top of page

Okullarda Verilen Rehberlik Hizmetleri

 
Uzman Öğretmenlik Eğitim Programı ve Başöğretmenlik Eğitim Programı: Özel Eğitim ve Rehberlik - Problem Alanlarına Göre Rehberlik Türleri

Doğrudan Öğrenciye Yönelik Hizmetler


1) Oryantasyon (Duruma Alıştırma)

Bireyin yeni girdiği ya da gireceği ortama alışmasını sağlamak için yapılan çalışmalardır. Etkinlikler yapılarak, bütün öğrencilere okul kuralları, yeni kişiler, içinde bulunulan imkân ve şartlar tanıtılır. Okula yeni gelen öğrencilere yönelik oryantasyon hizmeti öncelikle sınıf rehber öğretmeni tarafından verilmelidir. Üst sınıf öğrencilerinden de yardım alınabilir (akran danışmanlığı). Bazen eğitim süreci devam ederken yeni bir durum ve gelişme olduğunda da oryantasyon hizmeti verilebilir. Okulu tanıtma ve gezdirme, personeli tanıtma, kuralları ve yönetmelikleri açıklama, sosyal, kültürel etkinlikler vb. yapılabilir.


2) Bireyi (Öğrenciyi) Tanıma:

Rehberlik hizmetlerinin amacına ulaşması ve bireysel farklılıkların belirlenmesi için bireyi tanımak gerekir. Kullanılacak olan tekniklerin güvenilir, geçerli, ekonomik ve bilimsel olmasına dikkat edilmelidir. Öncelikli amaç, bireyin kendini tanımasına, güçlü ve zayıf yönlerini fark etmesine yardımcı olmaktır.

Bireyler sürekli gelişim ve değişim içinde olduğu için zaman içinde her yaş ve sınıf düzeyinde testler yapılmalıdır ve sonuçlar birlikte değerlendirilmelidir.


Bireyi tanıma teknikleri amaç değil birer araçtır. Sonuçları kullanılmayacak olan araçlar kullanılmamalıdır. Öğrencileri tanımak için birden fazla teknik kullanılabilir, genel sonuçlar öğrenci isimleri saklanarak okul yönetimiyle paylaşılabilir.


Sonuçlar hakkında öğrenciye uygun şekilde ve uygun zamanda dönüt verilmelidir. Psikolojik testler üzerinde değişiklikler yapılmamalıdır.


a) Test Teknikleri:


1) Maksimum Performans Testleri:


* Yetenek testleri: Yetenek, bireylerin eğitimden neler kazanabileceği ve çabaladığı takdirde neler yapabileceğidir.

Zihinsel veya akademik yetenekleri tespit etmek amacıyla uygulanabilir. Geleceğe dönüktür. Genel yetenek testleri; zekâ testleri şeklindeki testlerdir. Temel Kabiliyet Testleri (TKT – Thurstone) Özel yetenek testleri ise; belli bir alandaki akademik, zihinsel veya fiziksel yeteneklerini tespit etmek için kullanılır. Özel yetenek sınavıyla öğrenci olan eğitim kurumlarının yaptığı sınavlar. Beden eğitimi, sahne sanatları vb.

* Başarı testleri: Bireylerin öğrenme etkinliklerinden ne kadar yararlandığını tespit etmek amacıyla yapılır. Geçmişe dönüktür. Standart başarı testleri; öğrencilerin özel koşulları (lokal bilgileri) dikkate alınmadan genel olarak herkese aynı şartlarda uygulanan testlerdir. Ör) SBS, LYS, KPSS vb.


Öğretmen yapımı başarı testleri; öğretmenler tarafından özel koşullar dikkate alınarak kendi öğrencilerine uyguladıkları testlerdir. Örneğin, yazılı yoklamalar.


2) Tipik Performans Testleri:


* İlgi Envanterleri: Bireyin herhangi bir nesneye, kişiye ya da duruma olan ilgisini ölçmek için yapılan testlerdir. İlgi; yapmaktan hoşlanılan etkinliklerdir ve bir tercih meselesidir. İlginin olumsuzu olmaz. Herhangi bir duruma karşı ya ilgili olunur ya da ilgisiz olunur ancak olumsuz ilgiden bahsedilemez. Özellikle yöneltme hizmeti verilirken bu testlerin sonuçlarından yararlanılabilir. Örneğin, Kuder ilgi ölçeği.


* Tutum Envanterleri: Tutum; inançların ve duyguların toplamıdır. Kanı ise tutumların sözlü ifadesidir. Tutumlar olumlu da olabilir olumsuz olabilir. Davranışlardan önce oluşur ve davranışlara yön verir. Tutum ölçeklerinin 3 boyutu vardır. Duygu, düşünce ve davranış. Bu 3 alana da eşit miktarlarda ağırlık verilmelidir.


* Kişilik Envanterleri: Bireyin kişiliği ile ilgili bilgileri edinebilmek için kullanılan testlerdir. Uzmanlık gerektiren testlerdir. Okullarda sadece psikolojik danışmanlar tarafından yapılması gerekir. Diğer branş öğretmenleri tarafından uygulanamaz. Bazı testleri uygulamak için psikolojik danışman olmak da yeterli değildir, ayrı bir özel eğitim de almış olmak gerekir. Örneğin, Rorschacd Mürekkep Lekesi Testi.


b) Test Dışı Teknikler:


1) Gözleme Dayalı Teknikler:


* Gözlem: Planlı ve sistemli bilgi toplama tekniğidir. Bir olay, kişin veya nesneyle ilgili bilgi toplamak için kullanılır. Doğrudan doğruya duyu organlarıyla yapılabileceği gibi çeşitli araç-gereçler kullanılarak da yapılabilir. Gözlem yapılmadan önce; kimin gözleneceği, hangi koşullarda gözlem yapılacağı, gözlemi kimin yapacağı ve hangi özelliğin gözleneceği belirlenmelidir.


Gözlem; doğal gözlem (yapılandırılmamış) ve sistematik gözlem (yapılandırılmış) olarak ikiye ayrılır. Eğer gözlemci, gözlem yapılan nesne ya da kişinin duruma hiçbir müdahalede bulunmuyorsa, içinde bulunan şartlar doğal haliyle

gözleniyorsa doğal gözlem; eğer gözlem yapılan nesne yada kişinin durumuna müdahalede bulunuyorsa, içinde bulunulan şartları etkiliyor veya değiştiriyorsa sistematik gözlemden bahsedilir.


