Erzurumlu Kadı Dârir
Doğuştan kör olmasına rağmen hafızası çok kuvvetli olan ve bu sayede İslam ilimlerini ve Arapçayı çok iyi öğrenen Darir , aynı zamanda iyi bir şairdir . Darir , gözleri görmeyen ama demektir.
Şair, 1377 yılında Mısır'a gitmiş, Mısır sultanlığına bağlılığını bildirip, intisap etmek istemiştir. İlminin genişliği , sohbetinin güzelliği sayesinde sultanını meclisine kabul edilen şair, kendisi hakkında şunları söylüyor ." Gerçi gözsün kişinin gözü yoktur ,ancak hafızası kuvvetli olur ; sözü gönlünde toplamaya , hatırda tutmaya kuvvetinin tesiri olur."
Darir , Mısır'da hükümdarın yanında beş yıl kalmış ,sultanın toplantılarına, şiir meclislerine katılmıştır . Hükümdar bir gün Darir'e demişti :
Gel ey gözsüz bana bir sire söyle
Kim anda suret ü hem siret olsun
Hem anda ilm anılsın adl anılsın
Içinde ma'ni vü ma'rifet olsun
Bize eğlence olsun dinlemekde
Yüregümüze dahı kuvvet olsun
Darir , hükümdarın bu isteği üzerine Kitabu Siretü'r-Resulullah adlı Arapça bir kitabı Türkçeye çevirmiş ve Türk diline kıymetli bir eser kazandırmıştır.
sire: peygamberin hayatından kısa bir anekdot
suret : görünüş, kılık
siret: bir kimsenin içi, hali, tavrı, ahlakı. Hal tercümesi
adl: adalet
ma'ni: mana
ma'rifet: herkesin yapamadığı ustalık
dahı:dahi
コメント