top of page

Kapsayıcı Eğitimde Okul, Aile ve Toplum İşbirliği

Uzman Öğretmenlik Eğitim Programı ve Başöğretmenlik Eğitim Programı Çalışma Notları: Eğitimde Kapsayıcılık - Kapsayıcı Eğitimde Okul, Aile ve Toplum İşbirliği

Nitelikli bir Kapsayıcı eğitim için Temel bileşenler nelerdir?


Başarılı bir kapsayıcı eğitim uygulamasının üç önemli bileşeni bulunmaktadır: Okul, aile ve toplum. Aile ve toplum, henüz tam olarak organize edilmemiş, kurumsallaşmamış kültürel eğitim ve öğrenme durumları sunmada okula öncülük etmektedir. Bu nedenle kapsayıcı eğitimin ilk uygulama basamağı olması nedeniyle aile oldukça önemli rol ve sorumluluklara sahiptir.


İnformal eğitim sürecinin başlama noktası olan aile, çocuğun yaşamsal bilgileri ilk edindiği; saygı, sevgi, iletişim, empati kurma gibi sosyal becerilerin ilk temellerinin atıldığı yer olması nedeniyle kapsayıcı eğitimde önemli bir işleve sahiptir. Çünkü çocuklar hayata dair ilk bilgi ve becerilerinin ipuçlarını ailelerini izleyerek ve gözlemleyerek edinirler. Bu nedenle ailelerin birçok kapsayıcı davranışı sergilemesi ve örnek teşkil etmesi gerekmektedir.


Nitelikli bir okul-aile işbirliği, eğitimde yer alan tüm paydaşların kültürel çeşitliliğinin, duygularının, değerlerinin, deneyimlerinin farkında olmak demektir. Aile katılımı her yaştan çocuğun eğitimi için oldukça önemlidir, ancak etkili bir kapsayıcılık ve her türlü farklılığa sahip özel gereksinimli öğrencilerin başarısı için daha büyük bir önem taşımaktadır.


Toplum, ailenin rolünün bir uzantısıdır. Aile dışında arkadaşlar, okul, diğer eğitim ortamları, tatil mekânları, mahalleler, alışveriş ve iş ortamları gibi yerler bireyler için sosyal çevreyi oluşturmakta ve gittikçe gelişmesini sağlamaktadır. Bireyler ailelerinde ve okulda edindikleri davranışları sosyal çevrelerinde sergilemekte ve sınamaktadır. Sosyal çevre bireyin davranışları üzerinde oldukça etkilidir. Sosyal çevre tarafından kabul edilmeyen davranışlar bireyler tarafından zamanla değiştirilir ve farklılaştırılır. Bu nedenle bireylerin kapsayıcı davranışlarının edinilmesinde aileden sonra sosyal çevrenin ve toplumun da önemli bir etkisi bulunmaktadır.


Kapsayıcı eğitimin başarıyla gerçekleştirilebilmesi nitelikli bir okul-aile-toplum işbirliğine dayanmaktadır. Kapsayıcı bir eğitim ortamının oluşturulabilmesi ve kapsayıcı öğrenme fırsatlarının sunulabilmesi için aile, okul ve toplum, çocukların okul dışı hayat deneyimleri ile okulda kurgulanan eğitim arasında ilişki kurmaya çaba göstermelidir. Çocukların sosyal çevre içerisinde kapsayıcı davranışlar edinmesine, edindiği davranışları denemesine, hatalarının farkına varabilmesine ve bu hataları nasıl düzeltebileceği hususunda destek olunmasına yardımcı olunmalıdır.


Sağlam Temeller Atalım!


Etkili okul-aile işbirliğini destekleyen temel ilkeler şunlardır:

• Aileler çocuklarının ilk ve sürekli eğitimcileridir.

• Bütün aileler ve okullar çocuklar için en iyisini istemektedir.

• Okul-aile işbirliği ile çocuklar tam potansiyellerine ulaşma fırsatı bulurlar.

• Aile ve okul işbirliği karşılıklı sorumluluk, saygı ve güvene dayanmaktadır.

• Okullar ailelerin çeşitliliğine değer verirler ve bunu bir kaynak olarak kullanırlar.

• Okul-aile işbirliği öğrencilerin motivasyonunu artırmaktadır.

• Başarılı bir aile katılımını sağlayabilmek için ilk adım sizin tarafınızdan atılmalıdır.

• Etkili okullar kapsayıcı eğitim için geliştirici ve destekleyici bir öğrenme ortamı sağlar.

• Okul-aile işbirliğinde liderlik, ortaklık oluşturmak ve sürdürmek oldukça önemlidir.

• İşbirliği, aileleri ve okulları destekleyen tüm kuruluşları kapsayabilir.