Gözlem tekniği sınıf rehber öğretmeni tarafından da, okul rehber öğretmeni tarafından uygulanabilir. Sınırlılıkları; gözlenen olayın nedenleri hakkında bilgi toplamaya elverişli değildir. Olayların nedenlerini anlamak için sürekli olarak gözlem yapılması gerekir. Nesnel olarak gözlem yapmak ve gözlem sonuçlarını tarafsız şekilde yorumlamak zordur.


* Gözlem Listesi: Gözlenecek davranışların olup olmadığını “evet” veya “hayır” şeklinde cevaplandırılarak kayda alınmasıdır.


* Derecelendirme Ölçeği: Derecelendirme ölçekleri bir işin yapılabilme derecesini de ölçmeyi sağlar. Gözlenen davranışlar sadece “var” veya “yok” şeklinde belirtilmez, dereceleriyle birlikte belirtilir. Gözlenen niteliğin gözlenme sıklığı veya derecesi (miktarı) belirtilebilir.


* Vaka – Olay Kaydı (Anekdot): Gözlenen olayların gözlemcinin yorumlarına yer vermeden olduğu gibi kaydedilmesidir. Doğal koşullarda ortaya çıkmış bir davranışın ayrıntılı olarak kaydedilmesidir. Sıradan olmayan, tipik ve dikkate değer davranışlar kaydedilir. Her olay için ayrı bir kayıt tutulur. Eğer yoruma yer verilmesi düşünülüyorsa olay kaydının alındığı kısımdan ayrı bir yerde yorum yapılmalıdır.


2) Kendini Anlatma Teknikleri:


* Görüşme/ Mülakat: Bireyle yüz yüze gelerek sözlü şekilde sorular sorulup ve cevaplar yine sözlü olarak alınıyorsa görüşme tekniğinden bahsedilir.


* Anket: Belli konularda bilgi, düşünce ve görüşlerin sorularak, alınan cevaplara göre değerlendirme yapılması

yöntemidir. Öğrenciye yönelik olduğu gibi velilere yönelik de olabilir.


* Soru Listesi-Öğrenci Tanıma Fişi: Öğrenci hakkında öğrenilmek istenen genel bilgileri kısa sürede elde etmeye yönelik olarak hazırlanır. Öğrencinin kimliği, fotoğrafı, sağlık durumu, sosyal durumu, ailesinin ekonomik durumu, vb. konularla ilgili sorular vardır. Öğrencinin kişisel dosyasında da bulunabilecek bilgilerden bazıları burada da belirtilebilir. Buradaki bilgilerin gerçeği yansıtan doğru bilgiler olması önemlidir. Farklı okullarda küçük değişiklikler yapılarak öğrenci fişleri hazırlanabilir. Buradaki bilgilerin doğruluğundan emin olduktan sonra öğrencinin kişisel dosyasına özetlenerek konulabilir.


* Arzu Listesi: Genellikle okul öncesi ve ilköğretim seviyesinde kullanılır. Öğrencinin doyurulamamış ihtiyaçlarını ve açığa çıkaramadığı umut ve beklentilerini öğrenmek için kullanılır. Genellikle düşsel durumları içerir. “Olsaydım Testi” uygulamaları da bu testlere örnektir. Örneğin, istediğiniz kadar paranız olsaydı ne yapardınız?, Bir iyilik perisiyle karşılaşsaydınız ondan ne isterdiniz?


Bazen soru cümleleriyle bazen de eksik cümleler şeklinde olabilir.

Bir şehir olsaydım…………………………………Çünkü……………………………………………………

Bir çiçek olsaydım…………………………………Çünkü…………………………………………………..

Sorular kadar verilen cevaplarında incelenip tahlil edilmesi gerekir. Kişiye danışma yapılarak, kendini tanımasına ve iç görü kazanmasına yardımcı olunur. Bu tekniği kullanmadaki asıl amaç da budur zaten.


* Anı Defteri (Günlük): Bireyin öznel yaşantılarının yazıldığı bir defterdir. Bireyin izni olmadan yararlanılmamalıdır. Günü gününe tutulur ve içlerini rahatlıkla dökerler. Bireyin iç dünyasını anlamak için yararlanılabilir.


* Otobiyografi: Bireyin geçmiş ve şimdiki yaşantıları ile geleceğe dönük planlarını kendi yazılı ifadesiyle anlatmasıdır. Amaç; bireyin doyurulmamış isteklerini, umutlarını ve benlik algısını anlamaktır. Bireyle ilgili kişiler ve olaylar hakkında ayrıntılı şekilde bilgi öğrenmek kolaylaşır. Genellikle sınıf rehber öğretmenleri okur. İki tür otobiyografi vardır.


Sınırlı otobiyografi, belirli konuların söylendiği ve sadece o konular hakkında bilgi istenilen otobiyografilerdir. Serbest otobiyografi ise öğrencinin hayat hikâyesini sınırlama getirmeden yazdığı otobiyografilerdir.


Otobiyografinin doğru yorumlanması için; yazıdaki genel izlenim, yazının uzunluğu ya da kısalığı, anlatımdaki özen ve tutum, yazıda bilgi verilmeyen önemli kişi ya da olaylar ve yazıdaki genel tutarsızlıkların incelenmesi gerekir.


* Problem Tarama Listesi: Öğrencilerin sağlık okul, ders, arkadaşlık, meslek vb. konulardaki problemlerini kendi görüşleriyle ortaya çıkarmak ve çözümlerini sağlamak için kullanılır. Öğrencinin gelişim dönemleri ve okul seviyesi dikkate alınarak hazırlanmalıdır. Uygulaması sınıf rehber öğretmeni ve okul rehber öğretmeni tarafından birlikte yapılır. Kişisel sorunların dışında genel sorunların çözümü için öğretmen, yönetici ve velilerle işbirliği yapılmalıdır. Genellikle şu konularda sorular vardır: Sağlık, ders, ev hayatı, sosyal ilişkiler, karşı cins, meslek ve kişilik özellikleri.


* Kime Göre Ben Neyim? : Öğrencilerin olumlu ya da olumsuz davranış özelliklerini betimleyen cümleler vardır. Arkadaşlarının, ailesinin ve öğretmenlerinin kendisini nasıl gördüğünü değerlendirir ve bunu bir işaretle (X) belirtir.

Bazı sorulara yanıt verilmeyebilir veya bütün işaretlemeler yapılabilir. Her öğrenci ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Ayrıca öğrencilerin bu değerlendirmeye dair kısa yorumları için “bana göre” bölümü yer alabilir. Bu teknik öğrencinin kendini nasıl değerlendirdiğini (olumlu-olumsuz) ortaya çıkarır. Olumsuz düşüncelerin çok yoğun olduğu öğrenciler varsa bu öğrenciler rehberlik ve psikolojik danışma servisine yönlendirilebilir. İlköğretim 4. sınıftan lise son sınıfa kadar bütün öğrencilere yapılabilir.


