı, sonra serbest şiire geçmiştir.
Öz, biçim ve tema bakımlarından yeni şiirleriyle, toplumcu gerçekçi şiirin öncüsü kabul edilir.
Fütürizmin etkisiyle yazdığı şiirlerle Türk edebiyatında serbest şiirin önemli temsilcilerinden biri olmuştur.
İlk şiir kitabı "Güneşi İçenlerin Türküsü" 1928 yılında Bakü'de yayımlanmıştır.
"835 Satır" adlı eseri 1929 yılında şairin Türkiye'de basılan ilk şiir kitabıdır.
Şiirlerinde sosyalist dünya görüşünü ve ideolojisini yansıtan sanatçı; "Rubailer", "Saat 21-22 Şiirleri" gibi çalışmalarında lirizmi güçlü bir şekilde kullanmıştır.
Nâzım Hikmet; "Kuvâyı Milliye", "Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı" adlı eserlerinde halk şiiri geleneğinden çağdaş bir tutumla yararlanmıştır.
Birçok türde eser veren Nâzım Hikmet'in çocuklar için hazırladığı "La Fontaine'den Masallar" ve "Sevdalı Bulut" adlı kitapları da vardır.
Şair, "Memleketimden İnsan Manzaraları" adlı eserinde hikâye, destan, tarih, sinema, tiyatro gibi türlerin anlatım olanaklarından yararlanmıştır.
Ercüment Behzat Lav (1903-1984)
Cumhuriyet Dönemi Türk şiirinde serbest ölçünün ilk uygulayıcılarından biri olarak bilinir.
Dadaizm, fütürizm, kübizm, sürrealizmi şiirine yansıtmıştır.
Şiirlerinde toplumsal temalara yer veren sanatçının şiirinde kullandığı önemli bir unsur da ironidir.
Şiirleri: S.O.S, Kaos, Açıl Kilidim Açıl, Mau Mau, Bir Anadolu Efsanesi: Üç Anadolu.
Hasan İzzettin Dinamo (1909-1989)
Başta Faruk Nafiz Çamlıbel etkisi görülen şiirleri, Nâzım Hikmet şiiriyle tanıştıktan sonra şekil ve içerik olarak değişmiştir.
Hapishane hayatı, işsizlik, yoksulluk, sosyal hayatta karşılaşılan problemler, eşitlik, özgürlük romanlarının ve şiirlerinin ortak konusu olmuştur.
Şiirleri: Adsız Kitap, Deniz Feneri, Mapushanemden Şiirler, Gecekondumdan Şiirler, Sürgün Şiirleri.
Attila İlhan (1925-2005)
Toplumsal gerçekçiliğin (sosyal realizm) önemli isimlerinden olan şair, Nâzım Hikmet'ten etkilenmiştir.
Toplumcu kimliğinin yanı sıra bireyin duygu dünyasına da yönelmiştir.
Kendine özgü bir söz dizimine, çarpıcı benzetmelerle zenginleşmiş bir üsluba sahip olan sanatçı; şiirlerinde barış, bağımsızlık, eşitlik, özgürlük, aşk gibi kavramları işlemiştir.
Şiir hayatında tanınması, "Cebbaroğlu Mehemmed" şiiriyle olmuştur.
Şiirlerinde canlı konuşma dilinden, argodan, halk deyişlerinden yararlanmış; genellikle büyük harf kullanmamış, noktalama işaretlerine fazla yer vermemiştir.
Son dönem şiirlerinde klasik şiirin biçim özelliklerini de kullanan şair, halk ve divan şiiri geleneğini modern biçimde yorumlamıştır.
"Duvar" şiiri toplumcu dönemde yazdığı en önemli şiiridir. Ayrıca "Ben Sana Mecburum", "Aysel Git Başımdan", "Mahur Beste" şiirleri ünlüdür.
Şiirleri: Duvar, Sisler Bulvarı, Yağmur Kaçağı, Ben Sana Mecburum, Bela Çiçeği, Elde Var Hüzün, Kimi Sevsem Sensin.
DİKKAT: Attila İlhan 1950'li yıllarda Mavi dergisi çevresinde gelişen Mavi Hareketi içinde yer almıştır.
Hatırlayalım: Maviciler
Adını 1952-1956 yılları arasında Ankara'da çıkan "Mavi" adlı dergiden almıştır.
Bu şairler, Garip Akımı'na ve Orhan Veli'nin şiir anlayışına karşı çıkmışlar; şairane bir sanat anlayışını benimsemişlerdir.
Attila İlhan'ın "Sosyal Realizmin Münasebetleri yahut Başlangıç" adlı makalesiyle bu karşı çıkışı dile getirmişlerdir.
Şiirin basit olamayacağını, zengin benzetmelerle bir derinliğinin olması gerektiğini belirtmişlerdir.
Mavi dergisi, bir süre sonra sosyal realizm konulu yazılara yer vermiş; toplumsal gerçekçiliğin sözcüsü olmuştur.
Orhan Duru, Ferit Edgü, Tahsin Yücel, Demir Özlü grubun önde gelen isimleridir.
Rıfat Ilgaz (1911-1993)
Toplumcu gerçekçi sanat anlayışının önemli isimlerinden biridir.
Şiire bireysel duyarlılıkla kaleme aldığı şiirlerle başlamış, 1940'lardan itibaren toplumcu sanat anlayışına yönelmiştir.
Nâzım Hikmet'in etkisiyle şiirler kaleme alan şair; şairanelikten uzak, mizah ve yergiye yaslanan şiirler yazmıştır.
Toplumcu anlayışla yazdığı şiirlerini 1943'te "Yarenlik"te bir araya getirmiştir.
Şiirleri: Sınıf, Devam, Yaşadıkça, Karakılçık, Üsküdar'da Sabah Oldu, Soluk Soluğa.
Ceyhun Atuf Kansu (1919-1978)
İlk şiirlerini hece vezniyle ve halk şiirinin etkisinde yazan şair, daha sonra toplumcu bir çizgide ve serbest tarzda şiirler kaleme almıştır.
Anadolu'nun güzelliklerini, milli duyguları ve toplumsal konuları işleyen şiirler yazmıştır.
Anadolu'da gözlemlediği yoksulluk ve çaresizliği çocuklar üzerinden dramatik bir şekilde işlemiştir.
"Dünyanın Bütün Çiçekleri" adlı şiiriyle tanınmıştır.
Şiirleri: Haziran Defteri, Bir Çocuk Bahçesinde, Bağbozumu Sofrası, Çocuklar Gemisi, Yanık Hava.
Cumhuriyet Dönemi Türk Şiiri (1923-1960): Toplumcu Gerçekçi Şiir Özellikleri ve Temsilcileri

















Yorumlar