Bütün bunların ışığında nitelikli bir okul-aile işbirliğinin aşağıdaki temellere dayandırılması gerekmektedir:

• Öğrencilerin gereksinimlerine ve tercihlerine saygı duymak

• Öğrenciler için daha iyi programlar, fırsatlar ve öğrenme süreçleri hazırlamak

• Ailelerin okuldaki karar alma ve yönetim sürecine uygun biçimde katkı sağlamaları için fırsatlar yaratmak

• Özellikle daha önce katılmamış ailelerin katılımını sağlamaya çalışmak


Aileyi Ve Toplumu Kapsayıcı Eğitim Sürecine Dâhil Etmek İçin Farklı Seçenekler

Aktivistler olarak aileler: Aileler özellikle sosyal ağlar ve dernekler yoluyla organize olup daha kapsayıcı yaklaşım ve uygulamalar için eğitim sistemlerini yönlendirmede rol alırlar. Ebeveyn gruplarının etkili olabileceği eylemlerden bazıları:

• Gelişmeye istekli olan okulları belirlemek,

• Kapsayıcı eğitimi desteklemek için eğitim yetkilileriyle bağlantılar ve ortaklıklar kurmak,

• Yeni düşünce ve uygulamaları tanıtmak için seminer ve atölye çalışmaları düzenlemek,

• Öğretmenleri tüm bu çalışmalar için desteklemek.


Kapsayıcı eğitime katkıda bulunan aileler: Bu katılım sürecinde ailelerin ve toplulukların kapsayıcı öğrenme deneyimlerinin güçlendirilmesi temel amaçtır. Bu kapsamda, aile katılımı çocukların evde öğrenme ve gelişiminin desteklenmesi biçiminde olmaktadır.


Diğer aileleri destekleyen aileler: Bu gruplar özellikle maddi durumu yetersiz olan, azınlıkta bulunan, kültürel ya da dilsel olarak farklı geçmişlere sahip, özel gereksinimli çocukların ebeveynlerini daha iyi bir sosyal ya da eğitimsel pozisyonda desteklemek amacıyla faaliyet göstermektedir. Örneğin, hâlihazırda sınıfınızda özel gereksinimli öğrenciniz ve daha önceki yıllarda da aynı durumda olan ve iyi iletişim kurduğunuz, başarıyı yakaladığınız aileleriniz olabilir. Bu özel gereksinimli çocukların ailelerini aile danışmanı olarak atayıp grupta müdahale hizmetleri alan diğer ailelere bilgi ve destek sağlamasını gerçekleştirmeniz etkili bir uygulama olacaktır.


Okul yönetimi ve idaresinde aile ve toplum katılımı: Ailelerin karar alma süreçlerine katılımını ve yönetim sürecindeki günlük etkinliklerin desteklenmesini içerir. Örneğin, özel gereksinimli öğrencileriniz için okul ve sınıf içerisinde yapılacak fiziksel düzenlemelerle ilgili kararlara ailelerin ve toplumun katılımını sağlamanız, bu konuda onların desteklerini almanız mümkündür.


Ailelerin çocuklarıyla birlikte yapabileceği sınıf dışı/okul dışı etkinlikler arasında sokak hayvanlarını korumak amacıyla atık yiyeceklerin toplanması, atık malzemelerle kümes yapılması gibi farklı etkinlikler tasarlamak mümkündür. Örneğin kırsal bir bölgede görev yapan bir öğretmenseniz, okul bahçesinin küçük bir yerinde ailelerle birlikte atık malzemelerden oluşan bir kümes tasarlayabilirsiniz. Aynı zamanda kümese koyacağınız birkaç küçük kümes hayvanıyla da öğrencilerinizin hayvan sevgisi/bakımı/korunması gibi birtakım beceriler geliştirmelerini sağlamanız mümkündür. Bunun yanı sıra birkaç öğrenci velisinden bir araya gelerek çocuklarıyla birlikte sokak hayvanlarının fotoğraflarını çekmelerini ve küçük birer sergi oluşturmalarını isteyebilirsiniz. Ayrıca yine aile katılımıyla okulunuzda ya da sınıfınızda atık malzemelerle tasarlayacağınız kuş yuvalarını okulunuzda ya da mahallenizde bulunan parklardaki ağaçlara yerleştirebilirsiniz.


Ailelerin okul dışı/sınıf dışı etkinlikler yoluyla katılımını sağlamak, etkileşimi güçlendirmek ve aile katılımının sürekliliğini sağlayabilmek amacıyla okul bahçesinde gerçekleştireceğiniz etkinlikler de önemli katkılar sağlayacaktır. Bir hafta sonu aileleri okulunuza davet ederek okul bahçesinin uygun bir yerinde oluşturacağınız alana öğrencilerinizin aileleriyle birlikte tohum (nohut, fasulye, mısır) ekimi sağlanabilir.