* Cümle Tamamlama Testleri: Öğrencilere yarım bırakılmış cümleler verilir ve boşluklara ilk akla gelen ifadelerini yazmaları istenir.


3) Başkalarının Kanılarına Dayalı Teknikler (Sosyometrik):


* Sosyometri:

  • Grup içi ilişkiler hakkında bilgi toplama yollarından biridir. Bireylerin statüleri ve durumları saptanabilir.

  • Grubu oluşturan bireylerin birbirleri ile olan etkileşimleri ve ilişkileri belirlenir.

  • Öğrencinin kendisini tanımasından ziyade, öğretmenlerin sınıf içi ilişkileri fark ederek öğrencilere müdahale etmesini kolaylaştırmak için kullanılır.

  • Grubun üyelerine belirli konularda sorular sorulur ve cevaplara göre de sosyogram oluşturulur.

  • Ancak sosyogramlara bakarak ilişkilerin sebepleri saptanamaz.

  • Örnek sorular: Sıkıntılarınızı paylaştığınız üç arkadaşınızın ismini yazınız. Beraber geziye gitmek istediğiniz üç arkadaşınızın ismini yazınız.

  • Sonuçların güvenilir olması için, sosyometrinin hangi amaçla yapılacağı belirlenmeli, amaca uygun sorular sorulmalı, bilgilerin gizli tutulacağı açıklanmalı, rahat bir ortam hazırlanarak bu uygulamanın bir sınav olmadığı duyurulmalıdır.

  • Birbirini yeteri kadar iyi tanımayan öğrencilerden sağlıklı sonuçlar alınamayacağı için önceden birbirlerini tanıyor olmaları gerekir.

  • Bir sosyograma bakarak şu ilişki tipleri yorumlanabilir.

Liderler: Diğer üyeler tarafından en çok seçilen üyelerdir.

Terk edilmişler (yalnızlar-seçilmeyenler): Diğer üyeler tarafından seçilmeyen üyelerdir. Yardıma ihtiyaç duyabilirler.

Çekimserler: Diğer üyeler tarafından seçildiği halde, kendileri diğer üyeleri seçmeyen öğrencilerdir.

Karşılıklı seçenler: Grup içinde sadece karşılıklı olarak birbirini seçen üyelerdir.

Dengesizler: Kendilerini seçenleri seçmeyip, başkalarını seçen üyelerdir.

Klikler (hizipler): Büyük gruptan soyutlanmış ve kendi aralarında yeni bir grup oluşturan üyelerdir.


* Kimdir Bu? / Bil Kim? :

  • Bazı özellikler verilerek bu özelliklere sahip bireylerin bulunmasını sağlayan bir tekniktir.

  • Öğrencilerin hangi yönleriyle tanındıklarını öğrenmek mümkün olur.

  • Öğrenciler bazı soruların cevaplarına kendi isimlerini de yazabilirler. Ya da bir soruya birden fazla isim de yazabilirler.

  • Bir kişinin ismi, farklı birkaç özelliğin karşılığına da yazılabilir.

  • Böylece öğrencilerin hem birbirlerini hem de kendilerini nasıl algıladıkları öğrenilebilir.

  • Bireyin kendini nasıl algıladığı ile başkalarının aynı bireyi nasıl algıladığı arasındaki uyuşmaya “bağdaşım” denir.

  • Uyuşmazlık durumu söz konusu olan öğrencilerin sorun yaşıyor olma ihtimali diğer öğrencilere göre daha fazladır.

* Rol Dağıtım Tekniği:

  • Öğrencilerin belirgin özelliklerini dolaylı yollarla ortaya çıkaran bir tekniktir.

  • Belirli tiplerin tanınmasına yardımcı olmak için bir oyun (hikaye) seçilir ve okunur. Hikayedeki kişilerin belirgin özellikleri açıklanır.

  • Daha sonra rol listesi dağıtılarak bu rollere uygun düşen arkadaşlarının ad ve soyadlarını uygun rollerin karşılığına yazmaları istenir.

  • Yazılan isimlerin ve bilgilerin gizli kalması sağlanmalıdır.

  • Uygulama sonunda her öğrencinin olumlu ve olumsuz özelliklerinin tanınması sağlanmış olur.

  • İlköğretim 4. sınıftan lise son sınıfa kadar bütün öğrencilere uygulanabilir.

4) Etkileşime Dayalı Teknikler:


* Sosyo-drama:

  • Grup üyeleri bir sosyal problemle ilgili bazı rolleri paylaşarak izleyiciler karşısında gerçek hayattaymış gibi oynarlar.

  • Her birey kendisini değil, olayla ilgili olarak kendine verilen rolünü oynar.

  • Sosyal sorunların çözümünde, bireylerin kendilerini ve başkalarının değer yargılarını tanımalarında, ortak bir sorun üzerinde çözüm üretme gibi sosyal becerilerin geliştirilmesinde etkilidir.

  • Öğrencilerin sosyal ilişkilerinin güçlenmesi ve karşılaştıkları bazı sorunların giderilmesine yardımcı olmak için yapılabilir.

* Psiko-drama (Ruhsal Oyun):

  • Birey, kendisi için kaygı ve üzüntü kaynağı olan psikolojik bir problemi bir rol alarak grup karşısında oynar. Seçilen bir rolün gereğini değil kendi gerçek durumunu yansıtır.

  • Bir yönetici danışman veya terapist de olmalıdır. Ayrıca grubun diğer üyeleri de izleyici olmalı veya gereken şekilde rol yapmalıdır.

  • Ortam gerçek koşullara benzetilmeye çalışılır ve gerekli düzenlemeler yapılır.

  • Tanı (teşhis) koymaktan çok tedavi (sağaltım) için kullanılır. Psiko-drama aynı zamanda bir terapi tekniğidir.

5) Diğer Teknikler:


* Bibliyo-terapi:

  • Belirli bir konuda sorun yaşayan bireylere, bu sorunları çözmeleri için konuyla ilgili, içeriği hakkında önceden bilgi sahibi olunan bir kitabı önerme tekniğidir. Bu sayede bireyler kendi sorunlarını daha kolay fark eder, çözebilmek için cesaretlendirilir.

  • Psikolojik sağlıkla ilgili kitaplar olabileceği gibi çeşitli konularda yazılmış roman, hikâye vb. olabilir.

