top of page

Behçet Necatigil

Şiirlerinde hem Batı hem de Doğu kültürünü bir araya getiren Behçet Necatigil, edebiyat hayatı boyunca "Yaşadığını yazmak" ilkesine sadık kaldı.

Asıl adı Mehmet Behçet Gönül olan şair, vaizlik ve müftülük yapan Kastamonulu Mehmet Necati Gönül ile Geyveli Müderris Hafız İbrahim Hakkı Efendi'nin kızı Fatma Bedriye'nin oğlu olarak, 16 Nisan 1916'da İstanbul Fatih'te dünyaya geldi.


Çok yönlü bir karaktere sahip olan usta şair, henüz iki yaşındayken annesini bir hastalık sonucu kaybedince, anneannesi Emine Münire Hanım'ın yanına taşındı. Bir yıl sonra, babası bir saray memurunun kızı olan Saime Hanım ile evlendi. Çocukluk yıllarını anneannesinin evi ile babasının ve üvey annesinin yaşadığı ev arasında geçiren Necatigil, 1923'te ilkokula başladı.

Edebiyata ortaokuldayken ilgi duymaya başladı

Behçet Necatigil, ilkokulun ilk 4 yılını Beşiktaş Cevri Usta Mektebinde okudu. Anneannesinin rahatsızlığının ardından, Singer firmasında müfettiş olarak Kastamonu'ya atanan babasının yanına giden Necatigil, son sınıfı ise Kastamonu Erkek Muallim Tatbikat Mektebinde tamamladı.


Ortaokula 1927'de Kastamonu Lisesinde başlayan Necatigil, yetersiz beslenme ve bakımsızlık nedeniyle başlayan adenit tüberküloz yüzünden öğrenimine ara vermek zorunda kaldı ve tedavi için İstanbul'a geri döndü.

Başarılı edebiyatçı, ortaokuldayken edebiyata ilgi duymaya başladı. Edebiyat öğretmeni, şair Zeki Ömer Defne'nin yazması konusunda destek verdiği Necatigil, kendi eliyle yazıp hazırladığı, "Küçük Muharrir" adlı dergiyi 26 sayı çıkardı.


Aynı yıllarda, Akşam gazetesinin haftalık "Çocuk Dünyası" sayfasına "Küçük Muharrir" imzasıyla şiir, fıkra ve hikaye yazan Necatigil'in bu çalışmaları 1933'e kadar sürdü.

"Kapalı Çarşı" adlı ilk şiir kitabını 1946'da yayımladı

Behçet Necatigil, 1931'de Kabataş Lisesinin ortaokul kısmına, ikinci sınıftan kaydoldu. Aynı okulda lise eğitimi de alan usta kalem, lisenin edebiyat kolundan 1936'da birincilikle mezun oldu.


Aynı yıllarda, eserleri Varlık Dergisi'nde okurlar buluşan şair Necatigil, 1936'da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesine girerek Türk Dili ve Edebiyatı bölümüne başladı.


Necatigil, 1937'de "Deutscher Akademischer Austauschdienst" kurumunun davetlisi olarak 4 ay boyunca Berlin Üniversitesinde dil eğitimi aldı.


Üniversite eğitimini 1940'ta birincilikle tamamlayan ünlü edebiyatçı, daha sonra Kars Lisesi ardından da rahatsızlanması nedeniyle Zonguldak Çelikel Lisesinde kısa bir süre edebiyat öğretmeni olarak görev yaptı. Necatigil, Zonguldak'ta kaldığı dönemde, şair Rüştü Onur ve Muzaffer Tayyip Uslu ile Ocak gazetesi, Kara Elmas dergisi ve Değirmen mecmuasına yazılar yazdı.


Şair Necatigil, 1943'te görevlendirildiği İstanbul Pertevniyal Lisesinde 2 ay görev yaptıktan sonra Ankara Yedek Subay okuluna çağırıldı.


İzmir'de levazım subayı olarak 30 Kasım 1945'te askerlikten tezkeresini alan usta kalem, aynı yıl "Kapalı Çarşı" adlı ilk şiir kitabını yayımladı.