Yukarıda sıralanan etkinlikler dışında kapsayıcı eğitim ortamları yaratarak aileleri bu eğitim sürecine dâhil etmenin oldukça çeşitli ve etkili yöntemleri bulunmaktadır. Aileleri kapsayıcı eğitim ortamına dâhil etmenin sihirli bir yöntemi ya da tekniği bulunmamaktadır. Sizin ilk aşamada küçük adımlar atarak yaratıcı ve özgün yaklaşımlar yoluyla aileyi sürece dâhil etmeniz ileriki süreçte kapsayıcı eğitim için yaşayacağınız büyük olumlu gelişimlerin temelini atacaktır.


Farklı Sosyoekonomik Ve Kültürel Özellikler Gösteren Ailelerle İşbirliğine Yönelik Etkinlikler

Kültürel faktörler ve gelenekler okul ve toplum arasındaki ilişkiyi güçlü bir biçimde etkilemektedir. Ailelerin sosyoekonomik ve kültürel düzeyleri okul-aile işbirliğini düzenleyen önemli etmenlerden biridir.


Etkili bir kapsayıcı eğitim için farklı sosyoekonomik ve kültürel özellikler gösteren ailelerle işbirliğinde dikkat etmeniz gereken hususlar şunlardır:

• Paydaşlar arasında karşılıklı güven ve saygı olmalı

• Paydaşlar arasında karşılıklı bilgi alışverişi olmalı

• Paydaşlar hak ve sorumluluklarının bilincinde olmalı

• Kurulacak işbirliğinde amaç ve stratejiler üzerinde uzlaşma sağlanmalı

• Aileler sosyal medya grupları ya da teknolojik iletişim araçlarıyla sınıf içinde ve okulda gerçekleştirilen faaliyetlerden haberdar olabilmeli

• Okul kararlarına ebeveynlerin katılımı sağlanmalı


Kapsayıcı eğitim geniş anlamıyla farklı nedenlerle dezavantajlı durumda olan tüm çocukların eğitim hakkının sağlanması için gerekli olan bir yaklaşımdır. Bu nedenle okul-aile işbirliğinin sağlanabilmesi ve daha nitelikli bir kapsayıcı eğitimin gerçekleştirilebilmesi için tüm gruplara ait öğrencilerin aileleriyle eğitim sürecinin her aşamasında işbirliği içinde olmanız, etkili iletişim kurmanız beklenmektedir. Aşağıda Mersin’de görev yapan bir öğretmenin farklı sosyoekonomik özellikler gösteren bir okulda okul-aile işbirliğini sağlamaya yönelik gerçekleştirdiği örnek etkinlik yer almaktadır.


Nitelikli bir kapsayıcı eğitimde dezavantajlı durumda olan çocukların ailelerinin de birbirleriyle etkili bir iletişim kurması ve bu iletişimi sürdürmeleri gerekmektedir. Bunu sağlayabilmek amacıyla belirli dönemlerde gerçekleştireceğiniz sosyal etkinlikler aileler arasındaki etkileşimi artıracak ve ailenin aileyle, ailenin çocukla, ailenin okulla ve öğretmenle iletişimini güçlendirecektir. Örneğin belirli gün ve haftalar kapsamında ailelerin çocuklarıyla birlikte hayvanat bahçesine, tiyatroya, kütüphaneye ya da müzeye gitmelerini sağlayacak etkinlikler gerçekleştirilebilir. Bunun yanı sıra sosyal sorumluluk bilincinin geliştirilebilmesi amacıyla çocuklarıyla birlikte ailelerin katılımıyla okulda güçsüzler, yaşlılar ya da korunmaya muhtaç çocuklar için kermes düzenlenmesi sağlanabilir.


Aile (veli) ziyaretleri, okul-aile işbirliğinin güçlendirilmesi ve dezavantajlı gruptaki çocukların aile ortamlarının gözlemlenmesi açısından önemli etkinliklerden biridir.


Veli toplantıları, öğretmen ve veli için çok önemli bir iletişim zeminidir. Veli toplantısını iyi yönetebilmeniz ve verilmesi gereken mesajları doğru verebilmeniz velilerinden tam destek almanızı ve işbirliği konusunda önemli adımlar atmanızı sağlayacaktır. Öğretmen-veli işbirliğinin alt yapısının ise veli toplantılarında oluşturulduğunu unutmamanız gerekir.


Peki, bunu nasıl yapabiliriz?

• Veli toplantısına iyi hazırlanmak gerekir. Toplantı gündemi önceden veliye duyurulmalı ve elbette asla bireysel konulara girilmemelidir.

• Veli toplantısı öncesi öğretmen iyi giyinmeli, gerek görünüşüyle gerek beden diliyle pozitif mesaj vermelidir. Daha toplantı başlamadan velinin gözünde olumlu bir imaj oluşturmalı ve saygı uyandırmalıdır.

• Öğretmen ev sahibi olduğu için gelen velilerini selamlamalı ve hatırlarını sormalı, rahat bir atmosfer oluşturmalıdır.

• Anne babalar çocukları için iyi şeyler duymak isterler. Bu nedenle görüşmeye daima çocuklar konusunda iyi haberlerle başlamak ilişkiyi olumlu yönde etkileyecektir. Öğretmenin, anne babaya çocukları ile ilgilendiğini hissettirmesi önemlidir.