  • Bireylere bibliyo-terapi uygulamasından sonra görüşleri alınarak izlenmesi yapılmalı ve gelişmeler takip edilmelidir.

* Toplu Dosya:

  • Öğrenci hakkında çeşitli yollardan elde edilen bilgiler sınıflandırılarak özetlenir ve kaydedilir.

  • Öğrenciyle ilgili her bilgi aynen toplu dosyaya koyulmaz, önemli bilgiler özetlenerek saklanır.

  • Gelişim dosyası, öğrenci tanıma ve izleme dosyası olarak da bilinir.

  • Öğrencinin gelişimini takip etmeyi kolaylaştırarak kronolojik şekilde hazırlanmalıdır.

  • Kısa sürede bilgi almaya hazır şekilde olmalıdır. Testlerin sonuçları ve yapılan yorumlar ayrı ayrı yer almalıdır.

  • Toplu dosya sayesinde öğrenci hakkındaki bilgiler uzun yıllar boyunca kayıt halinde saklanır ve kullanılabilir.

  • Toplu dosyalar; okul yöneticilerine, öğretmenlere, öğrencilerin kendilerine ve hatta velilere de açık olabileceği için kişiye özgü gizlilik gerektiren (psikolojik, tıbbi ve yasal inceleme sonuçların) özel bilgilerin yer almaması gerekir.

  • Yani gizlilik içeren dokümanlar toplu dosyada bulunmaz.

  • Toplu dosyada bulunması gerekenler, öğrencinin kimlik bilgileri ve fotoğrafı, ev ve aile bilgileri, okul başarısına ait bilgiler, sağlık ve fiziki gelişim bilgileri, okuduğu okulların bilgileri, bazı test sonuçları (ilgi, anket, başarı), test dışı etkinlikler, iş tecrübesi, vaka kayıtları, otobiyografisi.

* Veli Toplantıları:

  • Amaç, velinin de eğitime katılımını sağlamak ve işbirliğini sağlamaktır.

  • Velilerin sos-kültürel seviyesine uygun iletişim dili kullanmak, suçlamadan yargılamadan bilgi vermek ve öğrenci hakkında bilgi alışverişine yardımcı olmak en önemli konulardır.

* Ev Ziyaretleri:

  • Öğretmenler veya psikolojik danışmanlar öğrencilerin ev ortamlarını, fiziksel koşullarını, çalışma olanaklarını, aile yapısını vb. daha iyi öğrenmek için velileri evlerinde ziyaret ederler.

  • Önceden planlanmalı, randevu alınmalı, çocuğa ve aileye haber verilmeli, çok fazla resmi davranılmamalı, çocuk veya aile eleştirilmemeli, daha çok olumlu ifadelere yer verilmeli, okul veya öğretmenlerin eleştirilmesine neden olacak tartışmalara girilmemelidir.

* Zaman Çizelgesi:

  • Günün saatlerini gösteren bir sayfaya, öğrencinin sırasıyla ne yaptığını ve ne kadar süreyle yaptığını kaydetmesidir. Öğrenci her faaliyet için duygu ve düşüncelerini de yazar. Faaliyeti ne kadar sevdiğini, zor veya kolay oluşunu vb.

  • Zaman çizelgesini öğrencinin kendisi doldurmalıdır.

  • Zamanı nasıl kullandığı, ders çalışma vakitleri, hobiler, sosyal faaliyetler vb. konular hakkında bilgiler edinilmiş olunur.

  • Zaman kullanımının önemi öğrenci açısından daha iyi anlaşılır.

* Film Terapisi (Sine-terapi):

  • Sinema filmlerinin bazı psikolojik sorunların tedavisinde kullanılması yöntemidir.

  • Uzman eşliğinde rahatsızlığın türüne göre seçilen film izlendikten sonra uzman, kişiyle film hakkında konuşmakta ve hikâye ve karakterlerin davranışlarıyla kişinin karşı karşıya kaldığı sorunların önce açığa çıkarılması sonra giderilmesi amaçlanmaktadır.

  • Film veya klipler; depresyon, huzursuzluk, öfke, sinirlilik ve korku faktörlerinin iyileşiminde yardımcı metot olarak kullanılmaktadır.

* Vak’a İncelemesi:

  • Sorunu olan bir öğrencinin bütün halinde derinlemesine incelenmesidir.

  • Sorunun ne olduğunu ve sebeplerini anlamak için, çözüm yollarını bulmak için birey ve sorun hakkında var olan bütün bilgiler kullanılır. Özel problemleri olan, öğrenme ve uyum sorunu yaşayan öğrenciler üzerinde de uygulanır.

  • Başarısızlıkların veya davranış bozukluklarının nedenlerini bulmak için kullanılan bir yöntemdir.

  • Bu hizmetten sonra genellikle düzeltici-çara bulucu işlev gören rehberlik hizmetleri devreye girer.

  • Vak’a incelemesinde test ve test dışı teknikler kullanılabilir.

  • Vak’a incelemesi bireyin öz geçmişini ve hayat hikâyesini kapsadığı gibi bununda ötesinde toplanan bilgilerin analiz ve yorumlarını, sorunların ya da problemlerin giderilmesi için gerekli değerlendirmeleri, önlemleri ve önerileri de kapsamalıdır.

  • Vaka incelemesini yapan kişi objektif ve açık olmalı, kişisel yanlılıktan kaçınmalı, sayısal verilere dayanmalı, sayılarla desteklenmeyen gereksiz bilgiler vermemeli, dayanıksız yorum ve genelleme yapmaktan sakınmalıdır. Vaka incelemesi raporlarının ilgili diğer uzmanlarla birlikte ele alınması, hatta gerekirse bu amaçla “vaka konferansı” toplantıları düzenlenmesi ve birey için alınacak psikolojik yardım önlemlerinin birlikte programlanması daha da uygun olur.

3) Bilgi Toplama ve Yayma (Bilgilendirme):

Öğrencilerin kendilerini geliştirmeleri için ihtiyaç duyabilecekleri her türlü bilgiyi toplama ve çeşitli yollarla öğrencilere aktarmaya yönelik hizmetlerdir. Özellikle eğitsel ve mesleki konular işlenir. Sınav sistemleri, meslekler, iş imkânları, üniversite ve bölümlerin özellikleri, üst eğitim kurumları, burslar vb. konular olabilir. Panolar, broşürler, sunumlar, afişler vb. yollar kullanılabilir.


