Servetifünun (Edebiyatıcedide) Şiiri ve Öne Çıkan Temsilcileri
- Cengiz Yıldırım
- 33false17 GMT+0000 (Coordinated Universal Time)
- 4 dakikada okunur
Abdülhamit dönemi Türk edebiyatının en tartışmalı ve en verimli dönemlerinden biri olan Edebiyat-ı Cedide (Servet-i Fünun) şiiri, Türk şiirinin batılılaşma serüveninde bir dönüm noktasıdır. Bu yazımızda, dönemin önde gelen şairlerini, hayatlarını ve eserlerini detaylıca inceliyoruz.
1. Tevfik Fikret (1867-1915)
Hayatı ve Eğitimi
1867'de İstanbul'da doğan Tevfik Fikret, Galatasaray Lisesinde Muallim Naci, Muallim Feyzi ve Recaizade Mahmut Ekrem'den edebiyat dersleri almıştır1. Başta Galatasaray Lisesi ve Robert Kolej olmak üzere çeşitli kurumlarda öğretmenlik ve müdürlük yapmış, Servet-i Fünun'da yazı işleri müdürlüğü görevini üstlenmiştir2. 1901'de dergiden ayrıldıktan sonra 1903'te Rumelihisarı'nda "Aşiyan" adını verdiği evini yaptırıp inzivaya çekilmiştir3.
Edebi Kişiliği ve Dönüşümü
Fikret'in şiir serüveni birkaç evreye ayrılır:
İlk Dönem (1884-1891): Muallim Naci etkisindedir ve ilk şiirlerini "Nazmi" takma adıyla Tercüman-ı Hakikat'te yayımlar4444.
Arayış Dönemi (1891-1895): Recaizade Mahmut Ekrem ve Abdülhak Hamit Tarhan etkisine girer; Mirsad ve Malumat dergilerinde yazar5555.
Olgunluk (Servet-i Fünun) Dönemi (1896 sonrası): Servet-i Fünun dergisinin başına geçmesiyle kendi sesini bulur6. Bu dönemde, önceleri inançlı ve hayatı seven şair; istibdat yönetimi, şeker hastalığı ve çevresel faktörlerle karamsarlığa, inançsızlığa ve içe kapanıklığa sürüklenir7.
Sanat Anlayışı ve Üslubu
Fikret, biçim titizliğiyle Parnasyenlere, duyuş tarzıyla Romantiklere yakındır8.
Aruz ve Dil: Aruzu ustalıkla kullanmış, konuya göre kalıp seçmiş ancak dili oldukça ağırdır9999.
Biçimsel Yenilikler: Beyit hakimiyetini kırmış, anlamı dize dışına taşırmış (anjambman), diyaloglarla şiiri düzyazıya yaklaştırmış ve müstezatı serbestleştirmiştir10.
Temalar: Bireysel ıstıraplar, aşk, tabiat, merhamet (Hasta Çocuk, Balıkçılar) ve kendi hayatı başlıca konularıdır.
Siyasi Duruşu ve Eserleri
1908 Meşrutiyet'inden sonra toplumsal konulara yönelmiştir. Başta İttihat ve Terakki'yi desteklese de sonradan onların baskıcı tutumunu ve yolsuzluklarını "Doksanbeşe Doğru", "Han-ı Yağma" gibi şiirlerle sertçe eleştirmiştir. Meşhur "Sis" şiirinde İstanbul'u lanetlemiş, meşrutiyet sonrası yazdığı "Rücu" ile bu şehri tekrar yüceltmiştir. Mehmet Akif ile girdiği polemikler sonucunda dini ve tarihi değerlere eleştirilerini "Tarih-i Kadim" ve "Tarih-i Kadim'e Zeyl" ile sürdürmüştür14.
Başlıca Eserleri: Rübab-ı Şikeste (1899), Haluk'un Defteri (1911), Rübabın Cevabı (1911), Şermin (Çocuklar için heceyle, 1914), Tarih-i Kadim (1905)15.
2. Cenap Şahabettin (1871-1934)
Hayatı
Manastır doğumlu olan Cenap, Askerî Tıbbiyeyi bitirmiş ve cilt hastalıkları ihtisası için gittiği Paris'te (1889-1893) Batı şiirini yakından tanıma fırsatı bulmuştur16161616. Doktorluk mesleğinden 1914'te emekli olmuş, Darülfünun'da dersler vermiş ve Milli Mücadele aleyhtarı yazıları nedeniyle tepki çekmişse de sonradan bu tutumundan vazgeçmiştir17.
Sanatı ve Yenilikleri
Sembolizm ve Musiki: Paris'te Verlaine ve Mallarme gibi sembolistleri tanımış, şiirde "müzikaliteyi" ve "yeni imgeleri" esas almıştır18181818. Şiirlerinde şekil Doğulu, ruh ise Batılıdır19.
Tartışmalar: "Terâne-i Mehtâb" şiiriyle "Dekadanlar" tartışmasını başlatmıştır20.
Temalar: Aşk ve tabiat en önemli konularıdır. Tabiatı canlı, ruhu olan bir varlık gibi işler. "Elhân-ı Şitâ" (Kış Ezgileri) bu alandaki en bilinen eseridir21.
Dil: Yeni bir şiir dili kurmak için dilin imkânlarını zorlamıştır. Cumhuriyet sonrası dilde sadeleşmeyi benimsemiştir.