• Anne baba okula geldiğinde daima güler yüzle karşılanmalı ve çocukları konusunda yanlış davranışları varsa bunlar yüzlerine vurulmamalıdır.

• Toplantı gündemini paylaşırken, velilere dikte eder gibi değil izah eder gibi bir tavırda olmalı, ancak bunu yaparken de kendini savunma yapar duruma düşürmemelidir. Böyle bir durumda sürekli veli tarafından eleştirel sorulara maruz kalıp, cevap yetiştiremez bir pozisyona düşülebilir.

• Velilere sınıf geneli ile ilgili bilgi verilirken, bazen bireysel cevaplanması gereken sorular sorulabilir. Böyle durumlarda, bu konuyu bireysel veli görüşmelerinde değerlendirmek gerektiği ifade edilmelidir.

• Eğer veliye göre sorun teşkil eden bir konu var ise, bu durumun genel veli toplantısından önce çözülmesi, velinin toplantıya gergin gelmemesi açısından önemlidir.

• Her veli toplantısında, çocukların özellikleri ve davranışları ile ilgili veli yaklaşımları hakkında 10-15 dakikalık veli bilinçlendirmesi yapılmalıdır. Böylece bu işin uzmanı olarak bilinçlendirme yapan öğretmen saygı uyandırır.

• Anne babaların okul yıllarına ait anıları, okula karşı tutumlarını etkiler. Eğer bu anılar iyi değilse ilişki kurmakta güçlükler ortaya çıkabilir. Bu güçlükler, ancak öğretmenin çocuğun iyiliği için çalıştığını anne babanın kabul etmesiyle ortadan kalkar.


Velilerin okula yönelik ilgisizliklerinin sebepleri

• Öğretmenlerin olumsuz tavırları.

• Çocuğun başarısızlığı.

• Herhangi bir sonuç alınamaması.

• Öğretmenlerin sürekli öğüt vermesi, otoriter davranması ve velilere gerekli zamanın ayrılmaması.

• Okulla yeterli iletişimin olmaması.

• Maddi gücün yetersiz olması, sürekli para istenmesi.

• Veli toplantılarının yeterince önemsenmemesi.

• Okul-aile birliklerinin yeterli görülmemesi.

• Okulun yararlarına inanılmaması.

• Velilerin eğitim düzeylerinin yeterli olmaması.

• Çalışan velilerin çalışma saatlerinin toplantı saati ile uyumlu olmaması.


Okul-Aile İşbirliğinde Karşılaşabileceğim Veli Tutumları


Kapsayıcı eğitimin başarılı bir biçimde gerçekleştirilebilmesi okul ve aile arasında kurulacak etkili bir işbirliğine ve kurulan iletişimin niteliğine bağlıdır. Anne baba ya da çocuğun gelişiminden doğrudan sorumlu bireylerin (veli) çocuklarına karşı tutumları, okul ve öğretmen ile kurulan iletişimin ve gerçekleştirilecek işbirliğinin niteliğini de etkilemektedir. Ailelerin çocuklarına karşı sergiledikleri davranışlar, olaylar karşısında sergiledikleri tutumlar, okul ve aile arasındaki ilişkinin yönünü ve şeklini de belirlemektedir. Ailelerin çocuklarına karşı sergiledikleri tutumları şu şekilde özetlemek mümkündür


Baskıcı/otoriter aileler: Bu tür aileler katı, otoriter ve aşırı disiplinlidir. Bu tür ailelerin çocukları ürkek, çekingen, kendine güveni olmayan, başkalarından kolay etkilenebilen, korkak, özgüveni düşük ve yeteneği gelişmemiş bir yapıya sahip olabilirler.


Aşırı hoşgörülü aileler: Bu tür aileler çocuğu hayatlarının merkezine alarak çocuğun istek ve arzusunu temel alır, çocuğa aşırı sevgi gösterirler. Dengeli bir eğitim yaşantısı sunamazlar. Tüm istekleri yerine getirildiği için bu tür ailelerde yetişen çocuklar bencil, sevgi arsızı, kural tanımayan, doyumsuz kişilik yapısına sahip olabilir.


Aşırı koruyucu aileler: Her an çocuğun tüm hareketlerini kontrol altında tutan, aşırı ilgi gösteren, çevreden gelebilecek zararlardan korumak için sürekli kısıtlayan bireylerdir. Bu ailelerin çocukları aileye aşırı bağımlı, özgüveni düşük, duygusal açıdan zayıftır.


Kararsız ve dengesiz aileler: Bu tür ailelerde anne ve baba baskın karaktere sahip olduğu için genellikle iyi anlaşamamaktadır. Anne ve baba çocukla ilgili kararların alımında genellikle kararsız kalarak tepkisiz davranabilmektedir. Bu ailelerin çocukları da kararsız, her türlü etkiye açık, tutarsız ve çabuk karar değiştirebilen kişilik özelliklerine sahiptir.


