top of page
Mavi Soyut Arka Plan

Eski Türk Edebiyatında (Divan Şiirinde) Mitolojik ve Efsanevi Kişiler Sözlüğü


Eski Türk Edebiyatında Mitolojik Kahramanlar

Eski Türk edebiyatı, özellikle de Divan şiiri, beslendiği kaynakların zenginliğiyle dikkat çeker. Bu kaynakların başında İslam kültürü ve İran mitolojisi (özellikle Şehname) gelir. Şairler, anlatmak istediklerini daha güçlü, sanatlı ve derinlikli ifade edebilmek için bu mitolojik ve efsanevi kahramanlara sıkça başvurmuşlardır. Kimi zaman bir padişahın gücünü Rüstem'e benzetmişler, kimi zaman sevgilinin dudağını Hızır'ın hayat suyuna denk tutmuşlardır.

Aşağıda, klasik edebiyatımızda sıkça karşılaştığımız bu önemli figürlerin ve kavramların kısa bir sözlüğünü bulacaksınız.


Mitolojik ve Efsanevi KiÅŸiler / Kavramlar


Âb-ı Hayât (Âb-ı Câvidân, Âb-ı Zindegî): Hayat suyu, ölümsüzlük suyu. İçen kişiye ebedî hayat sağladığına inanılır. Hızır ve İlyas peygamberlerin bu sudan içerek ölümsüzlüğe kavuştukları rivayet edilir. Divan şiirinde genellikle sevgilinin dudağı, âb-ı hayât olarak nitelendirilir; çünkü âşığa can verir.


Afrâsiyâb (Alper Tunga): Şehname'de İranlıların baş düşmanı olan Turan (Türk) hükümdarıdır. Çok güçlü, savaşçı ve zalim bir karakter olarak çizilir. Türk kültüründeki karşılığının Alper Tunga olduğu kabul edilir. Divan şiirinde genellikle gücü ve savaşçılığı ile anılır, bazen de dünya malının geçiciliğini vurgulamak için "Afrâsiyâb'a bile kalmayan dünya" şeklinde kullanılır.


Anka (Zümrüdüanka, Simurg): Kâf Dağı'nda yaşadığına inanılan, insan yüzlü, otuz kuşun özelliğini kendinde barındıran efsanevi kuş. Rengarenk tüyleri vardır, uçtuğunda hava kararır. Kendi kendini yakıp küllerinden yeniden doğduğuna inanılır. Tasavvufta Hakk'ı veya kâmil insanı (mürşid-i kâmil) sembolize eder. Ulaşılması imkânsız, yüce bir varlık olarak şiirlerde yer alır.


Asaf: Hz. Süleyman'ın veziri olan Âsaf bin Berhiyâ'dır. Akıllı, tedbirli ve işinin ehli vezirlerin sembolüdür. Şiirlerde, dönemin sadrazamlarını övmek için "çağın Asaf'ı" (Âsaf-ı devrân) gibi tamlamalarla kullanılır.


Behmen: İran mitolojisinde İsfendiyar'ın oğlu, Erdeşir'in babası olan ünlü bir hükümdardır. Şehname kahramanlarındandır. Adı "iyi düşünceli" anlamına gelir. Şiirlerde adaleti ve gücü temsil eden tarihî/mitolojik bir figür olarak geçer.


Cem (Cemşîd): İran mitolojisinin en parlak ve en büyük hükümdarlarından biridir. Şarabı bulan kişi olduğuna inanılır. Meşhur kadehi "Câm-ı Cem" (Cem'in kadehi) içine bakıldığında dünyadaki her şeyi gösteren sihirli bir kadehtir. Şatafatlı yaşamı, gücü ve sonunda kibirlenip tanrılık iddia etmesi yüzünden Dahhâk tarafından öldürülmesiyle ünlüdür. Divan şiirinde genellikle şarap, eğlence meclisleri ve iktidarın geçiciliği bağlamında anılır.


Dâra (Dârius): Ünlü İran hükümdarıdır. Büyük İskender (İskender-i Zülkarneyn) ile yaptığı savaşlarla tanınır. Sonunda İskender'e yenilmiştir. Şiirlerde büyük orduları, zenginliği ve ihtişamlı saltanatıyla anılır; ancak bu ihtişamın bile kalıcı olmadığı vurgulanır.


Feridûn: İran mitolojisinde, zalim hükümdar Dahhâk'ı demirci Kâve'nin yardımıyla yenerek tahta geçen adil ve kahraman hükümdardır. Adaletin sembolüdür. Şiirlerde padişahların adaletini övmek için bir kıyas unsuru olarak kullanılır.


Hızır: İslam inancına göre âb-ı hayâtı içip ölümsüzlüğe kavuşmuş, karada darda kalanların yardımına koşan bir peygamber veya velidir (Denizlerde İlyas yardım eder). "Hızır gibi yetişmek" deyimi buradan gelir. Şiirlerde sevgilinin âşığa yardım etmesi, can veren dudağı veya yeşilliklerin canlanması (bahar) bağlamında sıkça anılır. Ayağını bastığı yerin yeşerdiğine inanılır (Hızır / Yeşil bağlantısı).


