Tanzimat Dönemi Türk Şiiri
- Cengiz Yıldırım
- 26 Eki
- 3 dakikada okunur
Tanzimat Dönemi Türk edebiyatı, Batı etkisinde gelişen Türk edebiyatının ilk devresidir. Tanzimat edebiyatı 1860 yılında Şinasi ve Agâh Efendi’nin ilk Türkçe özel gazete olan Tercüman-ı Ahvâl’ i çıkarmasıyla başlar.
Tanzimat edebiyatı adını Mustafa Reşit Paşa tarafından 3 Kasım 1839’da ilan edilen ve Gülhane Hattı Hümayunu adıyla da bilinen Tanzimat Fermanı’ndan alır.
Tanzimat edebiyatı, Tanzimat Birinci Dönem (1860-1876) ve Tanzimat İkinci Dönem (1876-1896) olmak üzere iki döneme ayrılır.
TANZİMAT BİRİNCİ DÖNEM ŞAİRLERİ
Şinasi (1826-1871)
• Şinasi Batı uygarlığı etkisinde gelişen Türk edebiyatımızın kurucusudur.
• Batı'ya ait kavramları ilk defa o dile getirmiş ve Türk toplumuna yeni bir görüş verme amacını gütmüştür.
• Eserlerinin merkez noktası halktır ve "Sanat toplum içindir." anlayışındadır.
• Dili sadedir ve yazı dilini sadeleştirmeyi amaç edinmiş bir sanatçıdır. Halkı aydınlatmanın yolunun onun anlayacağı bir dille yazmak olduğunu ilk dile getiren odur.
• Şiirlerinde güzellik anlayışını daha çok, bir fikir etrafında bütüncül bir anlayışla okuyucuya sunmuş, şiirimize kompozisyon anlayışını o getirmiştir.
• Şinasi şiirlerine şekil bakımından pek bir yenilik getirmemiş, eski nazım şekillerini kullanmaya devam etmiştir.
• 1860 yılında Agah Efendi ile birlikte, Tercüman-ı Ahval adlı ilk özel gazeteyi, daha sonra 1862 yılında tek başına Tasvir-i Efkâr’ı çıkartarak Türk gazeteciliğinin öncüsü olmuştur.
• Klasisizm akımından etkilenmiş ve öğretici edebiyatı savunmuştur.
• Edebiyatımızda ilklerin sanatçısı olmuştur.
Eserleri:
Tercüme-i Manzume : Eser Batı edebiyatı şairlerinin şiirlerinin tercümesidir.
Müntehabat-ı Eş'ar : Şiirlerinden seçmeler.
Namık Kemal (1840-1888)
• Batı etkisinde gelişen Türk edebiyatında, bir ideal uğruna sanatını kullanan ilk büyük şairdir.
• En gür sesli vatan şairimizdir. Coşkulu bir romantiktir.
• Eserlerinde toplumsal konuları, vatan, millet, hak, hürriyet kavramlarını işlemiştir. Onun için vatan sevgisi dünyevi her sevginin üstünde olmuştur.
• Sanat ona göre insanları uyandırmak ve topluma fayda sağlamak için bir araçtır. "Sanat toplum içindir." anlayışını benimsemiştir.
• İlk şiirlerinde biçim ve içeriğin eski olmasına rağmen sonraki şiirlerinde konuda değişikliklere gitmiş ve çok sonraları biçimsel yenilikler de yapmıştır.
• Hürriyet Kasidesi ile ilk defa kasidenin bölümlerini kaldırmış, bu anlamda edebiyatımıza bir yenilik getirmiştir.
• Sade dili kullanan sanatçı, halka halkın diliyle seslenmeyi amaç edinenler içinde en başarılı olandır. Dil milliyetçiliğini bizzat eserlerinde de uygulamaya koymuştur.
• Hece ölçüsünü yazılarında savunmasına rağmen, birkaç şiiri dışında bütün şiirlerinde aruz ölçüsünü kullanmıştır.
• Tiyatroyu çok önemsemiş, "Tiyatro bir eğlencedir, fakat eğlencenin en faydalısıdır." demiştir. Batılı anlamda oynanan ilk Türk tiyatrosu Vatan Yahut Silistre 'yi yazmıştır.
• Edebiyatımızın ilk edebî romanı İntibah 'ı ve ilk tarihî romanı Cezmi'yi kaleme almıştır.
• Şinasi'den sonra Tasvir-i Efkâr 'ı devam ettirmiş, Hürriyet ve İbret gazetelerini de çıkarmıştır.
Ziya Paşa (1825-1880)
• Tanzimat Dönemi'nin en çelişkide olan sanatçısıdır. Nesir ve nazım alanında çok ciddi düşünceleri olmasına rağmen, düşünceleriyle uygulamaları birbiri ile örtüşmemiştir.
• Şiir ve İnşa makalesinde yazı dilimizin halk dilini temel alması gerektiğini söylemiş ancak divan edebiyatı geleneğini sürdürmüştür. Eski edebiyatın yıkılmasına çalışırken Harabat adlı antolojisinin ön sözünde de divan edebiyatını, halk edebiyatı karşısında övmüştür. Bu antoloji sebebiyle Namık Kemal Tahrib-i Harabat 'ı kaleme almıştır.
• Şiirleri divan şiirinin devamı niteliğindedir. Biçimde eskiye bağlı olmasına rağmen içerikte yeniliklere gitmiştir.
• Şiirlerinde aruz ölçüsünü kullanmış, birkaç şiirinde heceyi de denemiştir.
• Batılılaşma yolundaki Türk şiirine düşünce ve fikri getirmiştir. Şiirlerinde çalıp çırpmaya, haksızlığa, zulme şiddetle karşı çıkmış; hikmetler, nasihatlerle süslediği didaktik örnekler vermiştir.