Tutarsız aileler: Bu tür ailelerde bireyler tarafından ortaya konulan kurallar bulunmamaktadır. Anlık sorunlar, mutluluklar ve çözümler bulunmaktadır. Ya çok kuralcı ya da oldukça serbest bir tutum içinde olduklarından bu tür ailelerin çocukları güvensiz, kurallara karşı kayıtsız, kararsız ve kişiliksiz bir yapıya sahip olabilmektedir.


Hoşgörülü ve güven veren aileler: Genellikle tercih edilen aile tipini oluşturmaktadır. Bu tür ailelerde belirli kurallar ve kısıtlamalar yer almaktadır. Çocuklar özgür fakat sorumluluklarının bilincindedir. Bu nedenle çocukların özgüvenleri tam, sosyal ilişkileri kuvvetlidir.


Mükemmeliyetçi aileler: Kendilerinin sahip olmadıklarını çocuklarından bekleyen aile tipidir. Bu tür aileler genellikle benmerkezci bireyler yetiştirir. Çocuklarının yaptığı işi beğenmemekte, yetersizlik hissi taşımakta, devamlı olarak başkalarını memnun etme anlayışına sahip olmaktadır.


Reddedici aileler: Bu tür aileler çocuklarının sağlık hizmetlerini aksatmakta, çocukta istenmediği hissi uyandırmakta, çocuğa karşı düşmanca tutumlar beslemektedir. Bu tür ailelerin çocukları kendilerinden daha zayıf olanı ezme, kin-nefret besleme, güvensizlik, çevresindekine düşmanca tutum sergileme gibi davranışlar sergiler.


Ayrım yapan aileler: Çocukları arasında ayrım yapan, sevdiği çocuğu diğerlerinden ayırarak ona özel imtiyazlar sağlayan, onu kayıran ve diğerlerini dışlayan bir tutum sergilemektedir. Bu tür aileler dışladıkları çocuklarında duygusal kırıklıklar oluşturmaktadır.


Farklı Kurum Ve Kuruluşların Katılımıyla Eğitsel Yaşantıların Zenginleştirilmesi


Okullar çevrelerini etkilemek ve çevrelerinden etkilenmek gibi iki önemli süreci birlikte yaşamaktadır. Toplumun ekonomik ve kültürel yapısı, yönetim birimleri, kaynakları, yasal düzenlemeleri okulları dolaylı ve doğrudan etkilemektedir.


Nitelikli bir kapsayıcı eğitimin gerçekleştirilebilmesi için aile katılımının yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının ve bazı sektörlerin desteği de gerekmektedir. Sivil toplum kuruluşları okulun alt yapısını güçlendirme ve öğrencilerin öğrenmelerine daha fazla olanak sağlama gibi katkılarda bulunarak kapsayıcı eğitimin niteliğini arttırabilir. Örneğin bağımlılığa karşı Yeşilay’dan, istismara karşı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu ya da çocuk polisi/karakollar, cumhuriyet savcıları ve çocuk izleme merkezlerinden destek alınabilir.


Okullar sağlık (örn. ilkyardım, bağışıklık sistemi, astım, diyabet, çocuk bakımı), sosyal hizmetler (yaşlı ve engelli bakımı, kimsesiz çocuklara yardım), okul dışı akademik, rekreasyon ve zenginleştirme programları (örn. Gençlik spor ve kulüpleri, sanat, müzik, müze, kütüphane programları), özel bakım hizmetleri, suçluluğun azaltılması (çatışma çözümü, şiddeti önleme), kariyer (rehberlik), gönüllü kuruluşlarla işbirliği (huzur evleri, çocuk esirgeme kurumları, Yeşilay, Kızılay vs.) gibi alanlarda aileler ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte çalışabilirler.


Okuldaki Kararların Alımında Okul-Aile İşbirliği


Aileleri karar alma sürecine dâhil etmek, onlara özel görevler, sorumluluklar ve roller vermek kapsayıcı eğitim sürecinde önemli katkılar sağlamaktadır. Ailelerin okullardaki karar alma ve yönetim sürecine katılımları kendilerine saygı duyulduğu hissini uyandıracak, kendilerini değerli hissetmelerine katkı sağlayacaktır


Aile katılımı:

• Kurulan işbirliği yapıcı ve verimli olduğunda,

• Ebeveynler bu süreçte kendilerini rahat hissettiğinde,

• Bilgi paylaşımı düzenli ve açık bir biçimde sağlandığında,

• Aileler kendilerine verilen farklı rolleri anlayıp kabullendiğinde,

• Hem eğitimciler hem aileler birbirlerinin rollerini anladığında ve birbirlerine saygı duyduğunda

• Tüm katılımcıların beklentileri açıklığa kavuştuğunda daha etkili ve nitelikli bir biçimde gerçekleşmektedir.