Hümâ (Devlet Kuşu): Efsanevi bir kuştur. Cennet kuşu olarak da bilinir. Gölgesi kimin başına düşerse o kişinin padişah olacağına inanılır. Bu nedenle "devlet kuşu" olarak adlandırılır ve talih, ikbal sembolüdür. Yere konmadığına, hep yükseklerde uçtuğuna ve kemikle beslendiğine inanılır.


İsfendiyâr: İran mitolojisinin en büyük kahramanlarından biridir. Tıpkı Yunan mitolojisindeki Aşil gibi, gözleri hariç vücuduna silah işlemez. Rüstem tarafından, Simurg'un yardımıyla gözünden vurularak öldürülmüştür. "Heft Hân" (yedi zorlu aşama) adı verilen büyük tehlikeleri aşmasıyla ünlüdür. Şiirlerde kahramanlık ve dayanıklılık sembolüdür.

Kâf Dağı: Dünyayı çevrelediğine inanılan efsanevi dağ. Zümrütten olduğu ve gökyüzünün renginin bu dağın yansımasından kaynaklandığı düşünülür. Anka kuşunun yuvası buradadır. Masallarda ve şiirlerde ulaşılması çok zor, uzak ve gizemli diyarların sembolüdür.

Kahraman: Asıl adı Kahramân-ı Kâtil'dir. İran mitolojisinde ve halk hikayelerinde geçen, çok güçlü, devleri yenen bir savaşçıdır. Şiirlerde genellikle "Kahraman gibi" denilerek bir kişinin cesareti ve gücü övülür.


Kâve (Gâve): Zalim hükümdar Dahhâk'a karşı isyan başlatan demirci ustasıdır. Oğulları Dahhâk'ın omuzlarındaki yılanlara yem edilince, demirci önlüğünü bir bayrak gibi kullanarak halkı ayaklandırmış ve Feridûn'un tahta geçmesini sağlamıştır. Onun önlüğü "Derefş-i Kâviyân" adıyla İran'ın bağımsızlık sancağı olmuştur. Zulme karşı direnişin sembolüdür.


Keykâvus: İran'ın efsanevi Keyânîler hanedanına mensup, bazen akılsızca hareketleri yüzünden başına işler açan bir hükümdardır. Şehname'de geniş yer tutar. Bazen gücü ve ihtişamı, bazen de hataları nedeniyle anılır.


Keyhusrev: Keykâvus'un torunu olan büyük ve adil İran hükümdarıdır. Turan hükümdarı Afrâsiyâb'ı yenerek babasının intikamını almıştır. Sonunda kendi isteğiyle tahtı bırakıp ortadan kaybolmuştur. Tasavvufta, dünya nimetlerinden vazgeçip Hakk'a yönelen kişiyi sembolize eder. Divan şiirinde büyük ve muhteşem padişahları anlatmak için kullanılır.


Lokman: Kur'an-ı Kerim'de adı geçen, hekimliğin atası sayılan ve hikmet sahibi bir kişidir. Hastalıkların dilinden anladığına, ölümsüzlük ilacını bulduğuna ancak formülü yazdığı kağıdın suya düşüp kaybolduğuna inanılır. Şiirlerde dertlere deva bulan büyük hekim anlamında veya hikmetli sözler söyleyen bilge kişi olarak geçer.


Nerîmân: İran'ın en büyük millî kahramanı Rüstem'in büyük dedesidir. Sâm'ın babasıdır. Çok güçlü bir peygamber/kahraman olarak anlatılır. Ejderhalarla savaşmasıyla ünlüdür. Şiirlerde gücün ve kahramanlığın atası olarak yer alır.


Rüstem (Rüstem-i Zâl): İran mitolojisinin (Şehname'nin) en büyük, en güçlü ve en meşhur kahramanıdır. Babası Zâl, annesi Rûdâbe'dir. Doğumu bile mucizevi olmuştur (sezaryen benzeri bir yöntemle). Kimsenin kaldıramadığı gürzleri kaldırır, "Rahş" adında efsanevi bir atı vardır. Yenilmezliğin, olağanüstü gücün ve cesaretin mutlak sembolüdür. Divan şairleri övdükleri kişiyi (genellikle padişahı veya sadrazamı) "zamanın Rüstem'i" (Rüstem-i devrân) olarak nitelerler.



Sâm: Rüstem'in dedesi, Nerîmân'ın oğludur. O da büyük bir kahramandır. Oğlu Zâl doğduğunda saçları bembeyaz olduğu için onu uğursuz sayıp Elburz Dağı'na bırakmıştır. Zâl'ı Simurg büyütmüştür. Sâm daha sonra hatasını anlayıp oğlunu geri almıştır.


Zâl: Rüstem'in babası, Sâm'ın oğludur. Saçları doğuştan beyaz olduğu için "Zâl" (ihtiyar) lakabıyla anılır. Dağa bırakıldığında onu Simurg kuşu besleyip büyütmüştür. Bu yüzden Simurg ile özel bir bağı vardır ve başı sıkıştığında onun tüyünü yakarak yardıma çağırır.


Eski Türk Edebiyatında Mitolojik ve Efsanevi Kişiler Sözlüğü


bottom of page