4) Yöneltme ve Yerleştirme:

Öğrencilerin özellikleri doğrultusunda yönelebilecekleri bir üst eğitim kurumu ya da iş imkânları konusunda öğrencinin bilgi sahibi olması ve kendisi için en uygun olanını seçmesi amaçlanır. Eğitsel kol seçimlerinde, bir üst eğitim kurumları hakkında, meslek seçimlerinde vb. konularda olabilir. Bu hizmetin sağlıklı olarak verilebilmesi için öğrencilerin kendilerini tanımaları ve kararı kendilerinin vermesi gerekir. Öğrencinin ilgi ve yeteneklerini tanımak için bireyi tanıma, programlar veya okullar hakkında bilgi edinmesi için bilgi verme, bu tür konularda gerçekçi algı ve beklentilerinin oluşması için psikolojik danışma, ailenin beklenti ve istekleri öğrencinin uygun karar vermesine engel oluyorsa müşavirlik hizmeti verilir.


5) İzleme ve Değerlendirme:

Verilen rehberlik hizmetlerinin etkililiğini anlamak, hizmetleri devam ettirmek veya gerekli düzenlemeleri yapmak için verilen hizmetleri kapsar. Amaç; rehberlik hizmetlerinin amacına ulaşıp ulaşmadığını değerlendirmektir. Mezunların sonraki yıllarda öğrenime devam edip etmedikleri, ettiyseler başarı durumlarının ne olduğu, işe başlayanların başarıları ve yaşadıkları sorunların neler olduğu gibi bilgileri toplamayı kapsar. Bütün öğretim kademelerinde verilen bir hizmettir. Hem öğrencinin gelişimi takip edilebildiği gibi hem de sunulan rehberlik hizmetlerinin etkililiği tespit edilir.


6) Sevk / Yardım Almaya Yönlendirme) (Refere):

Psikolojik danışma ve rehberlik servisinin olmadığı ya da yetersiz kaldığı durumlarda öğrencinin yardım ihtiyacının karşılanması için Rehberlik Araştırma Merkezine, sosyal yardım kuruluşlarına, psikiyatristlere, özel eğitim uzmanları gibi diğer kurumlara veya kişilere yönlendirilmesidir. Bir öğretmenin uzmanlık gerektiren bir konuda kendisinden yardım isteyen öğrencisini rehberlik servisine yönlendirmesi de sevktir. Örneğin, ciddi bir davranış bozukluğu olan bir öğrencinin psikiyatriste yönlendirilmesi.


7) Psikolojik Danışma Hizmetleri:

Bütün rehberlik hizmetlerinin özüdür. Bu hizmeti verebilmek için psikolojik danışmanlık alanında eğitim almış olmak şarttır. Uyum sıkıntısı çeken, kendini yalnız hisseden, kendini başarısız ve değersiz gören, özgüveni, öz sevgisi ve özsaygısı zedelenmiş olan kişilere sorunlarının kaynağını ve çözüm yollarını göstermede yardımcı olunur.


Bu hizmet sayesinde birey kendini daha iyi tanır, sorunlarının farkına varır, sorunlarıyla baş etme becerisi kazanır, gerçeklik algısı oluşur ve gerçekçi kararlar verebilir. Böylece daha sağlıklı bir kişilik yapısına ulaşır ve farkındalık seviyesi yükselir.


Tek seferde tamamlanan değil, süreç içinde verilen bir hizmettir. Sorunların çözümü hemen gerçekleşmeyebilir.

Gizliliğin en üst düzeyde olduğu hizmet alanıdır. Danışman ilk oturumda danışana gizlilik, gönüllülük, oturum süresi vb. kurallar ve konular hakkında bilgilendirir (yapılama tepkisi).


a) Psikolojik Danışma Teknikleri

* Açıklama: Danışanın ifade ettiği duygu ve düşünceleri daha anlaşılır hale getirmektir.

* Onaylama: Danışanın söylediklerini onaylayan geri bildirimlerdir.

* Duyguları Yansıtma: Danışanın ifade ettiği duygular aynen geri yansıtılır. Duygusal boşalımı (katarsis) ve empatiyi sağlar.

* Yüzleştirme: Danışanın tutarsızlıklarına (çelişkilerine) dikkat çekerek iç görü kazanmasına yardımcı olmaktır.

* Yorumlama: Danışanın anlattığı duygu, düşünce ve yaşantılar arasında anlamlı bağlantılar kurmadır. Davranışların sebebi olan

duyguları tespit etmeye yardımcı olur. Danışan da kendi duygularını fark eder.

* Destekleme: Danışanın duygu ve düşünceleri incelenerek güçlü yönlerini keşfetmesi konusunda destek vermektir.

* Soru – sorma: Danışanın duygu ve düşüncelerini daha ayrıntılı şekilde öğrenebilmesi için kullanılır. İletişimin kesildiği anlarda

konuşmanın tekrar başlaması için de kullanılabilir.

* Bilgi Verme: Danışan belli bir konuda bilgi istediğinde ona gerekli bilgilerin sunulmasıdır. Sorunun çözümünde katkısı olabilir.

* Cesaretlendirme: Danışanın yetersizlik veya değersizlik gibi olumsuz duygularından kurtulup kendine güven duyması için kullanılır.


b) Psikolojik Danışma Kuramları

* Psikanalitik Danışma Kuramı (Freud, Adler, Yung, Horney, Sullivan, Ericson):

  • İnsan davranışlarını belirleyen faktör doğuştan getirilen cinsellik ve saldırganlık güdüleridir.

  • İdden gelen istekler süperego tarafından yasaklanır ve ego tarafından dengeye kavuşturulur (savunma mekanizmaları).

  • Sorunların kaynağı bastırılmış duygulardır. Özellikle de 0–6 yaş arasında yaşananlardır.

  • Çözüm için; geçmiş yıllardaki (çocukluk yıllarındaki) bastırılmış duygular açığa çıkarılmalı ego güçlendirilmelidir.

  • Egonun eksik yanları değil, şu anki güçlü yanları üzerinde durulur.

  • Bu amaçla, serbest çağrışım (danışanın aklına gelen anlamlı veya anlamsız her şeyi söylemesi),

  • transferans (geçmişte kendisi için önemli olan kişilere yönelik duygularını danışana transfer etmesi ve tekrar yaşaması), rüya analizi (danışanın gördüğü rüyaları sürekli olarak kayda alması ve neleri sembolize ettiğinin fark edilmesi), hipnoz (bilinç dışına atılan yaşantıların telkinler yoluyla bilinç seviyesine çıkarılması ve danışanın çocukluğuna inilmesi) ve yorumlar (danışanın danışmandan aldığı verileri anlamlandırması ve bütünleştirmesi / danışan, kullandığı savunma mekanizmalarının farkına varır) yapılır.