Öğretmenler, yöneticiler ve veliler arasında okul içinde ve dışında düzenli olarak planlanmış toplantılar aracılığıyla daha sağlıklı iletişim süreci kurulabilir ve karşılaşılan sorunların çözümü kolaylaşabilir. Örneğin okul bahçesinde gerçekleştirilecek düzenlemelere, öğrenci üniformalarına, okul boyasının rengine vb. ilişkin ailelerin görüşlerinin alınması onların görüşlerinin değerli olduğunu hissettirmeniz bağlamında önemli katkılar sağlayacak, süreçte karşılaşılabilecek sorunların çözümünü kolaylaştıracaktır. Bunun yanı sıra çocuklarının meslek ya da alan seçimine yönelik birlikte karar alımını gerçekleştirmek okul, aile, çocuk ve öğretmen arasında olumlu bir etkileşim ortamı oluşturmada önemli fırsatlar sunacaktır.


Daha etkili bir kapsayıcı eğitim süreci gerçekleştirmek için okul yöneticileri ve eğitmenler tarafından aileleri ve toplulukları dâhil etme stratejileri ve fırsatları yerel olarak belirlenmeli; programlar geliştirilmeli ve mevcut fırsat ve olanaklardan yararlanılmalıdır. Okul-aile işbirliğinin başarılı ve verimli bir biçimde gerçekleştirilebilmesi için ailelerin karar alma sürecine katılımına ilişkin örnekleri aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.


• Karar alma sürecine ailelerle birlikte öğrencilerin katılımını da sağlama

• Öğretmen ve çocukların katılacakları gezi, gözlem, konferans, gece etkinlikleri vb. planlama

• Mesleki rehberlikte velilerden yararlanma

• Velilere okulun kaynaklarını kullanma fırsatı verme

• Okul hakkındaki görüşlerini almak için velilerle görüşme

• Belirli gün ve haftaların kutlanmasında velilere görev ve sorumluluk verme

• Okul ya da sınıfın bir köşesine dilek/öneri kutusu koyma


Sürdürülebilir Yaşam Becerilerinin Geliştirilmesinde Aile Katılımı


Çocukların eğitim sürecine ailelerin katılım oranları, eğitim kurumlarının ailelere sunduğu fırsatlara bağlı olarak değişebilmektedir. Eğitim kurumları sürdürülebilir yaşam becerilerinin geliştirilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu beceriler beslenme, sağlık, psikiyatri, suçluluk, yaşlılık, engellilik, eğitim, aile ve çocuk ruh sağlığı, herhangi bir alana yönelik beceri eğitimi gibi çok farklı alanlarda yaşam boyu öğrenmeye yönelik geniş bir uygulama alanına sahiptir. Günümüzde okullar sürdürülebilir bir gelecek yaratmak için bireylere gereksinim duydukları bilgi, beceri, tutum ve değerlerin edinilmesinde işlevsel roller üstlenmektedir. Dünyada pek çok ülkede okullar sosyal katılımı sağlamak ve teşvik etmek için yaşam merkezleri gibi roller üstlenmektedir. Bu okullarda öğretmenler, ebeveynler ve toplum liderleri birlikte çalışmayı ve öğrenmeyi geliştirmek amacıyla yaratıcı çözümler bulmaya çalışmaktadır.


Unutulmamalıdır ki okul yalnızca öğrenciler için değil, veliler ve toplumun diğer bireyleri için de eğitim merkezidir.


Kapsayıcı eğitimde okul ve aile işbirliğini artırabilmek ve aile katılımını sağlayabilmek için iyi politika uygulamaları ve öneriler arasında sunulan en etkili uygulamalar, ailelere düzenli eğitim ve destek sağlamak, samimi bir kurumsal ortam oluşturmaktır. Bu süreçte yaratıcı düşünmek, mevcut fırsatları ve kaynakları fark etmek ve değerlendirmek oldukça önemlidir. Çocuklarının okullarında sürdürülebilir yaşam becerileri eğitimi amacıyla düzenlenen eğitim programlarına katılan aileler, kendi öğrenim ve gelişimlerine de son derece yüksek motivasyonlu ve aktif olarak katılabilirler. Bu bağlamda çocukların da ebeveynleriyle daha yakın bir şekilde çalışmalarına ve etkili iletişim kurmalarına katkı sunabilirler.


Sürdürülebilir yaşam becerilerinin geliştirilmesi amacıyla kurulan okul-aile işbirliği:

• Bireyleri sosyalleştirir, kişisel beceri ve yeteneğini geliştirir.

• Bireyin yaşam kalitesini artırır.

• Ailelerin okula güven duymasını, olumlu tutumlar geliştirmesini sağlar.

• Ailenin motivasyonu artırarak okul içi faaliyetlere aktif katılımını sağlar.

• Okul-aile arasında olumlu bağlar geliştirmeye katkı sağlar.

• Okul-aile işbirliği sürecini hızlandırır ve etkili kılar.