Başlıca Eserleri: Tâmât (Şiir, 1887), Hac Yolunda (Gezi, 1909), Avrupa Mektupları (Gezi, 1919), Tiryaki Sözleri (Özdeyiş, 1918).
3. Ali Ekrem Bolayır (1867-1937)
Namık Kemal'in oğlu olan Ali Ekrem, babasının mirasıyla küçük yaşta edebiyata girmiştir24242424. Önceleri divan şiiri ve İsmail Safa etkisindeyken, Servet-i Fünun dergisine geçerek "Ayn Nadir" takma adıyla yenilikçi şiirler yazmıştır.
Servet-i Fünun Dönemi: Tabiat, aşk ve ölüm temalı şiirler yazar. "Elvah-ı Tabiattan" dizisi dikkat çeker26. Ancak "Şiirimiz" adlı yazısı yüzünden Tevfik Fikret ile anlaşmazlığa düşüp topluluktan ayrılmıştır27.
Meşrutiyet Sonrası: Bireysel anlayışı terk edip vatan, millet, hürriyet temalarına yönelmiştir. Kırmızı Fesler, Kaside-i Askeriye, Ordunun Defteri bu dönemin ürünleridir28.
4. Hüseyin Suat Yalçın (1867-1942)
Tıbbiye mezunu bir doktor olan Hüseyin Suat, Paris'te Batı şiirini tanımış ve Servet-i Fünun topluluğuna katılmıştır.
Melâl Şairi: Eşinin genç yaşta ölümü üzerine yazdığı ölüm şiirleri ve genel olarak hüzünlü, melankolik havasıyla tanınır30. Şiirlerinde "gam, hicran, melal" kelimeleri sıkça geçer31.
Mizah: 1908'den sonra "Gâve-i Zâlim" takma adıyla siyasi ve sosyal mizah içeren eserler vermiştir32.
Eseri: Servet-i Fünun tarzı şiirlerini Lâne-i Melâl (1910) kitabında toplamıştır33.
5. Süleyman Nazif (1869-1927)
Diyarbakırlı şair, edebi hayatında üç farklı dönem yaşamıştır34343434.
İlk Dönem: Namık Kemal tarzında, vatan ve hürriyet temalı "Gizli Figanlar" kitabındaki şiirleri yazar35.
Servet-i Fünun Dönemi: "İbrahim Cehdi" takma adıyla bireysel, aşk ve tabiat temalı şiirler kaleme alır36.
Meşrutiyet Sonrası: Tekrar milli duygulara döner. Firak-ı Irak, Batarya ile Ateş gibi eserlerinde vatan sevgisini işler.
6. Hüseyin Siret Özsever (1872-1959)
Siyasi nedenlerle sürgüne gönderilen ve Jön Türklere katılan Hüseyin Siret, uzun yıllar gurbette yaşadığı için "Gurbet Şairi" olarak tanınır383838.
Şiirlerinde aşk, kadın, tabiat ve özlem temalarını işler39.
Servet-i Fünun döneminde Leyâl-i Girîzân (1904) adlı kitabını yayımlamıştır40.
7. Faik Ali Ozansoy (1876-1950)
Süleyman Nazif'in kardeşi olan Faik Ali, şiirlerinde Abdülhak Hamit, Tevfik Fikret ve Cenap Şahabettin'in etkisinde kalmıştır.
Servet-i Fünun duyarlılığıyla aşk, tabiat ve çocukluk özlemini işler42.
Daha sonra Fecr-i Ati topluluğuna başkanlık yapmıştır43.
Meşrutiyet sonrası o da bireysel sanattan koparak Elhân-ı Vatan gibi toplumsal eserler vermiştir44.
8. Celâl Sahir Erozan (1883-1935)
Servet-i Fünun'un en genç şairlerinden olan Celâl Sahir, şiirlerinde en çok kadın temasını işlediği için "Kadın Şairi" olarak bilinir.
Sanat hayatı Servet-i Fünun, Fecr-i Ati, Türkçülük ve Cumhuriyet dönemi olarak dört evreye ayrılır46.
Başlangıçta "Beyaz Gölgeler" kitabında topladığı bireysel şiirler yazarken, sonradan Milli Edebiyat akımını benimsemiş ve sade dille Türkçülük üzerine eserler vermiştir47.
Servetifünun (Edebiyatıcedide) Şiiri ve Öne Çıkan Temsilcileri
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Edebiyat-ı Cedide şiirinin genel özellikleri nelerdir? Bu dönem şiirinde aruz vezni ustalıkla kullanılmış, konu ile vezin arasında uyum aranmıştır. Şiir düz yazıya yaklaştırılmış, anjambman tekniği sıkça kullanılmıştır. Dil, Arapça ve Farsça tamlamalarla yüklü ve ağırdır.
Servet-i Fünun şairleri kimlerdir? Dönemin önde gelen şairleri; Tevfik Fikret, Cenap Şahabettin, Ali Ekrem, Hüseyin Suat, Süleyman Nazif, Faik Ali, Hüseyin Siret ve Celâl Sahir'dir.
Tevfik Fikret'in ünlü şiiri "Sis" neyi anlatır? Tevfik Fikret, "Sis" şiirinde İstanbul'u nefretle tasvir etmiş, şehri istibdat yönetiminin simgesi olarak görerek eleştirmiştir.















Yorumlar