* Davranışçı Danışma Kuramı (Skinner, Pavlov, Watson, Bandura):

  • Birey dünyaya geldiğinde zihni boştur (tabula rasa). Ne iyidir ne de kötüdür.

  • Kişilik doğumdan sonraki yaşantılarla şekillenir. Davranışların şekillenmesinde çevrenin etkisi çoktur.

  • Her davranış olumlu veya olumsuz bir öğrenmenin ürünüdür. Öğrenmeler etki-tepki bağıyla gerçekleşir.

  • İnsandaki psikolojik problemlerin sebebi de olumsuz (yanlış) öğrenmelerdir. Çözüm ise doğru davranışı öğrenmektir.

  • Olumsuz davranış öğrenildiğine göre aynı yolla olumlu davranış da öğrenilebilir.

  • Danışman aktif ve yönlendiricidir.

  • Genellikle sistematik duyarsızlaştırma, eşik yöntemi, bıktırma (yorma), atılganlık eğitimi ve model alma kullanılır.

* Hümanistik (İnsancıl – Danışandan Hız Alan) Danışma Kuramı (Rogers, Maslow):

  • İnsan tektir, biriciktir, özgündür ve değerlidir. Her birey farklıdır ve bu farklılığın sebebi bireyin iç dünyasıdır.

  • İnsan doğuştan iyidir, eğer sonradan kötü olduysa bunun sebebi çevrenin onun özsaygı düzeyini düşürmesidir.

  • Bireyler kendilerini gerçekleştirme ihtiyacı hissederler. Bunun için de güçlü bir benlik algısı oluşturmaları gerekir.

  • Danışanlar birer hasta değil, davranışlarıyla ilgili sorumluluk alma, karar verme ve amaç belirlemede yeterli bilgi veya beceriye sahip olmayan kişilerdir.

  • Danışmanlık süreci psikanalitikte olduğu gibi geçmişe dönük değil, şimdi ve geleceğe dönüktür (şimdi ve burada ilkesi).

  • Danışmanlar danışanlarla işbirliği içindedir ve onlara yardımcı olurlar, onların adına sorunu çözmezler.

  • Zorlama veya baskı yoktur, bu yüzden danışanlar duygu, düşünce ve inançlarını saklama gereği duymazlar.

  • Asıl amaç danışanın anlayışını değiştirmektir.

  • Terapötik beceriler (empati, saydamlık, kendini açma, koşulsuz kabul, koşulsuz saygı) kullanılır, bireyin öz saygı düzeyini yükseltecek ve kendini kabul etmesini kolaylaştıracak bir iletişim sağlanır.

* Akılcı - Duygusal - Davranışçı Danışma Kuramı (Aeron Beck, Albert Ellis):

  • Bireyler mantıklı düşünebildiği gibi mantıksız da düşünebilir.

  • İnsanlar kendilerini korumak, mutlu olmak, ifade etmek, geliştirmek ve gerçekleştirmek isterler.

  • Bununla birlikte kendine zarar verme, düşünmekten kaçınma, erteleme, boş inançlar, kendini suçlama ve hoşgörüsüz olma gibi davranışları da vardır. Davranış bozukluklarının sebebi mantıksız düşüncelerdir.

  • Amaç, mantıksız iç konuşmaları (inançları) mantıklı iç konuşmalara (inançlara) çevirmektir.

  • Davranışçı yaklaşımda olduğu gibi danışman aktif ve yönlendiricidir.

  • Hatalı davranışı değiştirmek için bilişsel süreçlere ağırlık verilir.

  • Doğru düşünme stratejileri ve ev ödevleri kullanılır. Mantıksız düşüncelere örnek olarak;

  • Örneğin, her yaptığı işte başarılı olma isteği. Ör) Bütün çalışmalarının başkaları tarafından beğenilmesini istemek.

* Geştalt (Bütüncül - Biçim Ruh Bilimi) Danışma Kuramı (Koffka, Köhler, Wertheimer):

  • Bütün, kendisini oluşturan parçaların toplamından daha fazladır.

  • İnsan da, organizmasındaki mevcut parçaların toplamından ziyade, bu parçaların bir bütünlük içindeki koordinasyonudur.

  • İnsan özünde iyi bir varlıktır.

  • Birey bütün olarak değerlendirilir. Bireyin bütünlüğünü bozan sebepler (dengesizlikler) davranış bozukluklarına neden olur.

  • Amaç bu dengesizlikleri ortadan kaldırmaktır. Bunun içinde bireyin içinde yaşadığı çevreyle ilişkiye girmesi istenir.

  • Bireyin geçmişte yarım bıraktığı “bitirilmemiş işler”i bitirmesi gerekir.

  • Danışan, yaşadığı sorunu çözmek için içsel bir bakış açısına sahip olmalıdır.

  • İçsel bakış açısı için de empati, sezgi ve içgörü önemlidir. Böylece danışmanın farkındalık seviyesi yükselecektir.

  • Birey sorun yaşıyorsa bireyin etkileşim halinde olduğu her şey (sosyal yaşantı, alışkanlıklar, çevre, geçmiş yaşantılar, beklentiler,

  • kişilik özellikleri vb.) gözden geçirilmelidir.

  • Rol oynama, boş sandalye tekniği, farkındalık yükseltme ve duygularını söyleme gibi teknikler kullanılır.

* Fenomenolojik (Algısal – Görüngüsel) Danışma Kuramı (Kelly, Snygg, Combs):

  • Bir davranışın doğru şekilde anlamlandırılması, davranışın ortaya koyan birey tarafından yapılır.

  • Bu değerlendirmeye fenomenolojik (görüngüsel) değerlendirme denir.

  • Dışardan gözlenen davranışlar, gözlenen bireylere göre farklı anlamlar taşır.

  • Davranışların doğru olarak yorumlanabilmesi için davranışı yapan kişiye davranışın ne anlama geldiği sorulmalıdır.

  • Bunun için de bireyin iç dünyasına girmek gerekir.

  • Çünkü insanı yalnızca dış görünüşe bakarak anlamak olanaksızdır, bireyin iç dünyasına nüfuz etmek gerekir.

  • Yani her duruma ve davranışa o eylemi yapan bireyin bakış açısından bakmak gerekir.

  • Amaç bireyin yeterli benliğe ulaşmasına ve kendini tanımasına yardımcı olmaktır.