• Sosyalleşme, dayanışma ve bütünleşmeyi sağlar.


Sürdürülebilir yaşam becerilerinin geliştirilmesi amacıyla okulların yapabileceği etkinlikler:

• Yetişkinlere yönelik konferanslar düzenlemek

• Okulun kitaplık, bahçe, oyun ve spor salonu gibi tesislerinden yararlanmaları için gerekli ortam ve olanakları hazırlamak

• Özel eğitime gereksinim duyan çocuk bakımı, yaşlı bakımı vb. konularda seminerler, konferanslar düzenlemek

• Okulda düzenlenen sergi, tiyatro vb. sosyal etkinliklere aile katılımını sağlamak

• Eğlenceli ve interaktif bir biçimde fen ve doğa etkinlikleri gerçekleştirmek

• Drama, oyun, spor etkinlikleri düzenlemek

• İŞKUR, meslek kursları, esnaf odaları, belediyeler vb. kuruluşlardan destek alarak okullarda hafta sonları atölyeler kurarak meslek edindirme ve istihdam fırsatları sunmaya yönelik çalışmalar gerçekleştirmek.


Sanat ve Spor Etkinlikleriyle Aile Katılımının Sağlanması


Okul, her gün artan bilgi birikimlerinin doğrudan çocuklara öğretilmeye çalışıldığı, eğitim ve öğretimin yalnızca okul ortamı ve sınıf içinde geleneksel öğretim yöntemlerinin kullanılmasıyla gerçekleştirildiği bir yer olmaktan gittikçe uzaklaşmaktadır. Günümüzde okul, sınıf içi ve sınıf dışı öğrenmelerin, bireysel çabanın ve ilerlemenin amaçlandığı; eğitimin hayat boyu süren, sınıf dışı öğrenmeleri de içerisine alan ve bireyin kendisini keşfederek aile, akran ve toplumun her üyesi ile etkileşimine katkı sağlayan bir yer haline dönüşmektedir.


Sanat ve spor kültürü, bir ailenin toplumun yaşama dair geçmişten günümüze getirdiği öğelerini barındıran etkinliklerdir. Okullarda sanat ve spor etkinliklerinin aile katılımı ile düzenlenmesinde elbette birçok dikkat edilmesi gereken ilke yer almaktadır. Aşağıda bu tür etkinlikleri düzenlerken nelere dikkat edilmesi gerektiği, sanat ve spor etkinliklerini aile katılımlı gerçekleştirmenizin kapsayıcı eğitime ilişkin çalışmalarınızda ne gibi katkılar sağlayacağı ile ilgili küçük hatırlatmalar yer almaktadır.


Neden aile katılımlı sanat ve spor etkinlikleri?

♦ Aileler, onlarla gerçekleştirilen etkinliklerin çocuklar ve sizlerle olan diyaloglarını güçlendirdiğini fark ederler.

♦ Sınıflarımız çok kültürlü bir yapıda iken ailelerin birbiri ile etkileşmemesi öğretim sürecinizi olumsuz etkileyebilir. Sanat ve spor etkinlikleri, bu etkileri önlemek için ailelerin birbiri ile paylaşımda bulunmalarını, kendi çocuğu, diğer çocukları ve aileleri tanımalarını sağlayıcı katılımcı bir eğitim ortamı oluşturulmasına yardım eder.

♦ Sanat ve spor, yaratıcı düşünme becerilerini besleyen unsurlardır. Bu anlamda öğrencinizin sınıf içi öğretim sürecinde yaratıcı düşünme becerilerini öğretim programında yer alan işleyişle geliştirmeye çalışmanızın yanı sıra aile katılımlı bir yaşantı, okul dışı öğrenmeyi de destekleyen bir etki oluşturur.

♦ Tercihler önemlidir. Velilerimiz hayat boyu çocuklarının mutlu olmasını istediklerini belirtirken, diğer yandan çocuklarından en güzel, en verimli ve en ciddi şekilde tercihler yapmalarını beklerler. Oysa tercihler ve karar verme becerileri kendini tanımayla gerçekleşir. Sanat ve spor etkinlikleri öğrencilerimizin karar verme becerilerini güçlendirirken, ailelerinin de bu karar alma süreçlerine katılımlarını ve destekleyici kararı kabullenici bir tavır sergilemelerini güçlendirebilir.

♦ Sanat ve spor etkinliklerinin aile katılımlı gerçekleştirilmesi, ailelerin çocukları ile ilgili karar alma süreçlerinde okula olan tutum ve bakış açılarını da olumlu anlamda etkileyebilir. Aileleri tanımamız çocuklarının eğitim öğretimi ile ilgili süreçlere katılımları ile mümkündür. Sanat ve spor etkinlikleri bu bağlamda olumlu katkılar sağlar.

