Milli Edebiyat Dönemi Türk Şiiri
Ulusal şiirin ilk temelini Tanzimat döneminde Şinasi atmıştır, fakat asıl uygulayıcısı 1911'de Mehmet Emin Yurdakul olmuştur. Onu Genç Kalemler Dergisi'nde yazan Ziya Gökalp izlemiştir. Ziya Gökalp Türkçülüğü benimsetmekte Mehmet Emin'den daha başarılı olmuştur. Aynı yıllarda Servet-i Fünun, Fecr-i Ati gibi topluluklarda yer alan kimi şairlerin değişik görüşlerde yeni topluluklar kurdukları görülür.
Bunlardan biri Nayicilerdir ki ulusallaşmayı ulusal geçmişe bağlanmakta arayarak Mevlana'yı, Yunus Emre'yi anlamaya çalışırlar. Nev-Yunaniler; olgun, estetik Türk şiirini bir Türk rönesansı yaratmakta ararlar ve Eski Yunan şiirinin kurallarını, Türk şiirine uygulamaya kalkarlar. Bir grup şair, Türk tarihi ve Türk geleneklerini yeniden canlandırmakla ulusal şiire ulaşmaya çalışırken, bir grup şair Osmanlı İmparatorluğu'nun parlak döneminden şiir için bir gelecek umar. Bir başka grup ise Halk şiirine eğilir.
1917'de bütün bu küçük kümeleri bir araya toplayabilmek için Şairler Derneği kurulur. Bütün bu çalışmalar sonucu dilde belirgin bir ölçüde ulusallaşma görülür. Beş Hececiler bu dönemde yetişir, fakat artık hece ölçüsünü kullanan şairler beş sayısının çok üstündedir. Şiirin konusu ulusallaşır, Anadolu'ya yönelinir.
Yahya Kemal, Neo Klâsik akımın etkisiyle şiirler yazar. "Ok" şiiri dışta tutulursa aruz ölçüsünü kullanır, fakat konusunu Türk tarihinden alarak ulusal şiiri destekler.
Milli edebiyat şiirinin temel nitelikleri:
1. Halka doğru ilkesi gereğince ilk kez ulusal kaynaklara ve yurt sorunlarına dönülmüştür.
2. Sade bir dil kullanılmıştır.
3. Hece ölçüsü esas alınmıştır. Halk şiiri nazım biçimlerinden yararlanılmıştır.
4. Şiirlerde doğa ve yurt güzellikleriyle birlikte, vatanseverlik ve kahramanlık konuları da işlenmiştir.
5. Şiirde Beş Hececiler önemli bir çıkıştır.
"Milli Edebiyat"tan ne anlaşıldığı konusunda değişik görüşler göze çarpıyor. "Milli Edebiyat"tan yana olan şairlerin kimileri Milli edebiyatı eski Türk tarihine, efsane ve geleneklerine bağlanma olarak benimseyip bu doğrultuda şiirler yazmışlardır (Mehmet Emin, Ziya Gökalp, M. Nermi). Kimilerinin Osmanlı İmparatorluğunun parlak dönemlerini yaşatmağa yöneldiği görülüyor (Yahya Kemal, Enis Behiç). Bir üçüncü grup da ulusallaşmayı "halk şiirine dönüş" kabul ederek halk şiirine benzer örnekler vermişlerdir (Rıza Tevfik, Faruk Nafiz, Orhan Seyfi, Yusuf Ziya).
Commenti