top of page

Sürmelican Kaya

Mahlası: Sürmelican [Sürmeli Can]

Doğum Yeri – Yılı: Çorum / Mecitözü / Alancık Köyü – 1959

Etkilendiği Kişi/ Kişiler: Herhangi bir isim vermeyen âşık, sadece yaşadıklarımdan etkilendim ve ürettim şeklinde açıklamaktadır.

Şiirlerindeki Konular: Şiirlerinde ayrılık konusu öne çıkmaktadır.

Eser Sayısı: ~1500 şiir; ~350 müzikli eser.


Çorum’un Mecitözü ilçesinin Alancık Köyü’nde dünyaya gelen, Gülizar ve Seyit Ali Yener’in kızı olan Sürmelican Kaya’nın, ilk ismi Yosma’dır. 1983 yılında mahkeme kararıyla “Sürmelican” ismini alan Âşığa bu ismi, ilk kasetini çıkardığı firma vermiştir. Âşık, eserlerinde ve diğer kasetlerinde de mahkeme kararıyla değiştirdiği bu ismi kullanmaktadır.


Evli ve iki çocuk annesi olan Âşık Sürmelican, çocukluğunu köyde geçirmiş, 1973 yılında evlendiği Eşref Kaya ile birlikte Çorum Merkeze yerleşmiştir. On beş günlük evliyken eşinin kuma getirmesi hayatını tamamen değiştirmiş, zor bir yaşam sürdürmesine sebep olmuştur. Saz çalmanın ailesinden geldiğini söyleyen Âşık, sazı evlendikten sonra edinmiştir. Eserlerinin ortaya çıkmasının en büyük nedenini ise evlendikten sonra annesini, babasını 10 yıl görememesi ve tabii yaşadığı şartlar olarak açıklamıştır. Sürmelican Hanım’ın görüştüğümüz diğer kadın âşıklarda olduğu gibi bir ustası olmamış; fakat, yörelerinde tanınan kardeşiÂşık Yener’in [Hüseyin Yener] kendisine ustalık yapmasa da özellikle saz çalma konusunda büyük desteği ve yardımı olmuştur. “Hasretlik içimdekileri saza şiire döktü” diyen Sürmelican Hanım’ın, ‘80’li yıllarda “Felek” isimli ilk kaseti ağabeyi ve yakınlarının desteğiyle çıkmıştır. Henüz 21 yaşındayken yaşamı bir anda aktifleşen Âşık, halk konserlerinde çalıp-söylemeye başlamıştır. ileri ki yıllarda iki kaset çalışması daha olmuştur [“Sen Neye Geldin”, “Vefasız Dost”] fakat, etkinliklere gidip gelmek bir kadın olarak kolay olmadığından, bu tür gecelere, konserlere katılımı giderek azalmıştır. Bir müddet ağabeyinin yanında olmasıyla rahatlıkla gezebilen, geçimine katkıda bulunabilen Sürmelican Hanım, yine ailevi sebeplerden çok istediği âşıklar bayramı vb. etkinliklere gidemez olmuştur.


Çok sayıda deyişi olan Âşığın eserlerinde, yetişmiş olduğu Alevi-Bektaşî kültürünün etkileri görülmekte, ifadelerinde inancına bağlı bu unsurları [Pir, Ali, Abdal Musa, Fatma Ana…] sıklıkla kullanmaktadır. Sürmelican Hanım, ifadelerini akıcı bir üslûpla dile getirmekte, okuyuşundaki sakinliği, durgunluğu, yaptığı nüansları ile farklılığını ortaya çıkarmaktadır. Geçmiş yıllarda Konya’da Âşıklar Bayramı’na davet edilerek katılan, aynı zamanda birincilikleri olan Âşık, yurtiçinde ve yurtdışında bir dizi konserler vermiş, etkinliklerde Anadolu Kadınını temsil ettiğini belirtmiştir. Halen yeni şiirler yazıp, çalıp-söyleyen Âşık, eski günlerdeki etkinliklerin heyecanını yaşamak istediğini belirtmektedir.


Sürmelican Hanım, on beş günlük evliyken eşinin bir evlilik daha gerçekleştirmesiyle yaşamının en zor zamanlarını yaşamış ve bugünlerde en büyük tesellisi ürettikleri olmuştur. Yaşamının bu zor zamanlarının üretimine büyük etkisi olduğunu belirten Âşığın eşi, sanatına müdahale etmemiştir ancak maddi ya da manevi destekte de bulunmamıştır.


Sürmelican Hanım, âşık olan ağabeyinin yardımlarıyla yeteneği olduğu sanatında bağlama icrâ ederek eserlerini seslendirir olmuş ve yine ağabeyinin desteğiyle birçok etkinliğe katılmış hatta kaset çalışmaları gerçekleştirmiştir. Bu sayede geçimini sağlamaya başlayan Âşık Sürmelican, katıldığı etkinliklere kardeşinden başka kimseyle gidemez olduğundan, yakın çevresi de bu duruma müdahale etmek istemiştir, bu müdahaleler sonucunda, Âşık da kardeşine yük olduğunu düşünerek, davet edildiği etkinliklere katılmamaya başlamış, kısaca yeni ilerlemeye başladığı meslekî yaşamına bu düşünceler neticesinde son vermiştir.


bottom of page