Behçet Necatigil 1946'da, mezun olduğu Kabataş Lisesinde göreve başladı.

1972'de emekli oldu

Bir yandan Alman Filolojisi eğitimi alan Necatigil, öğretmenlik yaptığı lisede dersleri arttığı için filoloji eğitimini üçüncü sınıftayken 2 sertifika alarak yarım bıraktı.


Necatigil, 1949'da ek ders vermek üzere göreve başladığı Sarıyer Ortaokulunda tanıştığı öğretmen Huriye Hanım ile evlendi. Çiftin, 1951'de Selma, 1957'de ise Ayşe isimli kızları dünyaya geldi.


Nüfus kütüğünde yer alan "Gönül" soyadını 1955'te değiştiren şair, resmi olarak Necatigil soyadını aldı.


Behçet Necatigil, 1960'ta atandığı İstanbul Eğitim Enstitüsünden 1972'de emekliye ayrıldı. İstanbul Üniversitesi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler bölümü öğrencilerine 1979'da kompozisyon dersleri veren şair, bir kaynağa göre, Yıldız Teknik Okulunda da öğretmenlik yaptı.


Türk Dil Kurumu ve Türk-Alman Kültür Derneği üyesi olan Necatigil, 1979'un kasım ayında akciğerlerindeki rahatsızlık nedeniyle Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesine yatırıldı. Kısa bir tedavinin ardından, 13 Aralık 1979'da vefat eden Necatigil'in cenazesi, Şişli Camisi'nde kılınan namazın ardından, Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.

Usta edebiyatçının ailesi tarafından, adını yaşatmak amacıyla 1980'den itibaren her yıl, "Behçet Necatigil Şiir Ödülü" veriliyor. Ayrıca Beşiktaş Belediyesi de şairin 10 yılı aşkın yaşadığı ve çok sevdiği Camgöz Sokağı'nın adını Behçet Necatigil Sokağı olarak değiştirdi.


Necatigil'in kütüphanesi ve dergi koleksiyonu ise eşi tarafından 1987'de bir Behçet Necatigil Kitaplığı kurulması adına Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinin edebiyat fakültesine bağışlandı.

Edebi hayatı

Kendini sürekli geliştirip olgunlaştırmaya çalışan usta şair, felsefeyle şiiri birleştirerek edebiyata farklı bir soluk getirmeye çalıştı. Şiirlerinde hem Batı hem de Doğu kültürünü bir araya getiren Necatigil, Yılmaz Erdoğan'ın yazıp, yönettiği "Kelebeğin Rüyası" adlı filme de konu oldu.

"Yaşadığını yazmak" ilkesine sadık kalan Necatigil, kendi sanat hayatını şöyle anlatmıştı:

"Aile muhitimde şiirle, edebiyatla uğraşan hiç kimse yoktu. Kendi halime bırakılmıştım. Her şeyi kendim hazırlamam, kendim keşfetmem gerekiyordu. Bende şairlik, çocukluğumun hastalık ve yalnızlıklarına bir taviz olarak kendiliğinden belirdi. 1931-1933 arası Akşam gazetesinin Çocuk Dünyası sahifesinde 'Küçük Muharrir' imzasıyla manzum, mensur, hikaye, fıkra, şiir gibi bir sürü yazı neşrettim. Merhum İskender Fahrettin, telif hakkı olarak her yazıma bonbon veya bir büyük paket çikolata verirdi.


Bu çocukluk heves ve faaliyetleri 1933'te liseye geçmemle birlikte birdenbire değişiklik geçirdi. Necip Fazıl'ı ve Yedi Meşale şairlerini keşfettim. 1932 tarihli 'Onların Şiirleri' başlığını taşıyan Necip Fazıl'ın, Cevdet Kudret'in, Ziya Osman'ın, Yaşar Nabi'nin, Ömer Bedrettin ve Sabri Esad'ın şiirleriyle dolu olan hususi şiir defterim benim tek rehberimdi. Hele ilk gençliğimin ruhuma en yakın şairi Cevdet Kudret'in şiirlerinin üzerimde, 1933'ten itibaren bütün bütün tesiri görüldü."