* Gerçeklik Yaklaşımı (Seçim Teorisi) (William Glasser):

  • İnsan özünde iyi bir varlıktır. Temel amaç, bireylerin hayattan istediklerini elde etmenin en iyi ve en etkili yollarını öğretmektir.

  • İnsanların birçok ihtiyacı vardır ve onları harekete geçiren güç bu ihtiyaçları giderme isteğidir.

  • Yeme içme ve barınma gibi temel ihtiyaçların dışında ait olma, değerli olma, mutlu olma ve özgür olma gibi ihtiyaçlar vardır.

  • Başarılı kimlik için bireyin kendisine olumlu değer biçmesi gerekir. Yaşadıkları sorunları çözmeyi başarabilirler.

  • Başarısız kimliğe sahip bireyler ise genellikle yalnız ve ben merkezlidir. Kendilerini hayatı “acı verici” olarak görürler ve

  • “ben yapamam” ifadesini çok sık kullanırlar.

  • Önemli konulardan biri “sorumluluk”tur.

  • Sorumluluk; bireyin kendi ihtiyaçlarını karşılarken, başkalarının ihtiyaçlarını karşılamasına engel olmamasıdır.

  • Sorumlu bireyler hayattan ne istediklerini bilirler, ihtiyaçlarını karşılamak için plan yaparlar ve otonomdurlar.

  • Kendi hayatlarını kontrol edebilirler.

* Eklektik (Karma) Yaklaşım:

  • Eklektik yaklaşım tek başına bir psikolojik danışma kuramı değildir.

  • Danışmanlık sürecinde birden fazla danışma yaklaşımı ve tekniği kullanılır.

  • Tek başına hiçbir psikolojik danışma kuramının her durumda yeterli olamayacağı fikrine dayanır.

  • Çünkü her bir kuramın yeterli olduğu durumlar gibi yetersiz kaldığı durumlar da vardır.

* Varoluşçu Yaklaşım (May, Rank, I. Yalom):

  • Temel kavram “varoluş”tur. İnsanda var oluş özden önce gelir ve insan hangi değerleri yaratmışsa öyle var olur.

  • Yaşamı var eden, anlamlandıran ve insana yol gösteren yine insanın kendisidir; yani insan özgürdür.

  • İnsanın seçme iradesi vardır, bu yüzden de kendi sorumluluğunu almalıdır. “İnsan özgür olmaya mahkûmdur.”

  • Psikolojik danışma sürecinde; bireyin seçme özgürlüğünü fark etmesi ve sorumluluk alması sağlanır.

  • Böylece sorumluluğunu alabilen birey özgür var oluşunu gerçekleştirmiş olur.

Dolaylı Olarak Öğrenciye Yönelik Hizmetler


1) Program Hazırlama ve Geliştirme:

  • Okullardaki rehberlik hizmetleri belli bir plan ve program dahilinde yürütülür. Bu programların hazırlanmasında temel ölçüt öğrencilerin ihtiyaçlarıdır. Bu yüzden her okulun rehberlik programı farklı olabilir. Ancak rehberlik ilkeleri değişmez.

  • Okullarda öğretim yılının başında hazırlanan ve yıl boyunca PDR çalışmalarını gösteren programa “Okul PDR Programı” denir. Bu programı hazırlanmaktan sorumlu kişi okulun psikolojik danışmanıdır.

  • Ancak işbirliği ilkesinden dolayı; müdür, müdür yardımcısı ve diğer sınıf rehber öğretmenlerine de bazı görev ve sorumluluklar düşer. Bu görevler MEB Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık yönetmeliğine göre şu şekildedir.

Okul müdürü: Okulun PDR hizmetlerinin yürütülmesiyle ilgili yıllık program ve yürütme planının hazırlanmasını sağlar ve uygulamasını izler.

Psikolojik danışman (okul rehber öğretmeni): Rehberlik programının ilgili kısmının uygulanmasında sınıf rehber öğretmenlerine rehberlik eder. Okulun türüne ve özelliklerine (ihtiyaçlarına) göre gerekli eğitsel ve mesleki rehberlik etkinliklerini planlar, uygular ve uygulanmasına rehberlik eder.

Sınıf rehber öğretmeni: Okulun PDR programı çerçevesinde sınıfın yıllık çalışmalarını planlar ve planlamanın bir örneğini okulun PDR servisine sunar.


2) Konsültasyon (Müşavirlik - Danışmanlık):

  • Müşavirlik; belli bir konuyla ilgili olarak o konuda bilgi ve beceri sahibi kişilerden bilgi ve görüş almak demektir.

  • Bu süreçte talimatlar, bilgiler ve öneriler vardır. Öğrenciye doğrudan değil, dolaylık olarak verilen hizmetlerdendir.

  • Rehberlik hizmetlerinin daha etkili olması için; öğretmenlerin, yöneticilerin ve ailelerin de ortak bir anlayış içinde olması ve işbirliği

  • yapması gerekir. Amaç, okul yöneticilerinin, öğretmenlerin ve velilerin rehberlik hizmetlerinde daha yeterli hale gelmesini sağlamaktır.

  • Okul rehber öğretmeni, öğrencilerle ilgili kişilerle (öğretmen, veli, müdür vb.) işbirliği yaparak öğrencinin gelişimine yardımcı olur.

  • Sınıf rehber öğretmenlerine rehberlik etmek, sağlık bir ortam oluşturmak için öğretmenlerle işbirliği yapmak, eğitsel kulüplerde

  • görevli öğretmenlerle işbirliği yapmak, anne-babaya okuldaki programlar ve seçmeli dersler hakkında bilgi vermek, okuldaki

  • olanaklardan rehberlik servisinin de yararlanabilmesi için okul yöneticileriyle işbirliği yapmak vb. çalışmaları kapsar.

  • Özellikle okul öncesi ve ilköğretim I. kademede; psikolojik danışmanlar öğrenciden ziyade öğrenci velileriyle yoğun şekilde çalışırlar.

  • Müşavirlik hizmetlerinde mutlaka iş birliği vardır ama her iş birliğine müşavirlik hizmeti denemez.

3) Çevre ve Veli İle İlişkiler:

  • Okul çevresinde öğrencilerin yararlanabileceği bir takım olanaklar olabileceği gibi, zararlı olabilecek kişi ya da kurumlar da olabilir.

  • Bu yüzden okul çevresi dikkate alınmalıdır, sıkıntılı bir durum oluşmaması için çevreyle ilişkiler sağlıklı olmalıdır.

  • Okul rehber öğretmeni, okul yöneticileri veya diğer görevli öğretmenler okul çevresindeki faydalı olabilecek kurum ve kuruluşları

  • araştırmalı ve öğrencileri haberdar etmelidir.