• Bağdatlı Ruhi'nin tesirinde kalmış, terkibibend ve terciibend yazmıştır. Özellikle terkibibendi, içinde barındırdığı hikmetler ve atasözü gibi dilden dile dolaşan mısralarıyla ölümsüz yapıtlar arasında gösterilmiştir.
Eserleri:
Zafername: Ali Paşa'yı hicvettiği ünlü kasidesidir.
Eş'ar-ı Ziya : Şiirleri
Harabat : Divan edebiyatı şairlerini anlattığı antoloji.
TANZİMAT İKİNCİ DÖNEM ŞAİRLERİ
Recaizade Mahmut Ekrem (1847-1914)
• Tanzimat ve Batı edebiyatı değerlerinin yerleşmesi için çalışmalar yapmıştır.
• Yenileşme hareketlerini genç nesle öğretmiş, Servetifünuncuların bir araya gelmesini sağlayarak bu topluluğun temelini atmıştır.
• "Göz için kafiye" yerine "kulak için kafiye" anlayışını benimsemiş ve bunu ilk defa bir cümle olarak kullanmıştır.
• "Sanat için sanat" ilkesini kabul etmiştir.
• "Her güzel şey şiirdir." diyerek ilk defa şiirin konusunu genişletmiştir.
• Şiirlerini aruzla yazmıştır.
• Kullandığı dilde halk söyleyişlerinden, divan edebiyatındaki mahallîleşme cereyanından ve Fransız edebiyatından etkiler vardır.
• Devrinde "üstat" olarak anılmıştır.
• Romantizmin ve realizmin özellikleri eserlerinde kendini göstermektedir.
• Türk edebiyatının ilk realist romanı Araba Sevdası ’nı kaleme almıştır.
• Şiir, hikâye, roman, tiyatro, eleştiri, çeviri, anı gibi birçok türde eserler vermiştir.
Eserleri:
Şiir: Nağme-i Seher, Yadigâr-ı Şebâb, Zemzeme (Bu eserin ön sözünde yeni edebiyatı savunmuş, Muallim Naci bu esere Demdeme ile karşılık vermiştir.), Pejmürde, Nijad Ekrem
Abdülhak Hamit Tarhan (1852-1937)
• Modern Türk edebiyatımızın kurucularından kabul edilen sanatçı, devrinde "Şairi-i Azam" olarak anılmıştır.
• Görevi nedeniyle birçok yeri gezmiş olması sanatını etkilemiş, Doğu ve Batı arasında bir köprü olmuştur.
• Tiyatrolarını nesirle kaleme aldığı gibi, aruzla ve heceyle tiyatro yazmıştır.
• Romantik bir duyarlılığa sahip sanatçı "sanat için sanat" görüşünü benimsemiştir.
• Edebiyatımızın ilk pastoral şiiri Sahra 'yı kaleme almıştır.
• Divan şiirinin son kalıntılarını yıkan sanatçı olarak anılmaktadır.
• Edebiyatımıza metafizik anlayışı getirmiştir.
• Ağır bir dil kullanmış, bu yönüyle Türk dilinin sadeleşmesi duraklama dönemine girmiştir.
• Kendini ve yakınındaki insanları yazdığı eserlere konu etmiştir.
• Heceyi çok az kullanan sanatçı, şiirlerini aruzla yazmıştır.
• En ünlü şiiri Beyrut'ta ölen karısı için yazdığı Makber 'dir.
• Tiyatroları oynanmak için değil, okunmak içindir ve sahne tekniğine uymamaktadır.
• Şiirlerinde aşk, tabiat, ölüm, metafizik konularını; tiyatrolarında ise eski uygarlıkları, günlük yaşamı, tarihi, bireysel konuları işlemiştir.
Eserleri:
Şiir: Makber, Sahra, Ölü, Hacle, Divaneliklerim yahut Belde, Bir Sefilenin Hasbıhali, Bâlâ'dan Bir Ses, Validem, Tayflar Geçidi, Ruhlar, Garâm
Muallim Naci (1850-1893)
• Türk şiirine yeni bir anlayış getiren Recaizade Mahmut Ekrem ve Abdülhak Hamit Tarhan ile eski - yeni tartışmasına girmesinden dolayı eski anlayışın en önemli kalemşoru olarak görülmüştür.
• Eski anlayışa bağlı kalmakla beraber Fransız edebiyatına uzak kalmamış, Batılı anlayışa uygun şiirler kaleme almış, tercümeler yapmıştır.
• Sanatının en önemli yönü şiirleridir. Eski anlayışı devam ettiren gelenekçi şiirlerinin yanında, yenilikler yabancı
kalmadığı yeni tarz şiirleri de vardır.
• Aruzu Türkçeye başarıyla uygulamış, bu yönüyle Tevfik Fikret'i ve Mehmet Akif Ersoy'u etkilemiştir.
• Türkçeyi hatasız denebilecek kadar doğru bir şekilde kullanmış ve sade bir dili benimsemiştir. En düzgün, en pürüzsüz nesir örneklerini de Tanzimat Dönemi'nde o vermiştir.
• Edebiyatımızın ilk köy şiiri Köylü Kızların Şarkısı’nı o yazmıştır.
• Recaizade Mahmut Ekrem'in Zemzeme’sine karşı yazdığı Demdeme ile eski edebiyatın savunuculuğunu yapmıştır
Eserleri:
Şiir: Ateşpare, Şerare, Fürûzan, Yadigâr-ı Naci, Demdeme
Tanzimat Dönemi Türk Şiiri

















Yorumlar