♦ Sanat ve spor etkinlikleri çocuğun bilişsel, duyuşsal, sosyal gelişimine, özgüven kazanmasına önemli katkı sağlamaktadır. Bu gibi etkinliklerle hem öğrencilerin gelişim sürecinin desteklenmesi sağlanır, hem de çocukların bu etkinliklere aileleriyle birlikte katılımını teşvik ederek aile katılımının devamlılığını sağlamada önemli katkılar sunulabilir.


Aile katılımlı sanat ve spor etkinlikleri düzenlemek için öneriler

♦ Sanat ve spor etkinliklerini planlarken ailelerin sosyodemografik (yaş, cinsiyet, etnik grup, din, meslek, eğitim, medeni hal vb.) özelliklerini dikkate almalıyız.

♦ Ailelerin çalışma periyotları ve okula gelebilme saat-günlerini dikkate almalıyız. Gerçekleştirilecek etkinliği ailelerin evde çocukları ile mi yapacaklarını, yoksa tüm velilerin katılımı ile okulda mı gerçekleştirileceğini açıkça belirtmeliyiz.

♦ Her şeyden önce onlar için davetiyeler hazırlamalı; yer, saat, etkinliğin amacı ve iletişim bilgilerimizi yazmalıyız.

♦ Ailelerin bu etkinliğe gelmeleri sonucunda ne tür bir kazanım sağlayacakları birkaç cümle ile belirtilmelidir.

♦ Aile katılımı sağlamaya dönük sanat ve spor etkinliklerinde getirilmesi beklenen materyal (giysi, farklı eşya ve ayakkabı vs.) açıkça ifade edilmelidir.

♦ Etkinliğe gelirken yapılacak etkinlik ile ilgili yönerge davetiyeye mutlaka yazılmalıdır.

♦ Ailelerin etkinlik öncesinde beklentileri ve etkinlik sonunda görüşleri mutlaka alınmalıdır. Sözel veya yazılı etkinlik değerlendirmelerine yer verilmelidir.

♦ Sanat ve spor etkinliklerinin çocukların gelişimindeki etkisi bilişsel, sosyal ve fiziksel açıdan birlikte değerlendirilmelidir. Örneğin, “Bu oyunu çocuklar ile oynadığınızda ne tür bir etki oluşturmasını beklersiniz? Neler düşünüyorsunuz? Siz de çocuğunuzla evde uygulanabilecek farklı etkinlikler üretiniz.” gibi yönlendirmelerle onlara (velilerinize) kendi ev ortamlarına özgü etkinlikleri tasarlama fırsatı verilmelidir.


Aile katılımını artırmanın etkin yollarından biri de sınıftaki veliler ve çocuklarının katılabileceği turnuvalar düzenlemektir. Ortaöğretim düzeyinde okulda baba ve çocuklarının birlikte katılabileceği futbol turnuvaları düzenlemek ailelerin okula karşı önyargılarını yıkma, okula karşı olumlu tutum geliştirme ve okulu yalnızca akademik değil, sosyal, duygusal ve bedensel bir gelişim ortamı olarak görmelerine de fırsat sunacaktır. Öğrencilerin meslek seçimi ya da alan belirlemelerini kolaylaştırmak ve toplumla iletişimi güçlendirmek amacıyla da lise öğrencilerinin polis, asker ya da doktor gibi farklı meslek gruplarıyla katılabilecekleri satranç ve futbol gibi turnuvalar düzenlenebilir. Etkinlikler sırasında bedensel engeli olan öğrencilerin durumu da göz önüne alınmalı, yapılan etkinliklerde tüm öğrencilerin katılabileceği, engeli olan ve tipik gelişim gösteren çocuklar arasında etkileşimin yüksek olduğu ortamlar yaratılmalıdır. Küçük yaş grubundaki öğrencilerin de katılabilmesi için, okul öncesi ve ilkokul düzeyinde çocukların ya da velilerinin gözlerinin kapalı bir biçimde birbirlerini tanıması etkinliği gerçekleştirilebilir.


Sanat ve spor etkinlikleriyle kapsayıcı bir eğitim ortamı yaratarak aileyi ve toplumu bu sürece dâhil etmenin çok çeşitli yöntemleri bulunduğu daha önce belirtilmişti. Ek 5’te sunulan “Orkestranın Bir Parçasıyım” ve “Velimle Şarkı Söylüyorum” etkinliği hem dezavantajlı grupların hem de normal gelişim gösteren öğrencilerin aileleriyle birlikte katılabileceği ve müzik dersinde eğlenceli bir biçimde uygulayabilecekleri sosyal etkinliklerden bazılarıdır.


Beden eğitimi ve müzik derslerinde gerçekleştirilebilecek sanat-spor etkinlikleri yoluyla aile katılımını sağlamak mümkün olduğu gibi, resim dersleri aracılığıyla da aile katılımını sağlamak olanaklıdır. Ek 5’teki “Resim Sergim” etkinliği resim derslerindeki kazanımların gerçekleştirilmesi sürecinde ailelerle birlikte gerçekleştirilebilecek etkinliklere bir örnek olarak sunulmuştur.

bottom of page