  • Hatta çevredeki diğer okulların rehberlik servisleriyle de bağlantı kurup bilgi paylaşımı yapılabilir.

  • Psikolojik yardım veren kurum veya kişiler de öğrenilerek gerektiğinde öğrencilerin-velilerin buralardan yararlanması sağlanabilir.

  • Okulun çevreye doğru tanıtılması da önemlidir. Çünkü okulun özellikleri ve ihtiyaçlarının bilinmesi okula ilgiyi ve desteği arttırabilir.

  • Çevredeki yayın kuruluşları (radyo, tv, gazete vb.) ile işbirliği yapılarak tanıtıcı programlar hazırlanabilir.

  • Okul rehber öğretmeni, öğrencilerin gelişim özellikleri ve başarılarıyla ilgili velileri bilgilendirmelidir.

  • Bu hizmetin verilmesi için “aile görüşmeleri” yapılır. Okul – aile birliği toplantıları yapılabilir.

  • Problemli öğrencilerin problemlerinin giderilmesi veya genel anlamda bilgilendirme yapılması için de bu görüşmeler yapılabilir.

4) Araştırma ve Geliştirme (Ar-ge):

  • Rehberlik çalışmalarının planlı şekilde yürütülmesi, bilimselliğin ve profesyonelliğin korunması, aksayan yönlerinin düzeltilmesi ve yeni gelişmelerden haberdar olunabilmesi için araştırma – geliştirme çalışmalarına ihtiyaç duyulur.

  • Hem verilen rehberlik hizmetlerinin etkililiğini anlamak için hem de eksik yönlerin tespit edilip telafisi için ar-ge gereklidir.

  • Ar-ge hizmetleri kapsamında yapılabilecek çalışmalardan bazıları şunlardır:

* Öğrencilerin yardım ihtiyaçlarını belirlemek,

* Öğrenci, öğretmen ve velilerin okuldan beklentilerini öğrenmek,

* Okulun olanaklarının kullanılıp kullanılmadığını tespit etmek,

* Öğrencilerin ilgi ve yetenek gibi özelliklerini belirlemek,

* Öğrenciler arasındaki sosyal ilişkileri belirlemek,

* Rehberlik hizmetlerinin sonuçlarını ve etkililiğini incelemek,

* Grup rehberliklerinin ve diğer rehberlik çalışmalarının değerlendirilmesi.


5) Akran Temelli Uygulamalar:

  • Akran temelli uygulamalar; akran danışmanlığı, akran eğitimi ve akran arabuluculuğudur.

  • Amaç, öğrencileri eğiterek birbirlerine yardım etmelerini sağlamaktır.

  • Bu hizmetler için çalışmaya katılacak olan öğrencilere bilgi ve beceriler kazandırılır.

  • Bu bilgi ve becerilerin bütün öğrencilere aktarılması istenir.

  • Akran danışmanlığı hizmeti; akran rehberliği, akran dayanışması veya gönüllü arkadaş ekibi gibi adlandırmalarla da anılmaktadır.

  • Akran danışmanlığında verilebilecek hizmetlerden bazıları; eğitsel konular (ders çalışma programı), okula uyum (oryantasyon), çatışma çözme becerileri, yalnızlık vb.

  • Akran danışmanlığı, üst sınıflardaki öğrencilerin kendi yaşıtlarına veya alt sınıflara yardım etmesidir.

  • Bu hizmeti vermesi için seçilen öğrencilerin iletişim gücü yüksek, sevilen, örnek alınan ve başarılı öğrenciler olması istenir.

  • Akran eğitimi, belirli konularda gönüllü olan gençlerin eğitilerek kazandıkları bilgi ve becerileri akranlarına öğretmesine dayanır (akran öğretimi). Öğrencilerden hizmet verecek olanların, diğerlerinden daha bilgili olması ve bu bilgilerini paylaşması gerekir. Eğer her iki tarafında bilgisi eşit olursa akran eğitimi değil akran işbirliği olur.

  • Akran arabuluculuğu, tarafsız bir üçüncü kişinin yardımıyla sorun yaşayan öğrencilerin sorunlarının çözümüne yardımcı olmaktır.

  • Öğrenciler arasında yaşanan sorunların ve çatışmaların yine öğrenciler arasından seçilen bir akran aracılığıyla çözülmesidir.

  • Bu hizmet de gönüllülük ilkesi çerçevesinde değerlendirilmelidir.

Okullarda Verilen Hizmetlerin Amaçları


Doğrudan öğrenciye yönelik hizmetler

  1. Oryantasyon: Öğrencilerin okula uyumunu kolaylaştırmak.

  2. Bireyi tanıma: Öğrencilerin kendilerini tanımalarını ve öğretmenlerin öğrencileri tanımalarını sağlamak.

  3. Bilgi toplama ve yayma: Öğrencilerin ihtiyaç duyabilecekleri bilgilere ulaşmak ve öğrencilerle paylaşmak.

  4. Yöneltme ve yerleştirme: Öğrencilerin kişisel özelliklerine uygun eğitim ya da mesleğe yöneltilmesini ve yerleştirilmesini sağlamak.

  5. İzleme ve değerlendirme: Öğrencilere sunulan hizmetlerin ne derece etkili olduklarını belirlemek.

  6. Sevk / yardım almaya yönlendirme: Öğrencilere daha iyi hizmet verilmesi gerektiğinde farklı bir kuruma yönlendirmek.

  7. Psikolojik danışma hizmetleri: Öğrencilerin kendilerini tanımalarına, gerçekçi düşünmelerine, karar vermelerine ve özellikle de duygusal sorunlarının çözümüne yardımcı olmak.

Dolaylı olarak öğrenciye yönelik hizmetler

  1. Program hazırlama ve geliştirme: Rehberlik hizmetlerinin sistemli ve planlı şekilde yürütülmesini sağlamak.

  2. Konsültasyon: Öğrenci için hizmet verebilecek kişilerin iş birliği yapmak ve onlara danışmanlık yapmak.

  3. Çevre ve veli ile ilişkiler: Öğrenci ihtiyaçlarının daha iyi karşılanması için öğrencinin velileriyle ve çevreyle iş birliği yapmaktır.

  4. Araştırma ve geliştirme (ar-ge): Rehberlik hizmetlerinin etkinliğini belirlemek ve iyileştirmek.

  5. Akran temelli uygulamalar: Öğrencilerin birbirlerine yardımcı olmalarını sağlamak.


bottom of page